Monthly Archives: Şubat 2020

Yaradan’ın Eşsizliği, Bölüm 6

Edinim Karşılıklı Bağdadır

Soru: Dünyamızda, dostluk ya da sevgi gibi her türlü duygu yelpazesi vardır. Ama onları hissetmek için başka biri daha olmalıdır. Eğer kendim dışında başka kimse yoksa sevgiyi ya da dostluğu hissedemem. Aynı şey Yaradan için de geçerlidir. O, diğer insanlar arasında doğru bağda hissedilen güç müdür?

Cevap: Elbette, bazı maddeler üzerinde hissedilir. Diğer insanlarla, bir grupla etkileşime ihtiyacım vardır.

Soru: Yaradan, herhangi bir maddede kıyafetlenmezse, hissedilmesi imkansız olan soyut bir form mudur?

Cevap: Evet. Yaradan bana karşılıklı sevgi ve karşılıklı destekle bağlı bir grup insan olarak görünür. O zaman, aralarındaki güç, her birinde değil de onların arasında var olan güç “Yaradan” olarak adlandırılabilir.

Soru: Bu, sevginin gücünün birkaç insanın bağı dışında var olmadığı anlamına mı gelir?

Cevap: Doğru. Bu yoktur.

Soru: Kabala, Yaradan’ın özünün dünyamızdaki tüm nesnelerin ve olguların özü gibi erişilemez olduğunu söyler. “O’nun özü edinilemez.” ne demektir?

Cevap: Bu, edinim metodu ile bağlantılıdır. Aslında, “kendi içindeki” hiçbir şeyi edinmeyiz, sadece bizim ona karşı tutumumuzdan bir edinim elde edebiliriz.

Beni caydıran ya da beni dışımdaki farklı nesnelere yakınlaştıran, olumlu ya da olumsuz izlenimlerin kademeli olarak birikmesi, bana entegre olarak algı organımı nasıl inşa ettiğimi hissetmeme olanak sağlar.

Uniqueness Of The Creator, Part 6

 

Erkek ve Kadın, Bölüm 4

Ruhun Cinsiyeti Var Mıdır?

Soru: Ruhun cinsiyeti var mıdır? Örneğin, kişi bu hayatta kadınsa, bir sonraki yaşamda bu ruh bir kadın bedeninde mi kıyafetlenecek?   Yoksa bu öyle değil mi?

Cevap: Diyelim ki öyle.

Soru: Kabala bu konuda ne diyor?

Cevap: Kabala bu kavramlarla hiç ilgilenmez çünkü dünyamız hayalidir, duyu organlarımızda bizim tarafımızdan hayal edilir.

Yorum: Ama biz, ruhlardan, bu enerji yığınının son ıslaha gelene kadar her türlü başkalaşıma ve sürekli olarak çeşitli bedenlerde kıyafetlenmesi gerçeğinden bahsediyorduk.

Benim Yorumum: Kolaylık için, bir erkek ruhunun bir erkek bedeninde ve bir kadın ruhunun bir kadın bedeninde kıyafetlendiğini varsayalım.

Soru: Bu enerji yığını ya da bu nitelikler grubu insanlara mı özgü? O, maddenin daha düşük bazı formlarında kıyafetlenebilir mi?

Cevap: Hayır, başka hiçbir şeye bürünmez.  Bu Hinduizm değil.

Male And Female, Part 4

 

Dünya Gerçeklik Mi, İllüzyon Mu? Bölüm 5

Algının Sınırlarını Genişletmek

Baal HaSulam, “Kabala Bilgeliğinin Özü”: Konuyla ilgili en ufak bir edinimimiz olmamasına rağmen, Kabala kitaplarında ortaya çıkan tüm isim ve adlandırmaların aslında özbeöz ve gerçek olduğu sonucuna artık varabilirsiniz. Böyle olmasının nedeni, bu ilmi çalışanların, kendi algıları dâhilinde, ilmin nihai bütünlüğüyle ilgili, tümüyle tatmin olmalarıdır, yani Üst Işık ve onu algılayanlarla ilişkiden harekete geçip, doğan aksiyonların basit algısıyla.

Gerçek şu ki, algımızın bir sınırı vardır. Kabala Bilgeliği sürekli olarak derin, geniş,  tüm vektör alanlarına girip ve bunları tamamen ifşa etmeye ulaşacağınızı söyler. Ancak yine de sadece sizi dolduran gerçekliği edinirsiniz. Ve sizi doldurmayan gerçekliği edinemezsiniz, var olup olmadığını bile bilmezsiniz.

Burada şu soru ortaya çıkar: Kabalistler başka bir gerçeklik olduğunu nereden biliyorlar? Onu kendileri mi edindiler? Eğer öyleyse, o zaman neden gerçekliğin bir başka ek edinim seviyesi olarak bundan bahsetmiyorlar?

Görünüşe göre bilmeceleri önümüze koyuyorlar ya da sanki şöyle diyorlar: “Burada bir şey var ama sana söylemiyorum.” Halbuki bu onların yaklaşımı değildir.

İhsan etme niteliğine, Yaradan’ın niteliğine ulaşmak zorundayız.  Yaradan, Kendisini bizimle ilgili olarak, egoizmimize rağmen ihsan eden, seven ve birleştiren, üzerimizde yükselen olarak konumlandırır. Bizler, egoizmimizin üzerinde yükselerek O’nu keşfedebilir, O’nu hissedebilir ve O’na benzer hale gelebiliriz.

Nasıl yapabiliriz ki Yaradan’ı sadece O’na eşdeğerliğimizden dolayı hissetmekle kalmayıp, aynı zamanda kendi Kelim (Kab) ve niteliklerimizden de hissedebiliriz ? Bu bir problemdir.

World—Reality Or Illusion? Part 5

 

Yaradan’ın Eylemlerini Haklı Çıkarmak

Baal HaSulam, Şamati, Makale 34, “Toprağın Kazancı”: “ kişi Yaradan’ın sadece iyilik gönderdiğini söyleyemezse kötü ve hain diye adlandırılıyor sayılır çünkü acı çekmenin hissiyatı kişiyi Yaradan’ı suçlamaya getirir.

Yaradan asla bize ıstırap göndermez. Bu hisleri, sadece onlar için uygun bir şekilde hazırlıklı olmadığımız için böyle algılıyoruz.

Esasen söylendiği gibi kişi, Yaradan’a hem iyi hem de kötü için şükretmelidir çünkü hissettiğimiz kötü olan her şey, sadece içimizde yaklaşan iyi doyum hissini geliştirmek için gereklidir.

Günah işlemek ve ıstırap yoktur. Onların hepsi daha sonra hazla dolar. Bu nedenle ıstırap ve haz için doğru bir şekilde ve önceden hazırlanmamız gerekir. Bizler o zaman haz ve memnuniyet içinde Yaradan’ın sürekli ifşasına sahip olacağız.

Sadece Yaradan’ın haz verdiğini gördüklerinde, Yaradan’ı haklı çıkarırlar. Bilgelerimizin dediği gibi, “Erdemli kimdir? Yaradan’ını haklı çıkartan.” yani Yaradan’ın dünyayı adil bir şekilde yönettiğini söyleyen kişidir.

Erdemli, her koşulda Yaradan’ın eylemlerini haklı çıkarabilecek bir kişidir. Yaradan görünüşte olumsuz duygular gönderse bile, arzularını öyle bir ölçüde ıslah etmiştir ki onların içinde kötü hiçbir şey hissetmez.

Yani Yaradan’la o kadar bağlıdır ki, bu kaynaktan gelen tüm duyguları olumlu olarak algılar. Duygularını, onları kimden aldığı anlayışı ile örter ve bu nedenle her şey onun için bir hazdır. Yaradan’ın her bir işaretinden haz alabilir.

Soru: Istırap hisseder mi?

Cevap: Hayır, bunu hissetmez çünkü onun ıstırabı, Yaradan’ın bir verici olduğu hissiyatı ile kaplıdır.

Justify The Actions Of The Creator

 

Üst Amaca Ulaşma Yolu, Bölüm 2

Üst Güçlerden Dünyamıza Basamaklandırma

Soru: Sebep ve sonuç yoluyla aşağı sarkan kökler dizisi ne anlama geliyor?

Cevap: İki durum vardır: birincil ve ikincil, neden ve sonuç. Yaratılışın tamamı böyle bir neden ve sonuç süreciyle yaratıldı.

Yaratılışı, en üst kökten yani Yaradan’dan ifşa etmek istiyoruz. O her şeyin sebebidir ve her şey O’nun sonucudur yani tüm yasaların, niteliklerin dünyamıza, her birimize kadar, kademeli olarak basamaklandırılmasıdır.

Yaradan ya da doğa, bir ve aynıdır sadece “doğa” her şeyi içeren kelimenin geniş anlamını ifade eder.

Soru: “aşağı doğru basamaklandırma” terimi ne anlama geliyor?

Cevap: Yaradan, ihsan etme, sevgi ve yayılma niteliğidir. Bu, tüm güçlerin, dünyamızın tüm niteliklerinin yayıldığı, hepimizin O’nun altında olması için kesinlikle iyi, kesinlikle eksiksiz bir niteliktir. Bu nedenle, güçler O’ndan (Yaradan’dan) bize gelen basamakları temsil eder.

Path To Achieving The Upper Purpose, Part 2

 

Dünya – Gerçeklik Mi, İllüzyon Mu? Bölüm: 4

Yeni Bir Başarı Seviyesine Ulaşmak

Baal HaSulam, “Kabala Bilgeliği’nin Özü”:… konunun özünde hiçbir algıya sahip olmamamıza rağmen bizi tam olarak tatmin ederler.

Dahası, kendi özünüzde bile hiçbir algıya veya edinime sahip değilsiniz. Kendi özünüz hakkında bildiğiniz her şey, özünüzden uzanan bir dizi eylemden başka bir şey değildir.

Sahip olduğum şeyin benim için yeterli olduğu ortaya çıkar. Bir tür olgu hissedersem ve bu tamamen arzularımı yerine getirir ve sorularımı tatmin ederse, o zaman daha fazlasını istemem.

Başka sorular tarafından etkilenmiş olmak hala mümkün mü? Belki de bir yerde Yaradan’a yakınlaşıp O’nun doğasını edinmek istiyorsak bir şekilde mümkündür. Belki orada, mevcut olanlardan daha yüksek edinim olanaklarına ulaşabileceğiz. Ancak, bu evrenin tamamen farklı bir seviyesidir, farklı bir edinim seviyesidir.

Herkes, dünyamızdaki tüm insanlar da dahil olmak üzere doğanın cansız, bitkisel ve hayvansal seviyelerinde bulunur. Eğer Kabala’yı çalışan bir kişi hayvansal seviyesinin üzerine çıkarsa, Yaradan seviyesine yükselir ve bu sistemi edinmeye başlar, sadece onu değil, aynı zamanda tüm olguların nedenlerini de hisseder.

Yani, sadece Yaradan’ı hissetmem, bundan başka O’nun özünü, bir sonraki gerçeklik seviyesini ifşa ederim. Kabala bilgeliğinin incelediği şey budur. Bu da zaten en iyi histir.

World—Reality Or Illusion? Part 4

 

Hayatın Anlamı, Bölüm 3

Hayatın anlamı hakkındaki soruyu gizlemek mümkün mü?

Yorum: Bugün, yaşam beklentisi dört kat arttı. 3.500 yıl önce, Eski Mısır’da ortalama yaşam süresi 22 yıl idi.

Benim Yorumum: Bugün bunu anlayamıyoruz. 22 yaşında henüz hayat başlamıyor bile.

Soru: O günlerde, nüfusun% 15 ila 20’si savaşlar sürekli yapıldığı için doğal olmayan bir ölümle öldü. Zamanımızda, elbette, hayat daha iyi hale geldi. Ancak  öte yandan, dünya nüfusunun yarısı antidepresan kullanmakta. Bunların hepsi insanlarda doğadan mı kaynaklanmakta?

Cevap: Evet, bizi hedefe götüren doğamız. Yani, her şeye sahipsiniz ana konu dışında: Ne için yaşıyorsunuz?

Eski zamanlarda, 20’li yaşlarındaki bir kişi yaşamın amacını düşünmemiş olabilir. Ama 80 yıl yaşadığınızda, o zaman zaten bir probleme sahipsinizdir, hayatınızın yarısında  “Yakında öleceğim ve ne için yaşadım? Amaç ne?” diye düşünürsünüz.  Bu   ölümden daha kötüdür.

Not: Her şeyin sonu olduğu gerçeği bile eğer her şeyin sonu varsa hayatın anlamının ne olduğu sorusunu gündeme getirmez mi?

Benim Yorumum: Bunu düşünmemek için uyuşturuculara ihtiyacımız var, bu da insanlığın icat ettiği şeydir.

Soru: Uyuşturucular artık tüm dünyada yasallaştırılıyor. Sizce bu tesadüfi değil mi?

Cevap: Tabii ki tesadüf değil! İnsanlar sonlarını düşünmek istemezler, ancak bu düşünceler kişiyi bırakmadığı için kişi bir şekilde bu boşluğu doldurmak ister.

Soru: Bu, Yaradan’ın bir yandan bize acı verdiği,  diğer yandan da onları kullanmamız için uyuşturucuya izin verdiği anlamına mı geliyor?

Cevap:  Bunun da bir çözüm olmadığını görmemiz için. Bu bir çözüm değildir.

Soru: Öyleyse ilaçlar hayatın anlamı hakkındaki içsel soruyu gizlemeye yardımcı olmayacak mı?

Cevap: Hiçbir şekilde.

Meaning Of Life, Part 3

 

Kabalistik Bir Grubun Amacı, Bölüm 2

Eşsiz Nesil

Büyük Kabalist Baal HaSulam, eşsiz bir nesil olduğumuzu yazdı çünkü Kabala’yı özellikle grup içinde öğrenmek zorundayız. Grup çalışması Baal Shem Tov ile başladı ve yavaş yavaş bugüne kadar gelişmeye devam etti.

Şimdi onlular içinde küçük birlikler kurmaya başlamalı, bir şekilde dünyaya nasıl birleşebileceğimizi, neyi hedeflememiz gerektiğini ve nasıl devam edeceğimizi göstermeliyiz; yani dünyaya, geleceğinin nasıl olacağına dair bir örnek vermeliyiz.

Soru: Yani bir grup insan ya da diyebiliriz ki tüm insanlık, üst gücün, Yaradan’ın ifşa olduğu yer mi?

Cevap: Evet. Bizler, bu dünyada iken, bu hayatta iken tüm dünyaları edinmek zorundayız.

Soru: Yaradan’ın ifşası, hepimizin hissettiği yerçekimi kuvvetinin ifşasıyla karşılaştırılabilir mi? Hepimiz arasında toplumsal düzeyde belli bir yerçekimi kuvveti var.

Cevap: Evet. Ama mesele şu ki, üst gücü hissetmiyoruz çünkü her birimiz ondan belirli bir bireysel gizlilik içinde var olmaktayız.

Bu nedenle, bize, herkesin bireysel olarak ifşa etmesine yardımcı olan Kabala bilimi verildi, ancak aynı zamanda belirli bir ortak varlık yaratmalıyız – onlu içinde üst güç ile benzerliğimizi hissetmeye başlayabileceğimiz bir grup.

The Purpose Of A Kabbalistic Group, Part 2

 

Yaradan’ı İfşa Etme Fırsatı

Soru: Yol boyunca acı çekmeye neden olan engellerle karşılaşırken, O’ndan başkası  olmadığı bilgisini nasıl uygularız?

Cevap: Bu genel olarak Yaradan’ın ifşasına dayanır. Yaşamımızdaki tüm tezahürleri olumsuz olarak algıladığımızda hayatın, Yaradan’ın bir tezahürü olarak nasıl algılanabileceğini düşünemeyiz.

Burada kişi,  Yaradan’ı doğru şekilde, iyilikle hareket eden, olumsuz etkilerle kişiyi hedefe yönlendiren olarak tanımlamaya başlaması için, doğrudan bir fırsata sahiptir.

Ve bizim için amaç, dünyadaki tüm eylemleri O’ndan başkası yok olarak algılamak ve böylece yavaş yavaş Yaradan’ı iyi ve iyilik yapan olarak ortaya çıkarmaktır. Doğru bir yolda, hissettiğimiz tüm olumsuz etkiler bizi en kısa yoldan O’nun ifşasına iter.

Onlardan yola çıkarak, “O’ndan başkası yok”a yönlenmiş olmaya çalışın, onları size veren O’dur, ne için, neden tam olarak olumsuz duygular, neden onların üstüne çıkmanız gerekiyor, size ne veriyor ve kendinizi egonuzdan ne kadar ayırıyorsunuz ve tam olarak onun üzerine çıkarak Yaradan’a yakınlaşıyor musunuz? Bu şekilde davranmaya çalışın. Bunlar en iyi koşullardır.

Söylendiği gibi “ Yaradan sevdiğine, zor koşullar gönderir.” Ancak bu, dinlerde ileri sürüldüğü gibi değil,  Yaradan’ı bu koşullarda da iyi olarak, bize doğru yolu gösteren olarak ifşa etmek içindir.

https://laitman.com/2020/01/an-opportunity-to-reveal-the-creator/

 

Yaradan Bağın İçindedir

Soru: Kongre sırasında birçok şey yaşadık. Bunu nasıl koruyabiliriz ki sadece bir kongreden sonrakine yaşamayıp, deneyimi her gün çoğaltalım?

Cevap: Kongrede, bağ kurduğunuzda Yaradan’a yakınlaştığınızı sizlere kanıtlamaya çalıştım. Bunu net bir şekilde hatırlamanız, kalbinize kazımanız gerekir.

Yaradan’a yalnızca birbirimizle bağ kurarak yakınlaşırız çünkü öncelikle O, bağımızın içindedir.

Soru: Hem gizlenmede hem de ifşada mı?

Cevap: Her yerde, her zaman.

The Creator Is Within Connection