Twitter’da Düşüncelerim / 6 Kasım 2020

İnanç, bir kişinin kendi görüşünden Yaradan’ınkine yükselmesi demektir. Bizim görüşümüz bilgidir. Her derece, doğamın talep ettiği şeyle, karanlıkla başlar, ancak ben Yaradan’ın görüşüne arzu duyarım ve her seferinde yükselmeliyim.

İstediğimi düşünmüyorum veya yapmıyorum fakat Yaradan’ın istediği gibi yapıyorum.

Yaradan, sevgi ve ihsan etme niteliğidir. O’nun arzusunu yerine getirerek, kendim ve Yaradan arasında grup, onlu, tüm insanlık aracılığıyla bir iletişim sistemi kuruyorum. Kendimi düşünmüyorum ya da kendim için istemiyorum yalnızca sadece başkaları için: onların hedefi unutmamaları ya da hedeften kopmamaları için. Aklımı ve kalbimi onlara yönlendiriyorum.

Herkes kendisi yerine başkalarını önemserse, kendimizi Koronavirüsten ve diğer tüm sorunlardan kurtararak acı yolundan maneviyatın yoluna, ışığın yoluna geçeceğiz. Birlik hakkında düşünmeye başlarsak, dünyadaki her şey otomatik olarak yoluna girecektir.

Sadece düşüncelerimizi düzeltmemiz gerekiyor.

“Her şey düşüncede çözülecektir.” Böylece, bir kart destesini karıştırır gibi, şu anda kasıtlı olarak hayatımızı karıştıran tüm doğa güçlerini dengeleyeceğiz. Her şey, yalnızca bu dünyanın en yüksek seviyesi olan insan seviyesindeki arzumuza bağlıdır.

Gerçek insan güçlerimizi, Evrende bizden gizlenen her şeyi hissedeceğiz: kara delikler ve karanlık madde, dünyanın yaratılmasından önce hareket eden ve onu yaratan tüm güçler. Yaratılışın derinliklerine inmeye ve nerede olduğumuzu hissetmeye başlayacağız.

Bu fantezi değil, gerçek bilimdir: Kabala.

Her şey, her insanın kendisi hakkında değil, komşusu hakkında, herkes hakkında düşünmesi ve böylece daha yüksek bir dereceye kadar yükselmesiyle başlar. Kendinden çıkmak, Yaradan’a girmek demektir, çünkü O, egoist düşüncelerimizin ve arzularımızın üzerinde var olur.

Mantık üstü inanç, bir sonraki manevi seviyeye erişme yoludur, daha da yükseğe.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed