Daily Archives: Eylül 16, 2020

Twitter’da Düşüncelerim / 15 Eylül 2020

Ego (Firavun) o kadar gelişti ki, otoritesi keyifli olmaktan dayanılmaz hale geliyor ve bu sebeple bizi ondan kurtulmanın bir yolunu aramaya zorluyor.

En canlı kombinasyonlar ve lezzetli aromalar, incelemelerin tüm güzelliği onluya ilave eklenerek elde edilir. Bizim dünyamızda olduğu gibi olmazsa olmaz bir temel vardır ama güzellik; lezzet, aroma, renk katan ilaveler ve baharatlar sayesinde elde edilir.

Yaradan’ın ifşaları hem niceliksel hem de niteliksel seviyelerde gerçekleşir. İfşanın gücü, Kli’mizi genişletme ve ona daha fazla onlular ilave etme başarımızla belirlenir. İfşanın niteliği de artar.

Onluda birleştiğimiz ölçüde, birliğimizin sınırlarını genişleterek kendimizi gittikçe daha fazla onluya bağlama zorunluluğunu hissetmeye başlayacağız, çünkü bu, Yaradan’a daha da yaklaşabilmemizin tek yolu.

Yeni Hayat 1136 – İnsan Kötülüğünün Gerçek Özü

Dr.Michael Laitman, Oren Levi ve Nitzah Mazoz ile söyleşide

Kabala bilgeliği kötülüğü kişinin kendi çıkarına yönelik egoist bir düşünce veya arzu olarak tanımlar çünkü o kesinlikle başkalarının pahasına ortaya çıkar. Doktor gibi biri başkalarına fayda sağlayabilir çünkü bu onu iyi hissettirir ancak bunun da kötü olduğu düşünülmektedir. İnsan egosunu aşarak, “üst dünyayı”, “tanrısallığı” ve her şeyi yöneten sistemi keşfetmek mümkün hale gelir. İnsan kötülüğünün sınırı yoktur. Elimizde olan sadece kötülüğü iyiliğe nasıl dönüştürebileceğimizi öğrenme yeteneğidir.

 

Söyleşinin tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

http://www.kabala.info.tr/kutuphane/michael-laitman/dr-laitman-ile-yeni-hayat/yeni-hayat-1136-insan-kotulugunun-gercek-ozu/

Embriyodan İnsana Dönüşüm

Doğa, doğum sürecini neden bu kadar büyük bir ıstırapla birlikte gerçekleştirmekte? Gerçek şu ki, daha sonra bu acı güce dönüşmektedir. Bir kadının doğum sırasında yaşadığı acı onu güçlendirir ve hayatının ilerleyen dönemlerinde ona muazzam bir güç verir, bu da bebeğe bakmasına ve hayatın sıkıntılarına dayanmasına imkan verir.

Doğum sırasında yaşanan acılar kadının vücudunu güçlendirir. Bu nedenle doğum yapmış bir kadın, doğum yapmamış bir kadından daha güçlüdür, bir erkekten de daha güçlü ve daha sabırlıdır.

Doğum sancıları sağlık açısından çok faydalıdır, kadınlara hayatta sabır ve direnç kazandırır. Bu nedenle, insanlığın şu anda Koronavirüs ile ilgili olarak yaşadığı acılar, ona gelecekte büyümesi için güç verecektir.

Sonuçta, bir annenin rahminden doğan ve bir embriyodan insana dönüşen bir bebek gibi, bir dünyadan diğerine geçmek zorunda kalacağız. Doğumdan sonra bebek, tamamen farklı bir şekilde davranmaya ve anne rahminin dışında yeni bir gerçeklik ve yeni bir dünya ile tanışmaya başlar. Yeni doğmuş bir bebeğin bedeni bağımsız hareket etmeye başlar: çocuk ağlar, gülümser, dinlemeyi, görmeyi ve sonra konuşmayı öğrenir.

Çocuk da anne kadar güçlü olmasa da doğum sancılarını yaşar. Annesinin içindeki tüm hislerini kaybeder. Annesi onu dışarı iter ama kendisi de dışarı çıkmak için çaba gösterir. Elbette, ne yaptığını anlamaz, ancak doğanın çağrısı üzerine içgüdüsel olarak hareket eder.

Doğa, bebeği başını aşağı çevirmeye zorlar ve doğması için dar doğum kanalından, rahimden çıkma gücü verir. Bebek de doğumda harika bir iş çıkarır.

Bugün her birimiz böyle bir embriyoyuz ve anne rahmi bizim çevremizdir. Çevrenin yardımıyla doğmalı ve yeni bir çevrede yaşamaya başlamalıyız, çevreyi ruhumuzun bir Partzuf’u (İbranice-yüz) olarak hissetmeliyiz.

Bizler, kendimizi sıcak, kendinden emin, korunduğumuzu hissettiğimiz eski dünyadaki olağan hayattan vazgeçmeye zorlanıyoruz. Şimdi bu yeri terk ediyoruz ve bilmediğimiz yeni bir dünyaya gidiyoruz. Bu durumu nasıl aşabiliriz, bu engelle nasıl başa çıkabiliriz?

Rahmin açılmaya başladığı henüz görünmüyor. Kasılmalar çoktan başlamış olsa da şimdilik her şey kapalı. Ancak bu kasılmalar, yani rahim içindeki insanlık üzerindeki baskı henüz yönlendirilmedi. Embriyo henüz başını aşağı çevirmedi ve doğması zaman alacak.

Baş aşağı dönmek, daha önce önemli olan her şeyin bir değer değişimidir. Başın yukarıda olması, benim için en önemli şeyin, egoizmim ve kendi bencil varoluşum olduğu anlamına gelir. Ama şimdi bu yaklaşımı terk etmek, iptal etmek, kendimi unutmak ve yeni bir şekilde davranmaya başlamak istiyorum, bu da tersine dönmem anlamına gelir.

Daha önce benim için önemli olan her şey artık önemli değildir, ancak şimdi önemli olan, öncekinden tamamen farklı bir şeydir: ihsan etme, birleşme, kişinin komşusunu sevmesi. İnsan toplumunun eski değerleri, yemek, seks, aile, para, güç, bilgi, tüm bunlar hepimizin birlikte doğacağımız yeni dünyada değerlerini yitirir. Kişi tamamen farklı ilkelere göre hareket eder.

Bizim için en önemli şey birleşmek ve aramızdaki bağda yeni bir gerçekliği, daha yüksek bir gücü ortaya çıkarmak, onunla birleşmek ve bu teması sürekli güçlendirmektir.

Toplu Bir Darbe İçin Toplu Bir Çözüm

Facebook Sayfamdan Dr. Michael Laitman 13.08.2020

Herkes aynı darbeyle vurulduğunda, ayrı ayrı çözüm aramanın hikmeti nerede? Neden güçlerinizi birleştirip, omuz omuza çalışıp Covid-19 için bir aşı veya çare bulmuyorsunuz? Cevap, birlikte bir şeyleri çözmede para ve şöhretin olmadığıdır.

Bu, bugüne kadar sahip olduğumuz tutumun tipik bir örneğidir ve çoğunlukla, hala yapıyoruz. Ancak Koronavirüsten öğrenilecek bir ders varsa, o da çözümün soruna uyması gerektiğidir. Toplu bir darbe olduğunda, toplu bir çözüm gerektirir.

Covid sadece habercidir. Tüm krizlerin, kelimenin tam anlamıyla küresel olacağı bir zamana giriyoruz, çünkü bugün aldığımız darbelerin tüm amacı birlikte çalışmamızı sağlamaktır. Bunu yapmayı öğrenene kadar, darbeler daha güçlü ve daha acı verici olacaktır.

Yeni bir döneme girdik: birlik çağı. İnsanlık, bir olarak işlev görmeyi ne kadar çabuk öğrenirse, yeni çağa geçişimiz o kadar kolay ve sorunsuz olacaktır. Ve krizlerle,  birlikte başa çıkmayı öğrendikçe, tüm doğayla uyum içinde, kalbimizde daha da yakınlaşacak ve karşılıklı sorumluluk ve gerçekten sürdürülebilir bir toplum geliştireceğiz.

Ebeveynlerin ve Çocukların Ebedi Sorunu

Soru: Neden çocuklar yetişkin olduklarında,  bizden memnun kalmıyorlar ve ideal ebeveynler olmadığımıza inanıyorlar?

Cevap: Çünkü onları egoist olarak yetiştiriyoruz.

Ben de kendim ebeveyn olana ve aynı şeyi çocuklarımdan talep edene kadar, ailemden memnun değildim, onlardan daha fazlasını istedim. Ne yapabiliriz ki?

Dünya değişene ve iyileşene kadar böyle olacak.