“Kudüs, Dünyanın Kalbi” (Thrive Global)

Pandeminin kararlılığı ve küresel yayılımını sürdürme azmi, uyuşukluk yarattı ve bizi uykuya daldırdı.  İnsanlık genelinde, genel bir yorgunluk yayıldı, bu nedenle herhangi bir memnuniyet kaynağı bulma dürtüsü sadece doğaldır. Son zamanlarda, dünyayı kasıp kavuran kolektif bir dansa dönüşen,  Zulu dilinde bir şarkı (Jerusalema), umut mesajı ile birlikte geldi. Onun büyük bir hızla yayılması, insanların bağ kurmak için ne kadar istekli olduğunu gösterir. Şimdi soru, bu bağ duygusunun daha yüksek bir birlik düzeyine, kalıcı neşe vermek için fiziksel eylemlerimizi ve aramızdaki mesafeleri aşan bir duruma nasıl yükseltilebileceğidir.

Öğrencilerimden bazıları bana küresel sansasyon olan “Jerusalema” hakkında sorular sordular, Güney Afrika melodisinin, Covid-19 kısıtlamaları sırasında ruh halini yükseltmek için, gezegenin her yerine yayılan grup dansları nedeniyle karantina marşı haline geldiğini açıkladılar. Cevabım, özellikle bir grupta dansın, beraberlik hissi verdiği için olumlu bir aktivite olduğudur. Aynı zamanda, insanlığın çaresizlik hali, salgın darbeleri biter bitmez ve herkes kendi yerine ve belirsiz gelecekle ilgili endişelerine geri döner dönmez, yeniden ortaya çıkmayı bekliyor olacak.

Diğer bir deyişle, eğlence amaçlı bir grup aktivitesi, bir tür terapi ve gerçeklikten kaçış görevi görür, ancak küçücük bir virüsün bize ne öğretmeye çalıştığına dair anlamlı sorularla zihnimizi bilemeden gözlerimizi korkmuş çocuklar gibi kapatmamıza izin vermez. Pandemi, dünyanın durumunun, şimdiye kadar neyi yanlış inşa ettiğimizin ve insanlığın ıslahı/iyileşmesi (virüsün daha iyi bir yaşam hedefine doğru aramızdaki bağ ihtiyacını uyandırması) için neyin tersine döndürülmesi gerektiğinin daha derin bir incelemesini gerektiriyor

İlginçtir ki, şarkının teması olan Jerusalema, yuva olarak, hayatta özel bir yer olarak, Kabala bilgeliğinde derin bir perspektifle açıklanabilir. Ari’nin Hayat Ağacı adlı kitabında, eğer bir kişi, başkalarına karşı doğru sevgi ve ihsan etme tavırlarıyla üst gücün ifşasına ulaşırsa, fiziksel bir yeri değil, mükemmel bir birlik durumuna atıfta bulunan “Jerusalem/Kudüs” denilen özel bir niteliği keşfedeceği yazılıdır.

Bu nedenle, üç büyük dünya dini için kutsal bir şehir olan bugünkü Kudüs, peygamberler ve bilgeler tarafından yazılan gerçek Kudüs değildir. Jerusalem (Yerushalayim), hepimizin aramızdaki ilişkilerde mükemmelliğe ulaşıp, birbirimizi tamamladığımız “mükemmel şehir”i (Ira Shlemah) belirtmektedir. Karşılıklı ilgi ve empatiyle, duygularımız ve düşüncelerimizde birbirimize yakınlaştıkça, hayatlarımız için yepyeni bir amaç keşfederiz. Kendimizi doğada var olan, mükemmel küresel birbirine bağlılık ve karşılıklılık ile uyumlu hale getiririz.

Kudüs, kalptir, dünyanın merkezi, tüm arzuların ve özlemlerin merkez üssü, her şeyin karşılıklı sevgiye dayandığı bir koşuldur. Kalplerimizin bağıyla böyle bir duruma ulaştığımızda, sadece yeni geçim duygusunu, yüksek ruh halini ve enerjiyi harekete geçirmekle kalmayacağız, aynı zamanda sınırsız ve ebedi sevince de erişeceğiz.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed