Daily Archives: Haziran 29, 2020

Kabala, Üst Dünyanın Fiziğidir

Soru: Egoizmim büyüdükçe ve ışığın etkisi azaldığında, kendimi düşüş içinde bulurum. Ve tersi, ışık egoizmimi kapladığında, yükseliş gerçekleşir. Bu fiziğe mi benzer?

Cevap: Kesinlikle, bu fiziktir! Ancak bizler bunu hesaba katmak istemeyiz. Kendimizi duygularımıza veririz. Ve genel olarak, bu mutlak bir gerçekliktir. Kabala her şeye sahiptir: formüller, grafikler ve diyagramlar. Kabala, tüm diğer bilimlerin, doğanın niteliklerinin ve eylemlerinin temelidir.

Soru: Bu, cansız, bitkisel ve hayvansal doğaya bakıp, tüm yasaları oradan almanın ve sadece onları insan toplumuna uygulamanın mümkün olduğu anlamına mı geliyor? Ve yapılacak doğru şey bu mu?

Cevap: Nispeten, ama her şeyi değil! Çünkü cansız, bitkisel ve hayvansal seviyeler, bizim hayvansal kısmımızdır ve insan kısmımız, Kabala bilimi ile edinilir.

Yorum: Fizikte, evrendeki fiziksel bedenler arasında net etkileşim kuralları vardır. Ve insan toplumunda iletişimimizin net yasaları yoktur. İnsanlar birbirleriyle nasıl düzgün etkileşime gireceklerini bile bilmiyorlar.

Benim Cevabım:  Ne yazık ki, dünyamızda İnsan (Adam) seviyesine hitap eden böyle bir bilim yoktur.

Soru: Belki bir tür evrensel yasa vardır?

Cevap: Evrensel yasa mı, elbette bir tane var, ama o sadece Kabala’da öğrenilir. İnsanların doğru etkileşimlerinin ve onların cansız, bitkisel ve hayvansal doğayla,  Yaradan’la olan ilişkisinin yasasıdır. Kişinin egoizminin üzerine çıkması ve sadece negatif bir güçle değil, aynı zamanda pozitif bir güçle de çalışması gerçeğinden oluşur.

Bizim egoizmimiz negatif bir güçtür. Bizleri zorlar ve sadece bu dünyadan, var olan her şeyi almaya doğru iter. Ve Kabala bilimi, her iki gücün eşit olması ve birbirini dengelemesi için,  bunu ihsan etme niteliğiyle dengelemenin ne şekilde mümkün olduğunu açıklar. O zaman dengede olacağız. Başarmamız gereken budur.

Koronavirüs Pandemisi Boyunca Kim Mutludur?

Soru: Koronavirüs dönemi çalkantılı, trajik ve dramatiktir. Ve hala mutlu olan insanlar var.  Çocuklar!  Aileleriyle birlikte evde kalan küçük çocuklar. Ne isterlerse yaparlar.

Tüm bunların iyi bir nedenden dolayı olduğunu söyleyebilir miyiz? Bize bir mutluluk adası gösteriliyor. Ne amaçla? Neyi anlamamız gerekiyor?

Cevap: Küçük bir çocuk olmanın iyi olduğunu. 🙂

Soru: Bu çocuklara bakıp onların yaydığı mutluluğu benimseyebilir miyiz?

Cevap: Çocuklar başlangıçtaki, doğal egoizm seviyelerinde bulunurlar. Bu egoizm olarak kabul edilmez. Başkalarına kötülük dilemezler. Başkalarına zarar verme, onlar pahasına kazanmak için çeşitli planlara sahip değillerdir:  bilinçaltında içimizde var olan, diğer kişi ne kadar kötü hissederse, benim için o kadar iyi. Ama çocuklar buna sahip değildir ve bu nedenle virüs onlar için bir tehdit değildir.

Soru: Yani virüs, diyelim ki çocukça düşünen bir kimse için tehdit oluşturmuyor mu?

Cevap: Çocukça değil. Bu, ilk, doğal, bencillik olarak sınırlı düşünmedir.

Yorum: Başka bir kişiye zarar vermek istemeden yaşayabileceğimiz ve bu şekilde düşünebileceğimiz bir duruma ulaşırsak, o zaman ne olacak?

Cevabım: Sadece bu egoizmi kendi içimizde tutarsak ve birbirimizle bağlantılı olduğumuz, para, şöhret, gücü ve önceden beri yetişkin dünyasıyla ilgili olan diğer tüm sosyal egoist seviyeleri ortadan kaldırırsak, o zaman elbette, herhangi bir virüsten korkmazdık.

Soru: Öyleyse şimdi bir tedaviye, panzehire mi sahibiz?

Cevap: Hayır, bu kolay değildir. Sürekli olarak onunla ilgili düşünüyor ve onun içinde kendimizi algılıyorsak, birbirimize zarar vererek sosyal egoizmden nasıl kurtuluruz? Kimsenin bizden daha iyisini yapmaması için, kendimizi başkalarıyla karşılaştırırız, böylece her zaman şanslı, önemli, özel vb. olduğumuzu hissederiz. Her insanda var olan ve bilinçaltında çözülmesi gereken şey budur.

Soru: Ve bundan kurtulamıyor muyuz?

Cevap: Mümkün ama kendi başımıza değil. Eğer doğru toplumdaysak ve kendi üzerimize özel bir üst güç çekiyorsak, ancak üst ışığın yardımıyla kurtulabiliriz. Üst, çünkü bu ihsan etme gücüdür, sevginin gücüdür, insanların, egoizmimizin üzerinde çekim gücüdür. Bu yüzden üst güç olarak adlandırılır.

Ve o zaman birbiriyle oynamak isteyen – oynarlar, ama zarar vermek istemezler-küçük çocuklar gibi birbirimize bağlı olacağız. Onlar henüz buna sahip değiller. Ve sonra bu on yaşına yaklaştıkça başlar. On beş yaşına geldiklerinde genellikle tamamen egoisttirler. Şimdiden diğerlerinden daha iyi olmayı ve başkalarını onlardan daha kötü hissettirmeyi düşünürler. Okulda nasıl davrandıklarına bir bakın.

Yorum: Her zaman bizi değiştirebilecek olan üst ışıktan bahsediyorsunuz. Biz egoistiz ve dünya seviyesinde ne kadar istesek de hiçbir şey yapamayız – ne politikacılar ne de psikologlar, hiç kimse. Sadece bizim kendi üzerimize çekebildiğimiz ışık.

Kimse bunun ne anlama geldiğini anlamıyor, ama siz bununla ilgili konuşmaya devam ediyorsunuz.

Benim Cevabım: Virüs ile ilgili olan net miydi?

Şimdi o net olacak. Bunu çalışacağız, başka seçeneğimiz yok. Bu tür virüsleri inceleyerek neyin iyi neyin kötü olduğunu yavaş yavaş çözmeye başlayacağız. Ve bu şekilde ışığa ulaşacağız.

Soru: Üst ışığın ne olduğunu ve nasıl çekileceğini açıklayabilir misiniz?

Cevap: Çok basittir. Doğada, olumsuz bir güç vardır ve olumlu bir güç vardır. Ve bunlar tamamen eşdeğerdir. Olumsuz bir güç, sözde egoist güç; içimizde uyandırılır, böylece ona paralel bir olumlu gücün, özgecil gücün içimizde uyandırılışını talep ederiz ve bu egoist ve özgecil iki güç, içimizde dengelenir.

Ve şimdi virüsün bize ne verdiğini anlamaya çalışın! Bizi bu dengeye nasıl götürüyor! Çok basit bir şekilde şöyle diyor: “Kendinizi evinizde kilitleyin, kendinizle meşgul olun, başkalarıyla iletişim kurmak için acele etmeyin. Bunu nasıl yapacağınızı bilmiyorsunuz, hadi bunu adım adım öğrenelim. Burada olumlu bir güç ve burada olumsuz bir güç ve böylece çalışacağız.”

Soru: Olumsuz güç, egoizm anlamına mı geliyor?

Cevap: Evet. Egoizm olumsuz bir güçtür. Bizimle ilgili düşünülen şey budur. Ancak Yaradan ile ilgili olarak, ne olumsuz ne de olumlu bir güç yoktur. Sonuçta, ikisi de O’ndan gelmektedir.

Soru: Bu olumlu ve olumsuz güçler nelerdir, onları nereden alıyorsunuz?

Cevap: Ama aramızda varlar mı yoklar mı?! Sizi kullanmak istiyorsam, bu olumsuz bir güçtür. Aksine, sizi düşünüyor ve önemsiyorsam, bu olumlu bir güçtür.

Bu sadece, bir insanın bir insana karşı tutumu ile ilgilidir. Eğer diğerinin üzerine nasıl yükseleceğimi düşünürsem, bu olumsuz bir güçtür ve diğerini nasıl yükselteceğimi düşünürsem, bu pozitif bir güçtür.

Soru: Diğer kişinin üstüne çıkmanın ne anlama geldiğini anlıyorum, ama diğer kişiyi yükseltebilir miyim yükseltemez miyim?

Cevap: Hayır, yapamazsınız. Bu dürtüyü /arzuyu nereden alırsınız ki?

Soru: Öyleyse sadece kendi üzerime çektiğim üst ışık mı bu dürtüyü geliştirebilir?

Cevap: Evet.

Yorum: Üst ışığı nasıl çekebilirim?

Cevabım: Yalnızca bir grupta çalışıyorsanız.

Bu yüzden bize bir grup verildi. Dostlarımıza bakıp, onları egoizmimizden kıskanalım, onlardan daha düşük olmak istemeyelim diye;  bu şekilde birbirimizin ihsana yükselmeye başlamasına yardım ediyoruz.

Soru: Diyelim ki basit bir insan evde oturuyor ve hayatı hakkında düşünüyor ve böyle bir duruma ulaşmak istediğini anlamaya başlıyor. O bunu yapabilir mi?

Cevap: Adım adım. Telefon, video ve internet üzerinden iletişim kurmaya başlayın. Ve o zaman doğrudan iletişim kurma fırsatı gelecektir, iki metre mesafeden bile değil. Ve sonra herhangi bir engel olmadan tek bir bedende olduğunuzu hissedeceksiniz. Bu zaten virüs için tam bir tedavidir. Ve o zaman üzerinde bir taç olacaktır.

Kabala Öğrenmekten Nasıl Haz Alırsınız?

Soru: Kişi Kabala öğrenmekten nasıl haz alır?

Cevap: Sadece, yaptıklarınızın büyüklüğünü anlayarak. Sonuçta, sizler en büyük bilimi, sadece dünyamızda, tüm evrende değil,  tüm dünyalarda çalışıyorsunuz. Bu bilim, tüm evrenin yapısını size ifşa eder, size sunar ve sizi onun içine sokar.

Bununla beraber, yaşam ve ölüm duygusunu kaybedersiniz ve aynı anda tüm niteliklerin içinde ve evrenin her seviyesinde olabilirsiniz.

Bunu anladığınızda, bunun hakkında düşünün ve yapın, dünyadaki en büyük şeyle uğraştığınızı görürsünüz ve tek yüksek güç olan Yaradan’ı bilir hale gelirsiniz. Daha iyi ne olabilir ki? Bu sizi gurur ve sevinçle doldurmalıdır.

Kötü Eğiliminizin Farkına Varın

Soru: Eğer doğanız buna izin vermiyorsa, kötülüğünüzü nasıl far edebilirsiniz? Kişi her an eylemlerini haklı çıkarır.

Cevap: Kesinlikle doğrudur. Bu nedenle, manevi olarak ilerlediğimiz ve geliştirdiğimiz güç “mantık ötesi inanç” olarak adlandırılır, bu bizim egoizmimizin üzerine yükseliştir.

Bunu nasıl yaparız? Kendimizi gruba, onlu grubun içine yerleştirerek ve onun içinde kendimizi iptal etmeye çalışarak. Bu şekilde kendimin üzerine yükselirim. Sadece bu şekilde! Eğer bir grubunuz yoksa bunu yapamayacaksınız ve probleminizin olacağı yer burasıdır.

Koronavirüs Komünist Planı

Soru: Toplum nasıl olmalı? Komünist mi olmalı?

Cevap: Evet, ama bir zamanlar eski Sovyetler Birliği’nde olan ya da Karl Marx’tan okuduğumuz tür komünizm değil. Eşit özgür insanlardan oluşan bir toplumdur.

Doğa, bizden Yaradan’a benzememizi ister. Komünizm dediğimizden başka herhangi bir tür bağla, Yaradan ile benzerliğe ulaşamayız. Ancak Sovyetler Birliği’nde yayılan türde komünizmden değil, tamamen farklı, özgür, doğru bir şekilde birbirine bağlı insanlardan oluşan bir toplumdan bahsediyoruz.

En önemli şey eğitimdir. O günlerde Sovyet Rusya’da çok şey söylendi, ama kimse bu konuda hiçbir şey yapmadı, hepsi gösteri için yapıldı. Dolayısıyla, küresel toplum olarak, eğitimi doğa ile uyumlu bir şekilde düzenlemeliyiz.  İyi ya da kötü olduğu için değil, kendimizi mantıksız davranışlarımızdan kaynaklanan, doğal afetlerden ve darbelerden koruyabilmemizin tek yolu bu olduğu için.

Bizlerin çevreyi kirletmemiz bir yana, birkaç hafta içinde bile düşüncesizce ve aşırı üretimlerimizden biraz sakındık, doğanın ne kadar çabuk iyileşmeye başladığını gördük.

En önemli şey, doğanın bizleri hala birbirimize doğru bir şekilde davranmaya yani hayvan gibi değil insan gibi, tek ortak insan toplumu gibi hissetmeye zorlamasıdır. Bundan kaçamayız.

Eminim ki bu virüs tam anlamıyla yok olmayacak, gerçi şimdi ortadan kaybolmak üzere olduğunu söylüyorlar. Ben buna inanmıyorum. Size doğrudan söylüyorum, normal bir hayata başlayabilmemiz ve her şekilde normale dönebilmemiz aylar alacak gibi görünüyor. Bu nedenle, doğru etkileşime nasıl ulaşılacağı hakkında düşünmek zorundayız. Bu bizim tek sorunumuz.

Tüm doğa bütünsel, kapalı bir sistemdir. Biz insanlar, onunla niteliklerimiz veya bağlarımızla korele olmadığı sürece, doğa bize darbe üstüne darbe getirmeye, bizleri dışarıdan sıkıştırmaya devam edecektir. Sonuçta, ne kadar gelişmiş olursak, bizi o kadar aldatır ve ona doğru bir şekilde tepki vermeye ve aramızda nazik, karşılıklı insani ilişkileri yaratmaya zorlar.

Gelecek Toplum — Tek İnsanlık

Soru: Geleceğin toplumu ne olmalı?

Cevap: Geleceğin toplumu, insanların tüm yaşam biçimlerini aynı hissetmeye başlayacakları bir toplumdur. Kişi, evrenin sadece “bizim dünyamız” denilen en önemsiz ve küçük kısmı olan bir bölümünde var olduğunu hissetmeyecektir.

Buna ek olarak, daha birçok adım var ve bu dünyada yaşarken hepsini anlayabilir, gerçekleştirebilir ve hissedebiliriz. Bizim dünyamız evrenin egoistik kısmıdır ve geri kalanı özgecildir. Hepsini kendi içimizde birleştirebiliriz.

Ancak diğer seviyeleri hissetmeye başlamak için egoizmimizden çıkmamız gerekir. O zaman evrenin gerçekte ne olduğunu göreceğiz.

Soru: Şimdi 5D, 5 boyutlu düşünmek gibi bir şey var. 3D bencilce, kendiniz için düşündüğünüz zamandır ve 5D, bu dünyayı tek bir zihin, tek bir insanlık olarak hissettiğiniz zamandır. Tek bir organizma gibi düşünmek için neye gayret etmeliyiz?

Cevap: Bunun için egoizminizin üzerine çıkmalı ve ihsan etme, sevgi niteliğini kazanmalısınız. Kendinizi kaybetmeniz, bir merkez gibi hissetmeyi bırakmanız ve tam tersini, başkalarını bir merkez olarak, her şeyi verdiğiniz bir hedef olarak hissetmeniz gerekir. Ve siz kendiniz sadece bunun için varsınız. Sonra 5D vb. seviyeleri hissedeceksiniz