Daily Archives: Ocak 8, 2021

Twitter’da Düşüncelerim / 7 Ocak 2021

2021, dünyanın piyasa ve bilgi ekonomisinden sosyal ve kişisel yakınlığa geçiş yılıdır – ta ki insanlar tüm sınırların üzerinde birbirlerine yaklaşmaya başlayana kadar.

Bunlar fanteziler değil, doğanın ADAM’ın sistemine tam birleşmeye doğru, doğanın insanın gelişimini gerçekleştirmesine gerçek bir adımdır.

Kabalistler Neden Düşüşlerden Haz Alır?

Soru: Kabala’da düşüşler ve yükselişler gibi durumlar vardır. Kabalistlerin düşüşlerden haz aldıklarını söylüyorlar. Neden?

Cevap: Deneyim, uygulama ve Kabalistik deneyimin bir sonucu olarak Kabalist düşüşlerinin, bir sonraki büyük yükselişten önce geldiğini anlamaya başlar. Bu nedenle, yükselişte olduğu kadar düşüşte de sevinir. Kişi, bu olmadan imkansız olduğunu anlar. Sonuçta düşüş, basitçe daha sonra doyum alacağı daha büyük bir arzunun başlangıcıdır.

Soru: Kabala’da bile çalışmanın kendisinin neşe uyandırması gerektiği görüşü vardır ve bu bir sınavdır. Kişi, gelecekteki durumundan değil, bir şeyden alacağı faydalardan değil ama çalışmanın kendisinden mi neşe duyar?

Cevap: Evet. Gelecekte değil, olduğum yerde,  şimdiki zamanda yaşamaya çalışmalıyım. Şu an ben de Yaradan’a, dostlarıma bağlıysam ve yaratılış amacını gerçekleştirme görevimi yerine getirmekteysem, o zaman hala güzel bir koşul içindeyimdir ve daha fazlasını istemem.

Her an kesinlikle iyi bir koşul içinde olduğumu hissediyorsam, gerçekten doğru yoldayım demektir.

Düşüncelerin Güç Alanında

Soru: Düşünce yaratılıştaki en büyük güçse, o zaman şu soru ortaya çıkmakta; O nereden geliyor? Beynimde mi doğuyor yoksa dışarıdan mı geliyor?

Cevap: Dışarıdan gelir. Tüm düşünceler, çevremizde var olur ve bir güç alanı oluşturur. Bizler ona bağlanırız ve böylece şu veya bu düşünceyi ediniriz. Hiç bir şey boşuna var olmaz. Hiçbir şey birdenbire kendiliğinden ortaya çıkmaz.

Soru: Bunun ruhlar sistemiyle bir ilgisi var mı?

Cevap: Şüphesiz. Her şey kesinlikle farklı seviyelerde birbiriyle bağlantılıdır. Bu nedenle düşünceler alanı, duygu alanı ve arzular alanı birbiriyle bağlantılıdır ve kişi sanki bu alanda yüzüyormuş gibidir. Hepimiz birbirimizin durumlarını belirleriz.

“İnsanlığın Birleşik Devlet(ler)i” (Linkedin)

Amerika derin bir inceleme durumu içinde. İnsanlık da öyledir.  Günümüz Amerika’sı, insanlığın gelecekteki durumunu sergilemekte: dünya Amerika’nın ilerlediği şekilde ilerlerse, ideolojik olarak – hayata yaklaşım, kültür, eğitim ve diğer her şekilde – birbirimizden her anlamda nefret eden iki blok arasında bölünmüş olacağız. Bugünkü bölünmüş Birleşik Devletler’de, Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında bağ kurmak imkansız olduğu gibi, düşmanları birbirine bağlamak da imkansız olacak.

Vaziyette olduğu gibi, sakinlik olmayacak. İşler kontrolden çıkmış gibi görünüyor, ama olmadı. Bu, basitçe ego yönetmek istediğinde ve bundan daha azını duymayacağında olan şeydir. Bağ kurmak istemez; hakimiyet ister.

İzlemek dehşete düşürebilir ama biz yalnızca doğal sürece tanık oluyoruz. Her şey kimin daha fazlasına ve kimin daha azına sahip olduğu etrafında döndüğünde ve ego şiddetlenmeye devam ettiğinde, egonun her şeyi istediği ve diğer tarafa kesinlikle hiçbir şey bırakmadığı bir duruma geliriz. İnsanları eğitmediğinizde elde ettiğiniz şey budur.

Yardım paketlerine ve yardım programlarına ne kadar yatırım yaptığınız önemli değil, ego ya hep ya hiç durumuna geldiğinde, hiçbir şey yardımcı olmaz. Bu nedenle, kendi pahasına, bize verdiği örnek için Amerika’ya teşekkür etmeliyiz. Aramızda birliği sağlamazsak geleceğimizin nasıl olacağını gösteren bir örnek oluşturdukları için Amerikan halkına teşekkür etmeliyiz. Başka bir deyişle, insanlıkta birleşik bir devlet elde edemezsek, insanlık bugünün Birleşik Devletleri gibi olacaktır: Birbirinden ölesiye nefret eden ve nefretlerini gidermek için ellerinden gelen her şeyi yapan çeşitli milletler, renkler, ırklar ve inançlar.