“Doğanın Çok Acımasız Olabileceğinin Bir Örneği Nedir?” (Quora)

Böyle örnekler yoktur, çünkü insanların doğayı nasıl acımasız olarak algıladıklarını anlasam da doğa hiç de acımasız değildir.

Doğa, bir parça kişisel çıkar olmaksızın, mutlak bir ihsan ve sevgi niteliğidir. Doğayı, zıt nitelikteki egoist kişisel çıkarımız içinde hissettiğimizde, o zaman doğanın zıt ucunu deneyimliyoruz.

Ben çocukken annem okulda düşük notlar aldığım için bana kızardı. Bu onu endişelendiriyor ve üzüyordu, ama o anlarda onu acımasız olarak görmeme rağmen, aslında bana karşı sevgi ve şefkatle davranıyor, mümkün olduğunca en ideal şekilde gelişmemi istiyordu.

Doğa tamamen özgeciliktir, bizim niteliğimiz de egoizmdir. Doğaya aykırı düşündüğümüz ve davrandığımız ölçüde, doğanın iyiliğine ve sevgisine zıt hissederiz. Bu, tüm olumsuz duygularımızın ve ıstırabımızın kaynağı olduğundan kendimizi kötü bir dünyada yaşıyormuş gibi algılıyoruz.

Yine de doğa kötü bir şey yapmaz. Sürekli iyiliksever bir tutuma sahiptir ve insan doğasının kendi içinde doğaya muhalefeti nedeniyle, yaşamda sayısız fenomeni bozuk ve kötü olarak hissederiz. Bunun için kendimizi veya doğayı suçlamamız gerekmez, bu sadece içinde doğduğumuz, bize verilmiş olan belirli bir durumdur.

Ancak, onu düzeltebilmemiz ve kendimizi doğa kadar özgecil ve eksiksiz yapabilmemiz için bize egoist bir nitelik verildi. Dahası, ne kadar evrimleşirsek, egomuz o kadar büyür ve yaşamlarımızda daha büyük acılara neden olan bir şey olarak, doğaya karşıtlığımızı o kadar çok hissederiz. Bu gelişme bizi, içten bir kendini dönüştürme arzusu geliştirdiğimiz bir noktaya götürmek içindir: benmerkezci, kendine-hedefli hareket tarzımızı, doğa ile dengeli özgecil, şefkatli ve sevgi dolu olan bir tarza değiştirmek. Doğaya daha çok benzemek için kendimizi değiştirme sürecine “ıslah süreci” deniyor ve bizlere, bu düzeltmeyi kendi halimize bırakıldığımızdan daha fazla farkındalık ve anlayışla geçirebileceğimiz bir yöntem verildi.

Ancak şu an için böyle bir farkındalığa sahip değiliz ve anne babamızın bize neden bağırdığını anlamayan çocuk gibiyiz.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed