Orijinal Arzuya Göre

Kabala bilgeliği yavaş yavaş insanlığa ifşa olmaktadır. Bunu edinen ilk Kabalist, 5.579 yıl önce yaşamış bir Kabalist olan Adem’di. Ancak yaklaşık 3.600 yıl önce, İbrahim aracılığıyla daha bariz bir şekilde ortaya çıktı.

Bugün Kabala bilgeliği, insanlığa aşina olma konusunda çok ilginç bir aşamadan geçiyor.

Kabala bilgeliği geçmişte, inzivaya çekilmiş ve toplumun geri kalanından ayrı olan sadece birkaç Kabalist tarafından biliniyordu, ancak bugün yavaş yavaş tüm dünyaya yayılmaya başlıyor. İçinde yaşadığımız dünyanın özünün, varoluşumuzun neden ve sonucunun ve insanın evrim planının yavaş yavaş insanlığa ifşa olduğu, eşsiz bir fenomene katılmamızın ve tanık olmamızın nedeni budur.

İnsanlar gelişim düzeylerine ve hayata katılım düzeylerine göre (tıpkı genel alma arzusu gibi) beş seviyeye ayrılır.

Kendilerinden başka hiçbir şeyle ilgilenmeyen insanlar vardır. Ailelerine, içinde yaşadıkları topluma vb. önem verenler vardır. Bir sonraki seviyedekiler Dünya, gezegenler ve uzay ile ilgilenirler. Ancak, bu dünyanın yapılarını kırmakla ilgilenmezler. Ve geçmişte ne olduğunu ve gelecekte ne olacağını ortaya çıkarmak ve bilmek isteyenler vardır.

Bununla birlikte, genel yaratılış sistemi, bizim ona ne ölçüde katıldığımız ve yaratılışın kendi kendine nasıl oluştuğu, nereden kaynaklandığı ve ona ne olduğu ve nasıl olduğu ile ilgilenen insanlar vardır. Onlar, yaradılışın tüm parçaları arasındaki karşılıklı iş birliğinin genel resmini anlamayı amaçlarlar.

Aslında en ilginç buldukları, tüm doğanın küresel, bütünsel bağlantısı ilkesidir. Her şeyin nasıl bağlantılı olduğunu, neden, hangi amaçla ve bir bileşenin diğerine nasıl tepki verdiğini ve yönettiğini ve diğer tüm parçaları etkilediğini bilmek isterler. O kadar büyük bir arzuya sahiptirler ki, sadece bizim dünyamızda değil, bu dünyanın ötesinde de var olan her şeyin genel sistemini, genel şemasını, genel yapısını bilmek ve edinmek isterler ve sıradan yaşamda huzuru bulamazlar.

Başkalarına benzemeye çalışarak, her türlü bedensel problemlerle uğraşmaya çalışırlar, ancak bu uzun sürmez. Kaderin bir fırsat getirmesinin ilk şansı ile hemen bir yere uçarlar, bu da günlük sorunlarla uğraşamayacakları anlamına gelir.

Onlar daha çok kozmik ölçekte bile olmayan, ancak bunun üzerinde olan (“her şey” kelimesinin içerdiği sorunlarla ilgili) problemlerle ilgilenirler. Bu, uzay değil, dünyamız değil, ama bütün bir şeydir. Genel bir fikre razı olmayan bu tür insanlar- bunu rahatsız edici bulurlar ve bu onları içeriden kemirir- Kabala bilgeliğine ulaşırlar.

Bu soru her birinde maksimum seviyesine ulaşmak zorunda değildir, ancak yine de dünyamızdan biraz daha yüksektedir. İnsanların, sağlıkları ve kaderleri gibi şeyleri neyin belirlediğini bilmekle ilgilendikleri, daha düşük bir seviyenin soruları vardır. Mistisizm’den hoşlanırlar veya halk hekimliği vb. şeyler uygulamaya başlarlar.

Böylece, aşağıdan, en düşük hayvan seviyesinden, kişinin tüm yaratılışı, tüm sistemi ve onun liderliğini hissetme ve edinme ihtiyacını hissettiği, en yüksek seviyeye kadar Kabala bilgeliğinin etrafında dönmeye başlarlar.

Arzuların farklı gelişimleri vardır ve bu nedenle çoğu Kabala bilgeliğine ulaşır, ancak bunun en yüksek seviyelerle ilgili olduğunu bir kez duyduklarında, bunun onlara göre olmadığını anlarlar çünkü hem insanlığın hem de Kabala bilgeliğinin bedensel uygulamasıyla daha çok ilgilenirler. Biraz bilgi toplarlar ve kendi seviyelerine göre hareket ederler.

Aslında böyle olması gerekiyor. Bu onların özel işi olduğu için, hiç kimseyi, gelenleri ya da gidenleri asla kalmaya zorlamamamızın sebebidir. Herkes bu sistemde, yaratılışın tüm seviyelerinde ve kişinin içsel, orijinal, kişisel arzusu anlamına gelen, ruhunun talebine göre dengesini bulmalıdır.

Bizler bu şekilde var oluruz.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Önceki yazı: