Monthly Archives: Kasım 2019

Evrenin Yapısı, Bölüm 4

Kısıtlama – Malhut’un, Işığı Almayı Reddedişi

Soru: Dünyanın gelişimi ilk safhada durmuş olsaydı, almak için bağımsız bir arzusu olmayan hayvanlar gibi mi olurduk?

Cevap: Evet.

Soru: Eğer her şey dördüncü safhada durmuş ve daha fazla gelişmemiş olsaydı, o zaman bu arzu bağımsız olmasına rağmen yine de onu kontrol edemez miydik?

Cevap: O hala bağımsız bir arzu değildir çünkü kendi başına hazdan kopsa ve hazza yönelse de, Keter’in belirlediği hazza yönelmiş durumdadır. Doğasına göre doldurulmak ister. Bu arzu, Keter’in isteğiyle aynı şeyi istediğini anlar.

Malhut, Keter’den aldığını ve ondan almak istediği şeyi seçtiğini hisseder. Bu kesin olarak kendisi Keter’den almak istediği içindir,  böylece içsel olarak gelişmeye devam eder ve özgür olmadığının, bu hazlar ve arzular tarafından kontrol edildiğinin anlayışına gelir. Bunun anlamı, artı ve eksi onu tamamen kontrol etmektedir.

Böylece Malhut’ta özgürlük niteliği ortaya çıkar. Dolumun eksikliğine veya doldurulma arzusuna boyun eğmek istemez. Bağımsız hissetmek ister çünkü bu özelliğin Keter’de bulunduğunu hisseder; Keter ilk olandır, ondan önce hiçbir şey mevcut değildir.

Şimdi, Malhut’ta birkaç koşul daha gelişir: Eksik bir yaratılış olduğunu hisseder; Keter’e, Yaradan’ına, benzer olmak ister.

Yaradan’ın tamamen özgür olduğunu, ihsan etme ve almanın üstünde olduğunu hisseder. Ama o,  ya tamamlanma eksikliği ya da tamamlanmış olmayla kontrol edilmektedir. Yani, özgür iradeye, bağımsız “Ben” e sahip değildir ve hem olumlu hem de olumsuz etkiler onu tamamen kontrol etmektedir.

Özgür olmadığını, tamamen kontrol edildiğini hissetmeye başlar. Biz bu hissi, hazza veya onun eksikliğine bağımlı olan; kişinin kendi doğasının kötülüğünün ifşası olarak adlandırırız.

Bu his, Malhut’ta özgür iradesi olmadığı ve prensipte tamamen kontrol edildiği gerçeğinden dolayı, utanma hissine neden olur. Bu, bağımsız bir eyleme ihtiyaç duyulmasına neden olan, tamamen başkasının kontrolü altında olma hissidir. Bu onu o kadar çok durduracak ki, Işık ile her türlü teması kesecektir.

Bu koşula Tzimtzum (kısıtlama) denir. Yaratılanın, tamamen kontrol edildiği ve kendine ait hiçbir şeye, bağımsız bir şeye sahip olmadığı hissi; onu eylemlerini, arzusunu kısıtlamaya zorlar. Tamamen durmak/son vermek ister.

Yaratılan, tamamen kontrol altına alındığında, kendi içinde yok etmek için, önceki koşulu ortadan kaldırmaya hazırdır. Bu nedenle, bu duruma kısıtlama denir. Başka bir deyişle, Malhut özgürce hareket etme imkanı olmadığını hissettiğinde, kontrolü hissetmekten kaçınmak için her şeyi yapmaya hazırdır.

Soru: Malhut’un hissettiği utanç, tamamen kontrol edilmekten mi yoksa onu yaratan Üst güce zıt olmaktan mı gelir?

Cevap: Hemen hemen aynı şeydir.

The Structure Of The Universe, Part 4

 

İyi Gelişmenin İşareti

Soru: Üç yıl önce, Kabala çalışmaya başladım ve her şeyi anladığımı düşündüm. Hem “Kabala Bilgeliğinin Önsözü” (Ptiha) hem de TES gerçekten anlaşılır ve netti.

Şimdi üç yıl sonra, sadece daha önce neyin net olduğunu anlamadığımı hissetmeye başlıyorum, aynı zamanda, Ptiha, TES ve gruptaki çalışma benim içimde biraz nefret uyandırdı. Bu normal bir işaret mi?

Cevap: Bu iyi bir gelişmenin işaretidir. Bu dönemi zorla ve ısrarla geçirmelisin, sonra hem zihnini hem de duygularını, her şeyi anlamaya başlayacaksın.

Soru: Yani, bu rahatsızlıklar aslında yardımcı mı oluyor?

Cevap: Evet. Fakat bu oldukça uzun bir süre devam edebilir, belki de birkaç yıl. Önemli olan bırakmamaktır/ayrılmamaktır ve bunun nasıl ödüllendirileceğini göreceksin.

A Sign Of Good Advancement

 

Geleceği Belirleme

Soru: Bir yandan her zaman gelecekte yaşadığımızı söylüyorsunuz,  öte yandan gelecek olmadığını. Bunu açıklayabilir misiniz lütfen?

Cevap: Gerçek şu ki, her zaman kendimi geçercesine kendimden yarım adım önde giderim. Aksi halde, şu anki durumumda var olamam. Buna sanki gelecekte yaşıyorum deniyor. Ama gerçekten bir gelecek yoktur çünkü onu ben belirlerim. Bir yandan onu beklerim ancak diğer taraftan onu önceden belirlerim.

Kabala bilimi çok basit bir şekilde şöyle der: geleceğin kendisinin size geldiğini düşünüyorsanız, o zaman hayvansal düzeyde var olursunuz. Doğanın cansız, bitkisel ve hayvansal seviyeleri – sizi kontrol eden şey budur.

Geleceğinizi kendiniz belirlemek istiyorsanız,  o zaman lütfen onu kendiniz tanımlayın ancak bunun için geleceğin yalnızca insanlar arasındaki birlik derecesine bağlı olduğunu anladığınız, uygun kontrol seviyesine yükselmelisiniz.

Birliğimiz ne kadar güçlüyse gelecek o kadar iyidir, bizler zamanı hızlandırırız ve olaylar daha koordineli hale gelir. Ne kadar çok insan kendi aralarında daha büyük bir ayrılık yaşıyorsa,  gelecek ve elbette her şey de o kadar kötüdür.

Dolayısıyla birliğimize veya ayrılığımıza karşı olan etkileşimlerimizle geleceği biz kendimiz belirleriz.

Determine The Future

 

Her Tür Ruh İçin

Soru: Bir Kabalist tarafından yazılmış bir metnin bir sayfasının, maneviyata girmek için yeterli olduğunu duydum. Neden bu kadar çok kitap, binlerce sayfa yazıldı?

Cevap: İlk olarak, her insan kendi kaderine, kendi ruhuna, kendi gelişimine sahiptir. Birisi belirli bir şeyi sever; başka bir kişi başka bir şeyi sever.

Yaradan’a farklı yollarda ve farklı hızlarda ilerleriz. Biri sola yürür, biri sağa, biri yarım adım gitmez, vb.

Baal HaSulam ve Rabaş tarafından, tekrarların yapıldığı ve her birinden bir zerre almaya gerek olmayan hiçbir mektup veya yazılar olduğunu görmüyorum.

Ama mesele bu değil. Sonunda, onları çalıştığımız zaman, tüm bunların içimizde işlendiği, kıyıldığı ve bir sonuç getirdiği koşula geliriz.

Soru: Eğer Şamati kitabı içimde bir duygu fırtınasını uyandırıyorsa bu, onun benim ruhuma ve hedefime uygun olduğunun kanıtı mıdır?

Cevap: Tabii ki.

Soru: Bir kitabı kontrol edebilmenizin yolu bu mu?

Cevap: Hayır. Aynı şekilde Baal HaSulam ve Rabaş’ın kitapları sizin sahip olduğunuz şeylerdir. Başkalarına doğru yayılmamanızı tavsiye ederim.

For Every Type Of Soul

Ruhun Bedenle İlişkisi Var Mıdır?

Soru: Bu dünyada biyolojik bedeninde yaşayan bir insan, ruhunu bir şekilde etkileyebilir mi?

Cevap: Özünde, maddesel bedenimizin amacının ne olduğunu mu soruyorsunuz?

Gerçek şu ki bize maddesel bir beden verilir, böylece ruhla özdeşleşmeye başlayabiliriz, onu açığa çıkarabilir, geliştirebilir ve belli bir durumdan sanki bedenin dışına çıkar ve orada çalışmaya başlayabiliriz.

Soru: Bir Kabalist olarak hala bedeninize dikkat ediyor musunuz? Bu sizin için önemli midir?

Cevap: Elbette. Bedenimde var olduğumdan dolayı ruhumu edinir, geliştirir ve ıslah ederim. Ancak, bedenin kendisi buna sadece dolaylı olarak katılır.

Soru: Bu, kişinin ruhunu geliştirmenin ancak kişinin maddesel bedeninde var olduğu bir durumdayken mümkün olabileceği anlamına mı gelir?

Cevap: Evet, ama ruh bedenle ilgili değildir yani bir bedende yaşadığımda ruhumu geliştiririm.

Soru: Peki bu nasıl yapılır?

Cevap: Ruhumuza ‘arzularımız’ denir. Arzular ya olumsuz, egoist olanlar ya da pozitif, özgecil olanlar olabilir. Onların üzerinde çalışırız, böylece özgecil arzular her zaman egoist olanlara üstün gelir; ruhumuzu inşa ederiz.

Does The Soul Relate To The Body?