Daily Archives: Nisan 10, 2020

Twitter’da Düşüncelerim / 10 Nisan 2020

Toplum, mevcut haliyle, kendini tüketmiştir. Koronavirüs değişmemize yardımcı olmayı amaçlamaktadır: varoluşun amacı, gelişimi ve yönetimi. Virüs benzer olmamıza yardımcı oldu. Herkesin paylaştığı bir talihsizlikten, ortak bir çözüm arama ihtiyacını hissetme

Koronavirüs nedir? Virüs, aramızda bağ yerine, doğru ilişkilerle doldurulması gereken boş alanlar olduğunu gösteriyor. Aramızdaki bu boşlukları ifşa ederek, bu bozuk bağ aracılığyla virüsü birbirimize geçirdiğimiz için bu boşluklar üstünden iletişim kuramayacağımızı keşfederiz.

Aramızdaki boşluklar “kaybolmaya” başladığında, dünya tam da bu boş alanların içinden bağlanacaktır. Gerçekliğin tüm parçaları, Adem’in yeni, ıslah olmuş bir sistemini bağlayacak ve oluşturacak ve Yaratan, bağlarımızı düzenleyip onları üst kuvvetle, kendisiyle doldurarak bağın içinde belirecek.

Dünyamız manevi dünyanın şeklini alıyor …

Ne kadar farklı olduğumuzu ifşa etmeliyiz- Koronavirüsün bize göstermek istediği budur. Bu arzumuz ya da içsel niteliğimiz ile ilgilidir.

Dünyanın iyileşmesi sadece insanların ilişkilerine bağlıdır. Doğa, küresel bir organizma haline geldiğinden tüm insanlığa darbe vuracaktır. İnsanlık, iyi güçlerle birbirine bağlı olması gerektiğini anlayana kadar-onlarla insanlar arasındaki boşlukları doldurmak için vuracak ..

İnsanlığın sorunu artık krizden tek doğru çıkışın insan ilişkilerini egoist olandan özgeciliğe doğru ıslah etmek olduğunu farketmekte yatar. İnsan ilişkilerini düzeltmeden iş ilişkilerine dönmek, büyük bir krize yol açacaktır.

Koronavirüs Realiteyi Değiştiriyor, Bölüm 8

Küresel çaplı sorunlar zamanında

Soru: Virüs, “insan” derecesinde yani manevi, psikolojik düzeyde tutumumuzu değiştirebilmemiz için, sadece hayvansal seviyeyi, biyolojik bedenimizi mi etkiliyor?

Cevap: Evet. Gerçek şu ki, insanlar arasındaki en yüksek bağlantı duygusal bir bağlantıdır – birbirleriyle karşılıklı ilişkileri ve bir kişinin diğerine karşı niyeti.

Eğer bu niyetler iyiyse, bağ kurmaya yönelikse, doğa mutlak integral durumuna geçer ve o zaman şüphesiz, her şey yolunda gider.  İnsanlar ancak eylemleri iyi olduğu sürece doğanın yardımını görürler.

Ancak başkalarının pahasına kâr etmek ve hatta başkalarına zarar vermek için, birbirleriyle gittikçe daha fazla egoist ilişkiler kurarlarsa o zaman tabi ki doğai onlara dair tam zıt yönde kendini gösterir.

Bu virüs gibi, her türlü biyolojik problemin ortaya çıktığı yer burasıdır. Ayrıca çevresel sorunlar, savaşlar veya her seviyede –  cansız, bitkisel, hayvansal veya insan, herhangi bir şey olabilir.

Ana şey dağıtmaktır. Yazıldığı gibi, “Günahkârları dağıtın; bu hem onlar için hem de dünya için daha iyidir.” İnsanlar yavaş yavaş doğru sonuca varmak ve tekrar bağlanmaya başlamak için, birbiriyle belli bir mesafeyi korumaktalar ama iyi bir şekilde.

Soru: Yani doğa bizi zorla bütünleştirdi ve şimdi bir şekilde, bizi felaketlerle birbirimizden ayırıyor mu? Kabala’ya göre bizi bu şekilde etkilediğini mi söylüyorsunuz?

Cevap: Kesinlikle. Tarih boyunca,  Adem’in günahıyla başlayan, daha sonra birçok parçaya ayrılan, tek bir sistem varken olan şey buydu. Şimdi birbirimizle doğru etkileşim kurarak onları yeniden birleştirmeliyiz.

“Koronavirüsün Küresel Ölçekte Yararları Nelerdir?” (Quora)

Dünya çapında yüz binlerce insanı hasta eden ve düzinelerce insanı öldüren bir virüsün faydaları neler olabilir ki?

Bir faydası, çok daha büyük bir doğanın mevcudiyetinde ne kadar küçük ve zayıf olduğumuzu uyandırmaya yardımcı oluyor.

Koronavirüs, doğanın, zengin ve fakir, ünlü ve ünsüz, güçlü ve sıradan, eğitimli veya eğitimsiz ve kendi üzerimize koyduğumuz diğer birçok kategori arasında, nasıl ayrımcılık yapmadığının en iyi örneğidir.

Bu nedenle, dünyanın dört bir yanında sosyal mesafeli koşullara yerleştirilmiş olsak da, aslında doğa karşısında hepimizin ne kadar eşit olduğu üzerinde düşünebiliriz.

Birbirimiz ve ülkelerin arasında belirlediğimiz sınırların, onların hepsine nüfuz eden minik ufacık bir virüs tarafından iptal edildiğini görebiliriz ve bu nedenle böyle bir örnekten öğrenmek, akıllıca olur.

Doğa ayrılmaz bir sistemdir ve bütünsel olarak işlevini yerine getirdiği kadar, bizlerin de birbirimizle bağlı olmamız için, farkındalığımızın artmasını istemektedir.

Bu nedenle böyle bir sonuca varmak için bu salgını kullanırsak (doğa bizden daha büyüktür ve eğer birbirimizle daha bütünleşmiş bir bağ kurarsak, önceki yaklaşımımız olan diğerleri pahasına yararlanmaya çalışmayı, hepimizin parçası olduğumuz tüm insan toplumuna ve doğaya fayda sağlamaya çalışmak ile değiştirirsek) o zaman doğa ile dengeye girer ve onun tepkilerini olumlu bir şekilde deneyimleriz.

Koronavirüs bize ulaşıncaya kadar, diğerleri pahasına kendisine fayda sağlamak isteyen egoist insan doğamızın  bizi gittikçe daha fazla ayırmasına izin vermekteyiz.

İnsan egosu, bütünsel doğa algısını küçük parçalara ayırır.

Koronavirüsün yıkıcı olan etkileri kadar, muhtemelen pandemi hayatımıza girmemiş olsaydı, egoist davranışlarımızın bizi böyle bir nefrete yönlendirmesine izin vererek kendimizin çok daha fazla acı çekmesine ve benzerleri dünya savaşında patlak vermiş olan bölünmeye neden olurduk.

Bu nedenle, Koronavirüsün asıl faydası, bu dönemi, sonuçta doğanın karşısında ne kadar eşit olduğumuzu, Koronavirüse yol açan egoist yaşam tarzımızın nasıl bizleri kendimize zarar vermeye yönlendirdiğini düşünmek için kullanmak ve bu salgından nasıl daha düşünceli, destekleyici, cesaretlendirici ve birbirimize karşı hangi tutumlarla çıkabileceğimizi öğrenmek, akıllıca olur.

Koronavirüs Bize Ne Öğretir?

İnsanlık gelişiminde çok yol kat etti ve tek bir organizma gibi hissetmeye başladığı noktaya ulaştı. Tüm dünyayı böyle bir birliğe getirdiği için Koronavirüse teşekkür etmeliyiz. Bu salgın uzarsa, o zaman insanlık gerçekten tek bir sisteme ait olduğumuzu ve hepimizin birbirine bağımlı olduğunu keşfedecek.

Şimdiye kadar, bu bağımlılık, enfeksiyon korkusuyla, kendimi diğerlerinden izole etmem ve olumsuz bağlantıdan kopmam gerçeğiyle ifade edilmiştir.

Sadece olumlu bağlılığı ortaya çıkarmaya başlayalım. Eğer doğru bir şekilde bağ kurarsak, olumlu virüsler üretmeye başlayacağız.

Şu anda doğa, kötülüğün ifşası olarak bizim için zararlı virüsleri ortaya çıkarmaktadır. Ama sonra iyiliğin gerçekleşmesi için bu sürece devam etmeliyiz, birbirimizle birleşerek muazzam bir başarı elde edebileceğimizi öğreneceğiz.

Ana çözüm, hava uçuşlarının durdurulmasında veya felç olmuş bir ekonominin yeniden canlandırılmasında değil, insanlar arasındaki bağdadır. Virüs, birleşmeye doğru en azından hafif bir kayma olursa, yok olmaya başlayacak ve o zaman, bağlanmak istediğimiz için birbirimizle bağları koparmak istemediğimizi göreceğiz. Ve bizler dünyayı tekrar baştan sona dolaşmak için değil, insanlarla bağ kurmak için birbirimizle iletişim kurmak isteyeceğiz.

Önceki bağ zayıftı ama şimdi iyi bir bağ inşa edeceğiz. Bu kritik durumda kullanmak istediğimiz ilaç budur: bağımızı yeniden kurmak ama tamamen farklı bir seviyede, birbirimizi kullanmak yerine iyi/yardımsever olarak. Bağımızın etkisi vasıtasıyla her kötülüğü, her virüsü yener ve iyi bir hayata ulaşırız.

Doğa bizi her hangi bir şekilde bu hedefe götürecek ve eğer kendimiz de ona doğru ilerlemeye istekliysek, yol boyunca farklı virüslerle enfekte olmak zorunda kalmayacağız. Her şey insanlar arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi talep etmemize bağlıdır. Bu bilgi her şekilde tüm dünyaya yayılmalıdır: düşünceler, konuşmalar ve eylemler olarak. Ve o zaman üst güç, doğa, işini yapacaktır. Üst güç, yaratılışın tüm parçalarını birbirine bağlar. Bizler de kırılmanın meydana geldiği insan seviyesini ıslah etmek, onu birliğine geri döndürmek istiyoruz, böylece onu bencil önsezimizle çarpıtılmamış, gerçek haliyle görebiliriz. Kendimizi düzelterek, realiteyi düzeltiriz.

Koronavirüs bizlere, birbirimize karşı olumsuz bağımlılığımızı ifşa etmekte. Öncelikle, birlikte çalışmadan, birlikte kazanmadan yaşayamayacağımızı keşfetmekteyiz. Herkes için net olması gerekir ki, her birimiz tüm dünya tarafından desteklenmekteyiz. Ama tüm bunlar, ancak bağımızın olumlu olması şartıyla devam edebilir. Olumsuz bir bağ insanlığı yok eder ve bu formda var olmaya devam edemeyiz. Dünya öyle bir duruma düşecek ki, bir insanın yiyecek veya nefes alacak hiçbir yeri olmayacak.

İnsanlık, doğanın cansız, bitkisel ve hayvansal diğer tüm parçaları gibi, herkesin diğerlerini kendi içine aldığı tek bir sistemde birleşirse, hayatın nasıl güzelleşeceğini hayal edin. Bizi tek bir organizma içinde birleştirecek, dikip yapıştıracak bir gücü nereden alabiliriz? Böyle mükemmel bir sistemde, herkesin iyi hissedeceği açıktır. Tabii ki, başka bir kişiye merhametli bir bakışın Koronavirüsten hepimizi iyileştireceği,  yeryüzündeki herkesin hızlı bir şekilde hakkaniyetli/dürüst olacağı, bizim için netleşirse.

Fakat bu, üst gücün bizden istediği şey değildir. Kişinin, egoist kazanç için değil ihsan etmek için çabalaması gerektiğini, kendisi hakkında değil başkaları hakkında düşünmesi gerektiğini fark etmesi gerekir. Ve herkes iyi hissettiğinde, o zaman kişi hasta olmaya da son verecektir.

Bu arada, salgın devam ederken bundan öğrenecek önemli şeyler var…

“Kendinizi Nasıl Tanırsınız?” (Quora)

Esasında, bizler kendimizi tanımak için doğal bir ihtiyaca sahibiz, ama şu an kim olduğumuzu bulmak çok önemli değildir, çünkü şimdiki koşulumuzda, bizler küçük ve yoğun içgüdüleriyle hayvansal bedenlerimize sahibiz.

Diğer bir deyişle, bizler dünyamızda yemek, cinsellik, barınma ve aile gibi bireysel arzuların yanı sıra, para, onur, kontrol ve bilgi için sosyal arzulara sahibiz ve özünde bütün bu arzular bireysel çıkarlara yöneliktir.

Bizler kendi yararımıza olan niyetin üzerine çıktığımızda gerçekte kim olduğumuzu keşfederiz ve başkalarının ve hepimizin paylaştığı, ortak bütünün yararına olan bir niyetle ruhlarımızın temellerine ulaşırız.

Kabala bilgeliğinde, her niyet değişimi geçirmeye  ‘ıslah’ yapmak denir ve Kabala metodu bizlere bu tür ıslahları gerçekleştirmemiz için rehberlik eder, ta ki bizler varoluşta “son ıslah” (İbranice “Gimar Tikkun”) denilen, nihai, ebedi ve kusursuz duruma ulaşana kadar.

Kendi içimizdeki bu yolculuğa çıkarak ve diğerleri ve doğayla bağ içinde olarak, bizler kendi gerçek benliklerimizi tanımaya başlarız. Daha sonra, nasıl yüce manevi varlıklar olduğumuzu keşfederiz ve sadece durumun bu olduğunu ifşa etmemiz gerekir.

Yaradan’dan Ne Zaman Yardım Gelir?

Soru: Yaratan’ın bize yardım etmesini sağlamanın bir yolu var mı?

Cevap: O’na sordunuz  ve O ret mi etti?

Yorum: Evet.

Cevabım: Yani O size yardım etmek istemediğini mi söyledi?

Yorum: O’nun yardımcı olduğunu düşünmüyorum.

Cevabım: Peki size yardım etmesi için ne yaptınız?

Yaradan’ın yalnızca, kişinin gerçekten yardıma ihtiyacı olduğunda yardım ettiği söylenir. Diyelim ki omuzlarınızda ağır bir tahıl torbası kaldırdınız ve sizinle birlikte düşmek üzereydi.  O zaman yardım için çığlık atarsınız. Yaradan, bu durumda size yardımcı olur.

Bu nedenle, sadece ayakta durup “Yardım!” diye talep edemezsiniz.

Bu çalışmaya kendiniz başlamalısınız ve sonra tamamen ümitsiz bir durumda olduğunuz zaman,  bir sonraki adımı yalnızca Yaradan’ın yardımıyla atabileceğinizi anladığınız zaman, göreceksiniz ki O’ndan yardım alacaksınız. Sizi temin ederim.