Daily Archives: Mayıs 24, 2020

Twitter’da Düşüncelerim / 22 Mayıs 2020

Egoizmde var olan, evrenin 1. katında, dünyanın doğasında bulunan cansız- bitkisel-hayvansalın tümünü hayal etmeye çalışın; ihsan etme ve bağın manevi güçlerine ulaşan bir kişi Yaradan’ın ona ifşa olduğu 2. katta bulunurken.

Yaradan bir Mutlaktır – Değişmez ve mutlak iyiliğin gücü olarak bize ifşa olur. Algımız, arzumuz, değişimlerimiz – ve değişiklikler sadece içimizde olmasına rağmen, Yaradan’ın değiştiğini söyleriz. Yaratan’ı ifşa etmek için kendimizi O’nunla eşitlik safhasına getirmeliyiz.

Yaradan yalnızca grubun içinde yaşar. Onlunun doğru bağa, karşılıklı ihsan etmeye ayarlandığı kadarıyla – Yaradan aramızda ifşa olur. Kral Davud’un Malhut’u olan kemanımızı çalmaya başlar. Bu Yaradan’ın yaratılanlara ifşasıdır.

Koronavirüs Bizi Nereye Götürüyor?

Tüm dünyayı, hepimizi birlikte etkileyen güç bizi nereye götürüyor? Daha önce, üst güç her bir milleti, her bir grubu, her bir kişiyi farklı şekilde etkileyerek daima seçici bir şekilde hareket etmişti.

Fakat şimdi görüyoruz ki, hiç bir kimsenin kaçmasına izin vermeden herkesle aynı tutumla çalışmakta ve kararlı bir tutumla bizi yeni bir ilişki biçimine, aramızdaki özel bir bağa doğru yönlendirmektedir.

Umarım Koronavirüs bizi egoizmimizi iptal etmeye zorlar ve tüm dünya onun üzerinde yükselebilir. Dünya bu tür değişikliklere, egoistten özgecil sisteme dönüşüme olan ihtiyacın henüz farkına varmamakta ve anlamamaktadır.

Üst güç, Yaradan, Koronavirüs yardımıyla dünyayı ıslah etmekte. Virüs, bir akla, duygulara veya hareket özgürlüğüne sahip değildir. Fakat üst güç, tek bir hareketle, herkesle, tek bir sistem, tek bir bedenle ilgili tüm gerçekliği, tüm insanlığı ters yüz etmeye başlar. Bu harika bir eylemdir. Harika zamanlarda yaşıyoruz.

Bu süreci tam olarak ifşa eder ve bizi şimdiki durumumuzdan nihai hedefe götürdüğünü görürsek, bizi birleştirmeyi ve bizi tek bir sisteme, tek bir insanlığa, tek kalpte tek adama dönüştürmeyi amaçladığını ve aramızdaki bağda Yaradan’ı ve üst dünyayı ifşa etmemize imkan verdiğini göreceğiz.

Eğer birbirimizle ilişkilerimiz egoistse, buna bu dünyada yaşam denir. Ve bunlar sevgi, birlik, karşılıklı ihsan etme üzerine kurulan sisteme geçtiklerinde, o zaman bunlara manevi, üst sistem, bir sonraki dünya olarak adlandırılacaktır.

Artık kimse diğerlerinden ve doğum ile ölüm arasındaki yaşamdan ayrı hissetmeyecek. Çünkü hepimiz sonsuz ve sınırsız bir şekilde bağlı olacağız, bu bağlamda sonsuz manevi yaşamı anında hissedeceğiz.

Bu durum yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlar. Bizler böyle bir gerçeğe yaklaşıyoruz. Sadece var olan duruma karşı duyarlılığımızı arttırmamız gerekiyor. Bu, sadece birliğimizin gücüyle onu ne kadar ifşa etmek istediğimize bağlıdır.

Egoist dünyada bile, bunu diğerlerinden daha iyi anlayan insanlar var. Ve şimdi gelecek yeni durumu anlamak için elimizden geleni yapmalıyız, bu yüzden buna bir sonraki dünya denir. Doğa bizlere, kendi içindeki herkes de dahil olmak üzere tek bir insan gibi davranır ve bizim de onunla bu şekilde ilişki kurmamız gerekir.

En sonunda, insan toplumunda, son nesile, Mashiach’in (Mesih) nesline ait olduğumuzu bizlere gösteren böylesi değişikliklere geldik. Mesih bizi egoizmimizden birliğe, Yaradan’dan ayrı olmaktan Yaradan’a, sonsuz yaşamdan ayrı olmaktan sonsuz hayata doğru çeken güçtür.

Bu bir hayal değil, yakında tam olarak ortaya çıkacak bir gerçekliktir. Program önceden ayarlanmıştır ve yürürlüktedir, ancak gerçekleşme hızı bize bağlıdır.

Eğer grubumuz herkesin önünde ilerlemek için özlem duyarsa, o zaman gelişmeyi hızlandırabileceğiz ve tüm insanlığı yeni dünyanın ifşasına yönlendireceğiz. Her gün, insanlık giderek bu mesajı almaya hazır hale gelmektedir.

Twitter’da Düşüncelerim / 21 Mayıs 2020

Koronavirüs, egoizmimizin bizi birbirimizden nasıl ayırdığını göstererek fiziksel olarak birbirimize yakın olmamızı yasaklar. Görünüşe göre virüs, ilişkilerimizi egoist olandan altruistik olana kadar bizi terk etmeyecek. Zaman gösterecek.

Sürekli başarısızlık hissi, kişiyi kendi için düşünmeyi ve kendi için istemeyi kesmeye yönlendirir ve Yaradan’dan, kendisi ve başarısızlıklarını unutmayı dileyerek kendisi için değil, başkaları için istemeye başlar. Kişi böyle aşamalı olarak ihsan etme niteliğine ulaşır, deneyin!

Mantık üstü inanç, “mantık” derecemizin üzerine inşa etmemiz gereken manevi bir derecedir. Mantık, rasyonel mantık, egoist arzu, “bir yargıç sadece gözlerinin gördüğüyle yargılar” prensibiyle çalışan insan aklıdır, yani 5 duyunun hissettiği şeydir.

“İnanıyorum” – İhsan etme, Bina niteliğini ediniyorum ve Yaradan’ın otoritesini kabul ediyorum.

Mantık ötesi inanç derecesinde, hükümdar benim arzularım, hislerim ve aklım değil, sadece Yaradan. Bu, benim üstümde, “İyi ve İyilik Yapan Yaradan’ın dışında başka hiçbir şey yoktur”un olduğu inanç derecesidir.

Islahın sonuna kadar tüm çalışmamız, mantık üzerinde her zamankinden daha fazla inanç elde etmektir. Toplamda, yükselmemiz gereken 125 derece vardır, böylece her seferinde, inanç olarak adlandırılan ihsan etme gücümüz, akıl denilen, alım gücünden daha büyük olacaktır.