Twitter’da Düşüncelerim / 29 Ekim 2020

Ego (arzu) öldüğünde, kendim için talep etmeyi bırakır ve özgürleşirim. Gözlerim açılır, daha önce hissetmediğim, engellenen hisler de ve üst dünyayı hissetmeye başlarım. Birliğimiz yoluyla egonun üzerine çıkmalıyız ve Yaradan’dan O’na yapışmak için bize ihsan etme gücünü vermesini istemeliyiz.

Arzumuzla savaşmaya çalışmamalıyız – buna asla karşı çıkamayacağız. Sadece Yaradan’dan talep etmemiz gerekiyor ve her şey hallolacak. Yaradan’ın içimizde ihsan etme niteliğini açmasını, yani Kendisini ifşa etmesini istiyoruz. O zaman adam Yaradan gibi olacaktır.

Yaradan’dan uzak olmaktan veya bağımızın kopmasından korkmamalıyız. Şimdi bile Yaradan’ın içinde, O’na bağlıyız. Öyleyse şimdi, bu safhadan Yaradan’a yakın olma hissini, tüm düşüncelerimizle kalplerimiz ve aklımızla O’na yapışma arzusunu inşa edelim.

Kişinin bilinçli farkındalığı dışında hiçbir şey değişmez.

Biz bu dünyada doğduk, tüm dünyaların en kötüsünde. Haydi daha iyi bir safhaya yükselelim! Yaradan, bizden neşe içinde olmamızı istiyor, böylece birlik yoluyla mutlak iyiye, ışıkla dolu ve kötülükten yoksun üst dünyaya ulaşabilelim.

Grup neşe ve iyi bağlarla dolup taştığında Yaradan yaklaşır.

Tüm dünyada aramızda bir bağ kurmalıyız. Bu bizi koruyacak, güven ve neşe ile dolduracak ve Koronavirüs ve diğer tüm hastalıklara karşı bağışıklığımızı artıracaktır. Hiçbir zararlı faktör bize yaklaşamayacak, çünkü her şey sadece bizim bağımıza bağlı.

Aramızda bir Klipa (egoist arzu) varsa, virüslerin girebileceği yer burasıdır. Ama aramızda kutsallık için bir boşluk varsa, birbirimizle iyi bir bağ varsa, o zaman hiçbir zararlı virüs içeri giremez. Bu, doğanın kanunlarına aykırı olur.

Koronavirüs, manevi bir virüstür. İnsanlar arasında yaşayan ruha tepki verir. Aramızdaki nefretle beslenir. Onun içinde gelişir ve yaşar. Aramızda ne kadar düşmanlık, çatışma ve reddedilme olursa, virüs bu besleyici ortamda çoğalırken o kadar rahat hisseder.

Karşılıklı yakınlık, virüsün yaşadığı yeri, birbirimize olan nefretimizin içinde dezenfekte edebilmektedir. Birbirimize yaklaşamayacağımız zorunlu bir mesafe ile ayrılıyoruz – bu alan şikayet ve çekişmelerle dolu. Bu virüs için uygun bir ortam.

Doğa bizi yeni bir safhaya götürüyor. Neler olduğunu anlamak ve kendimizi buna uygun hale getirmek zorundayız. Bunu yapana kadar hiçbir şey değişmeyecek. Çocukları okula ve yetişkinleri işe döndüremeyiz – yeni bir şekilde davranmamız gerektiğini anlayana kadar evde oturacağız…

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed