Birbirine Bağlı Bir Dünyada İnsan, Bölüm 2

Doğanın Deneyi

Soru: Doğanın bizi zorla bütünleşmeye doğru nasıl ittiğini görüyoruz. İlk başta, insanlar hayatta kalmak için birleştiklerinde bu, kabile, toplumsal bütünleşmesiydi, daha sonra zorla imparatorluk bütünleşmesi, sömürgeleştirme ve ardından kültürel, dini, ulusal ve sınıf bütünleşmesi geldi. Bugün ekonomik ve bilgisel bir bütünleşme var.

Bütün bunlar bizim katılımımız olmadan, doğanın etkisi altında gelişti ve hiç kimse bunu özellikler istemiyordu. Ve aniden bizi ayıran, tüm bağları durdurmamıza neden olan bir virüs var.

Bu neye yol açıyor? Bu doğaya aykırı gibi gözükmüyor mu?

Cevap: Prensip olarak, birbirimizden yavaş yavaş uzaklaşmaya doğru ilerliyoruz. Bir zamanlar topluluklarda, köylerde ve çiftliklerde yaşadık, ama şimdi herkesin kendi dairesi var.

Bugün, yeni evliler ebeveynleri ile yaşamıyor ve bu bir zamanlar doğaldı. Şu anda, her küçük çocuğun kendi odası, kendi kişisel alanı olmalı. Çocuğun egoizmi o kadar büyük oluyor ki, sadece 5-10 yaşında olmasına rağmen, kendisi için hala ayrı bir alana ihtiyaç duyuyor: “Bu benim ve girmeyin!” Başka bir deyişle, kişinin egoizminin büyüdüğünü görüyoruz.

Ve şimdi doğanın kendisinin bize gösterdiği, onun bir sonraki seviyesi ifşa oluyor. Birbirinize yakınsanız, ilişkileriniz sizi hastalığa ve ölüme götürür. Yani, birbirinizden iki ila 10 metre mesafede olmalısınız. Bunun nereye gideceğini kim bilebilir?

Temelde, bu oldukça doğaldır. Bu şekilde birbirimize daha az zarar verebiliriz.

Soru: Sanki doğa, egoistçe olduğu için, birbirimizle bağda olmamızı yasaklıyor mu?

Cevap: Burada başka bir şey öğreniyoruz. Bir yandan, ister istemez çalışmayı bıraktık ve bir süre kendimizi aile çemberinin içinde bulduk. Bu nedenle, insan bu yaşam tarzına alışık olmadığından, bazı problemler yüzeye çıktı.

Öte yandan, problemler sadece eşler arasında değil, aynı zamanda ebeveynler ve çocuklar arasında, çocukların kendileri arasında vb.de ortaya çıkmaktadır. Onlar, doğası gereği sosyaldir ve bunun çok büyük sonuçları olacaktır.

Doğa bizi belli bir deneyden geçiriyor; ben böyle görüyorum. Doğaya, bizleri, nasıl davranmamız gerektiğini anlayacağımız belirli bir duruma getiren, üstün bir zeka olarak bakıyorum.

Üst akıl, gerçekte nasıl davrandığımızı, koşullarımızı nasıl belirlediğimizi ve onların nasıl farkında olduğumuzu, hoş olanı hoş olmayanla karşılaştırarak, gelişimle, çeşitli hareketlerle bir çıkış yolu bulabileceğimizi bilir. Alışkanlıklarımızın, geleneklerimizin ve sosyal sorunlarımızın ve çözümlerinin nasıl değiştiğini görür.

Şimdi tüm ülkeler aynı anda farklı kültürlerde, farklı derecelerde bu tür bir yeniden yapılanmaya maruz kalıyorlar ve bu her şeye rağmen gerçekleşiyor.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed