Twitter’da Düşüncelerim / 12 Aralık 2020

Kişiye dış dünyayı hissediyormuş gibi geliyor. Kişi kendi içinde hapsolmuştur ve kendini içten hisseder. Gerçek içimizdedir. Sanki bir yerlerde uyuyor ve bir şeyi, bir yerlerde nasıl yaptığımla ilgili rüyalar görüyormuşum gibi. Uyandığımda, gerçek realitenim farklı olduğunu görüyorum. Aynı şekilde maneviyatı ifşa ederken, hayalperestler gibi olduğumuzu anlarız.

Mantık üstü inanç, realitenin hayal ettiğim gibi olmadığını anlamaktır. Beni yöneten üst güç olan Yaradan’ın içindeyim. Önümde görünen devasa dünya içimde. Tüm dünyamı doldurması ve her şeyi doğru olarak ayalaması için Yaradan’ın kuvvetine çekmeliyim.

Kişi, tüm evreni dolduran Yaradan’ı ifşa etmek için her türlü çabayı göstermelidir. Bu, ancak on kişi aracılığıyla, dostlarla kaybolup çözülerek, içlerinde de çokça çözülerek mümkündür ki, Yaradan’ın O’nu ifşa etmenizi bekleyen dostların arkasında nasıl durduğunu hissedeceksiniz.

En önemli şey, her zaman birlik için çaba harcamak, birliği korumaktır. Yukarıdan bölünürüz fakat birleşiriz. Yaradan ile karşılıklı çalışmamız burada yatmaktadır. O bizi parçalara ayırır – ve biz bağlanırız. Bizi tekrar ayırır- ve biz yeniden bağlanırız. Bu çalışmada Yaradan ile bağımızın farkında olmalıyız.

Yaradan kırılışı Kendi başına gerçekleştirir – ve biz O’ndan bağı talep ederiz. Tüm bu eylemlerde O’nu hissederiz, şifreli bir program aracılığıyla ne söylemek istediğini anlarız. Işığın çıkışları ve girişleriyle, Yaradan’ın bize O’na nasıl yaklaşacağımızı öğrettiğini hissederiz.

 

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed