Hepimiz Aynı Düşmanla Savaşıyoruz

07/09/2020 Michael Laitman Facebook Sayfamdan

Hepimizin aynı düşmanla savaştığımız, her geçen gün daha da netleşiyor.  Bu düşman, bazılarımızı Demokratların kötü olduğuna ve diğerlerini de Cumhuriyetçilerin insanlık dışı olduğuna ikna etmekte. Bazılarının kulağına Koronavirüsün olmadığını ve maske takmaya gerek olmadığını fısıldarken, diğerlerinin kulaklarına maske takmayanların sorumsuz ve bencil olduğunu ve başkalarının hayatını riske attığını fısıldıyor. Bu düşman bize, Siyahların anarşist ve bir sürü başka “iltifat” olduğunu söylüyor ve yine diğerlerine Beyazların ahlaksız ırkçılar olduğunu söylüyor.  Ama hepsinden önemlisi, bize “Ben senin arkadaşınım, senin yanındayım” diyor.

Böyle değil.  O, bir toplum olarak hepimize ve birey olarak her birimize karşıdır. O sadece kendisini önemser ve köleliğimizden başka bir şey istemez.  Bu bizim egomuzdur ve “böl ve fethet” tekniğinde ustalaşmıştır.  Hepimizi, birbirimizi öldürmeye sevk etmeden önce, bir araya gelip onu tahttan indirmenin zamanı geldi.

Ego, karşılıklı bağımlılığımıza karşı bizi kör eder.  Sadece karşı taraf olmasaydı, çok daha iyi durumda olacağımızı düşündürür.  Ama birbirimiz olmadan, karşıtlarımız olmadan kendimiz var olamazdık.  Biz aynı madalyonun iki yüzüyüz;  madalyonun bir tarafını çıkarıp, sadece diğer tarafını bırakamazsınız.  Eğer denersen, geriye hiçbir şey kalmayacaktır.

Realitenin tüm seviyelerinde, zıttına bağlı olmayan tek bir sistem olmadığı gibi, insanlarda da böyledir.  Ölüm olmasaydı hayatı bile düşünemeyecektik.  Karanlık olmasaydı ışığın anlamını bilemezdik, nefret olmasaydı sevgiyi deneyimleyemezdik ya da zalimlik hissetmeseydik şefkat hissedemezdik.

Dahası, kendimizi kıyaslayabileceğimiz başka insanlar olmasaydı görüşlerimizi, niteliklerimizi, sevdiğimiz ve hoşlanmadığımız şeyleri bilemezdik.  Dünyamızdaki zıtlıklar onu sadece sürdürmekle kalmaz, aynı zamanda onu olduğu gibi, zengin ve güzel kılar.  Doğadaki çeşitliliği ve çelişkileri seviyoruz, öyleyse neden kendi toplumumuzda onlardan nefret ediyoruz?  Çünkü farklılıklarımızdan zevk almak ve onları takdir etmek egomuza aykırıdır, bu da bize sadece bizim önemli olduğumuzu, başka kimsenin olmadığını söyler.

Sonuç olarak, egomuz görüşlerin, bakışların ve inançların zıtlığını olumsuz olarak yorumlamamızı sağlar.  O dünyamızı bu şekilde yok eder.  Dikkatli olmazsak yakında ego dışında kimsenin kazanmayacağı bir savaşa, bizi birbirimize düşürerek, bizi yok edecektir.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed