Daily Archives: Eylül 17, 2019

Dünyanın Çifte İmgesini Birleştirin

Soru: Gerçek sevgi koşuluna ulaşmak için, kişinin evrenin tek yasasını, niteliklerin benzerliğini gözetmesi gerekir. Bu,  doğanın niteliklerine,  beni yaratan kökle benzer olmam gerektiği anlamına mı gelmektedir?

Cevap: Evet, içinde yaşadığımız doğaya benzemeliyiz. Ama bu doğanın gerçekte ne olduğunu nasıl bilirsiniz? Bu nedenle bize, kendimi ve onları ortak bir bütün olarak düşünerek etkileşimde bulunmam gereken, sözde var olan insanlardan oluşan bir grup verilmiştir. Böylelikle odağa, örneğin odağı ayarlayarak onları teke dönüştürdüğüm, iki şekil veya çizgiden erişirim.

Soru: Kabala, doğanın özgecil olduğunu ve biz insanların, yaratılanın egoist olduğunu söyler bu da egoistik bir düşünceye sahip olduğumuz ve kendimizi doğa ile benzerliğe getirmek zorunda olduğumuz anlamına gelir.

Özgecilliğin genel olarak ne olduğunu anlamamıza rağmen, doğada açıkça görmemekteyiz. Bu aynı şey midir? O da aynı zamanda egoist midir?

Cevap: Kabala, kişiye ıslah metodunu ifşa ettiğinde, kişinin eğitim metodu haline gelir. Size nasıl değişmeniz gerektiğini açıklar ve kendinizdeki değişimlere uygun olarak dünyanın ıslah olduğunu göreceksiniz. Bu şekilde çalışır.

Bir kişi, görüş alanında, dünyanın çifte imgesi olduğunu anlamalı ve onları birleştirmelidir. Kendinizi başkalarıyla bir bütün halinde, bir amaçta birleştirerek, kendinizi ıslah eder ve dünyanın ıslah olduğunu görürsünüz.

Bizi yaratan Yaradan’ın doğası özgecildir ve mutlak ihsan etme niteliğine benzerlik anlamında, O’na benzer olmak zorundayız. Yaradan bilerek bizi, kendisinin karşıtı olarak yarattı ki böylece O’nu zıt koşuldan edinebilelim.

Mutlak olumsuz ve mutlak olumlu nitelikleri kendi içinde birleştirerek kişi, dünyayı hissetmenin bir sonraki seviyesine yükselebilecektir.

Combine The Double Image of the World

 

Atzmuto Nedir?

Soru: Yaradan bizim içimizde mi yoksa dışımızda mı bulunmaktadır? Siz, sadece içimizde var olduğunu söylüyorsunuz. Atzmuto Nedir?

Cevap: “dışarıda”, “içeride”, “yanında” veya “dışarıda bir yerlerde” var olan hiçbir şey yoktur. O sadece vardır ve hepsi budur.

Atzmuto bizim ulaşmadığımız bir şeydir. Bizim üzerimizdeki bir tür etkiyi tutarız ve ona Yaradan deriz çünkü O yaratır.

Kendimi “yaratılan” olarak adlandırırım çünkü O beni yarattı. Beni yaratan Yaradan’dan başka, O’nun daha üstün, içsel özü vardır. Buna Atzmuto denir yani benimle hiçbir ilişkisi olmadan O, Kendi başınadır.

Atzmuto’yu üst gücün içsel kısmı olarak betimlemek mümkündür ve Yaradan olarak adlandırılan O’nun bana karşı olan tutumu, O’nun dışsal kısmıdır. İşte ben bunu algılarım.

What Is Atzmuto?

 

Evrenin Yapısı, Bölüm 1

Yaratılışın Planı – Yaratılanlara Haz Vermek

Soru: Yaratılışın amacı nedir?

Cevap: Yaratılışın amacı son derece önemlidir. Şimdi bulunduğumuz yerdeki yaratılmış olan her şeyden önce gelir.

Yaratılışın amacı, yaratılanlara haz vermektir. Bunu başarmak için, yaratılanlar haz alma arzusuna sahip olmak zorundaydı. Bu nedenle, öncelikle yaratılanlarda bir eksiklik, yaratılanların ne istediğine dair bir hissiyat olmalıydı. Yaratılış meselesinin temel niteliği, bir şeylerden yoksun olduğu hissidir. Buna “haz alma arzusu” denir.

Bu arzu, kademeli olarak gelişmelidir çünkü yaratılanlar, kendisi için neyin arzu edilebilir ve edilemez, hangi aşamalarda, hangi biçimde, vb. olduğunu; ancak arzu yavaş yavaş gelişirse belirleyebilecektir. Başka bir deyişle, yaratılış hemen yaratılamaz. Kişi, hızlıca belirli bir işlevi yerine getirecek bir makine inşa edebilir, ancak yaratılanların bağımsız olması için, Yaradan’ına benzer olması için arzu, gelişimin belirli aşamalarından geçmelidir.

Soru: Bundan, belirli bir gelişim aşaması olmadan, Yaradan’ın bile bir anda yaratılışı yaratamayacağı sonucu mu ortaya çıkar?

Cevap: Cevap hayır. Yaratılış aşamalı bir gelişim sürecinden geçmeseydi, o zaman bu bir yaratılış olmazdı. Programlamasını boşuna ve kendi adına bağımsız katılımı olmadan otomatik olarak gerçekleştiren, cansız, bitkisel ve hayvansal doğa seviyelerine benzer bir robot gibi olurdu.

Bir insanı yaratmak, bir bağımsızlık noktasına olan arzusunu geliştirmek; kendisinde kim olduğu, ne olduğu, kendisini kimin kontrol ettiği, neden ve nasıl özel olarak yaratıldığı gibi konularda bir farkındalık yaratmaktır. Bir taraftan, bu arzunun Yaradan’a zıt niteliklere sahip olması, diğer taraftan da Yaradan’ın niteliklerini elde etme fırsatına sahip olması gerekir. Bu, yaratılışın en nihayetinde mükemmelliğe nasıl ulaşabildiğidir. Bu nedenle her şey, Yaradan’ın yaratılış üzerindeki etkisiyle başlar.

The Structure Of The Universe, Part 1