Bağımlılık Hassas Bir Şeydir

Soru: Her ne kadar Koronavirüs birbirimize bağlı olduğumuzu hissetmemize yardımcı olsa da, birbirimize ne kadar bağımlı olduğumuzu anlamıyoruz. Bütün paradoks budur. Bunu nasıl sağlayabiliriz?

Cevap: Gerçekten de burada büyük bir sorun ortaya çıkıyor. Kaçınılmaz olarak birbirimizle bağlı olduğumuzu anlıyoruz, tek bir sistemde birlikteyiz ve virüs herkese etki eder, birinden diğerine geçer.

Dahası, bu sadece her bölgede değil tüm ülkelerde görülebilir. Bugün iletişimde bir sorun yok, bu yüzden dünyada olan her şeyi öğrenebiliriz.

Birbirimize bağlı mıyız? Evet ama bağımlılığı hissetmek bir sorundur çünkü bu farklı seviyelerde olabilir. Bunu belirlemek, bizim için çok zordur.

Ayrıca bağlanmışlık, bilimsel bir kavramdır. Farklı bağları inceleyebiliriz: kötü, iyi, her neyse, çünkü onlar nesneldirler.

Ve bağımlılığı hissetmek için, bizim öznel hissiyatımız zaten müdahale ediyor. Belki birisine bağımlı hissetmek istemem, ya da başkalarının bana bağımlı hissetmesini ve şikayet etmesini istemem. Bu nedenle bağımlılık çok hassas bir şeydir.

Birbirimize nasıl bağımlı olduğumuzu, bu bağımlılığın kendini nasıl gösterdiğini bulmalıyız, ya bilerek bu şekilde birbirimizi etkilersek ne olur? Burada her türlü varsayım ve spekülasyon için birçok vesile vardır.

Bağımlılıktan söz ederken, burada net bir görüş ve sağlam bir temel olamayacağını anlarım ancak her zaman farklı insanlardan birbirlerine karşı yönlendirilen bazı eklemeler vardır.

Soru: Bağımlılık her zaman özgürlük eksikliğine mi yol açar? Bundan kurtulmak mümkün müdür?

Cevap: Bağımlılık ille de özgürlük eksikliği ile sonuçlanmaz. Önemli olan, kişinin neye bağlı olduğudur. Eğer tüm evrene bağlıysam, onun bir parçası olduğumu bilir ve onun içinde var olan yasalara gönüllü olarak uyarım, o zaman sonsuzluk ve mükemmellik hissi yaşarım. Bu nedenle, bu beni baskı altına almaz, bunun bir parçası olduğum için kendime de baskı yapmam.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed