Koronavirüs Bağlantılı Kaygının Üstesinden Nasıl Gelinir?

Koronavirüs dönemini, doğanın insanlığı eksiksiz ve uyumlu bir bağa yükseltme planına nasıl uyduğunu ve ayrıca bize ben merkezli yaklaşımlarımızın kusurunu göstermek için nasıl ortaya çıktığını öğrenmek adına kullanırsak, bunu yaptığımız yerde birbirimize nasıl daha iyi bağlanabileceğimizi düşünebiliriz, o zaman bu pandemi sırasında kaygının üstesinden gelmek için sağlam bir temele sahip olacağız.

Koronavirüs bağlantılı kaygının üstesinden gelmek, virüsün burada kalıcı olduğu endişeleriyle yüzleşmeyi gerektirir ki kendimizi ondan nasıl koruyacağımız öğrenmemiz gerekir zira tedavinin bulunması oldukça karmaşık olacak ve pandemi için bir çözüme ulaşarak, birdenbire daha zararlı olan, hatta hazırlıksız olduğumuz aynı virüsün mutasyonu bile olabilecek yeni bir tane bile keşfedebiliriz.

Bu Endişelerin Dile Getirilmesi, Koronavirüs Bağlantılı Kaygıların Üstesinden Gelmemize Nasıl Yardımcı Olabilir?

Bu tür endişeleri dile getirmek hiç sorun olmamalı. Kendimizi bu kaygılardan uzaklaştırmak yerine, hepsinin üstündeki nihai çareyi vurgularsak: ki bu süreyi birbirine olumlu bir şekilde bağlanmak için kullanarak – verdiğimiz önemi sürekli olarak kendimize nasıl fayda sağlayabileceğimizi aramaktan başkalarına fayda sağlamayı amaçlamaya nasıl değiştirebileceğimizi araştırmak- doğanın pozitif bağ, sevgi ve ihsan etme gücünü uyandıracağız. Ve doğanın gücü her şeyi “dezenfekte etme” gücüne sahip.

Başkalarına Nasıl Katkıda Bulunacağını Düşünmek Kaygıyı Aşmanın Anahtarı

Bir düşünün: kendiniz hakkında endişelenmeyi bırakıp başkalarına odaklanırsanız – onlara nasıl yardım edeceğiniz, onlara nasıl katkıda bulunabileceğiniz ve ruh hallerini yükselteceğinize – o zaman içinizde kaygı duyabileceğiniz bir “boşluk” olmazdı. Dahası, gerçekte virüslere ve diğer zararlı güçlere karşı korunur olurdunuz, çünkü hepsi kendi çıkarları için egoist kaygıya bağlanırlar.

Kısacası, başkalarına karşı daha düşünceli ve sorumlu olarak doğaya daha çok benzeriz. Bu nedenle, bu salgın sırasında zamanımızın mümkün olan en iyi kullanımı, tutumlarımızı birbirimize göre ayarlamak, iç topuzlarımızı kendimize fayda sağlamaktan başkalarına fayda sağlamaya çevirmek olurdu ve daha sonra doğayla dengeye gelmemizin sonucunda ifşa edeceğimiz pozitif bağ, yaşamlarımıza uyum, mutluluk ve huzur getirecektir.

Asıl Sorunumuz Bizim Değil- Doğanın Kontrolde Olduğunu Görmektir

Asıl sorunumuz, doğanın nasıl kontrolde olduğunu görmeyi başaramamızdır ki doğa kurulmuş bir düşünce ve plandır, bizler onun bizim üstlenmemiz için ortaya koyduğu sürece göre gelişen parçalarız. Aksine, bizler olağanüstü bilgi ve zekaya sahip olduğumuza inanıyoruz.

Böyle bir yasaya uyarsak, o zaman doğadan pozitif bir tepki deneyimleyeceğiz: denge, uyum, barış, sevgi, birlik ve mutluluk.

Doğanın bütünlüğünü eşleştirmekte başarısız olursak o zaman kişisel, sosyal ve ekolojik ölçekler üzerinde giderek daha fazla olumsuz geri bildirimler hissedeceğiz, virüslerden, iklim değişikliği ve doğal afetlerden savaşlara, yabancı düşmanlığına ve sivil huzursuzluğa kadar depresyon, stres, madde bağımlılığı, intihar olaylarının artışı ve diğer birçok olumsuz fenomenle birlikte.

Bu nedenle  girdiğimiz bu Koronavirüs dönemini bizim bilgeliğimizin sınırlı olduğunu, doğanın bilgeliğinin uçsuz bucaksız olduğunu fark ederek akıllıca kullanacağımızı umuyorum ki tutumlarımızı onları doğaya yakınlaştırarak ayarlamaya başlamayı akıllıca yapacağız.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed