Soru: Yaradan’ı ifşa etmeden önce kişisel olarak hangi durumlardan, dünyevi zevklerden ve ıstıraplardan geçtiniz?

Cevap: Çok şey yaşadım. Siz de yaşayacaksınız. Bu herkes için aynıdır.

Soru: Boşluk veya depresyon hissettiniz mi?

Cevap: Hiç bir bilgi almadan önce bile bunlar gerekli koşullar ise nasıl hissedilmezler ki? Bu bilgiden yoksun olduğunuzu, bir şey anlamadığınızı ve kafası karışık bir durumda olduğunuzu hissetmek zorundasınız.

Bu manevi edinim ile aynıdır. Manevi bir şeyi ifşa etmeden önce, hiçbir şey anlamıyorsunuz gibi, bir çeşit bitkinlik içindesiniz gibi hissetmelisiniz. Bu size, arzuladığınız şeyi asla başaramayacaksınız ve tüm çalışmalarınız kesinlikle işe yaramaz, amaçsız ve aptalcaymış gibi gelir. Hem kendinize ve bana hem de hepimize lanet okumaya başlarsınız.

Sonra bu durum değişir. Yeni bir gün, yeni bir ışık gelir ve her şey yeni bir şekilde tezahür eder, fakat daha yüksek bir seviyede.

Her seferinde, karanlık ve aydınlık, gece ve gündüz dönüşümlü olarak yer değiştirir ta ki sizler sürekli bir hissiyata dönüşecek yeterli izlenimler biriktirene kadar.

After Darkness Dawn Appears

Filed under: Kabala, Maneviyat - Karanlıktan Sonra Şafak Belirir için yorumlar kapalı

Soru:  Kadınlar Kabala Bilgeliği’ne Giriş’i (Ptiha) ne kadar iyi bilmeli? Erkekler kadar mı olmalı, yoksa kadınlar için herhangi bir esneklik var mı?

Cevap: Teknik olarak, kadınlar Ptiha’yı erkekler kadar derinlemesine çalışmak zorunda değildir ama onun temellerini bilmeniz tavsiye edilir. Gerçek şu ki ilk paragrafları uzun süredir çalışıyor olmamız iyi. Kişi onu iyi öğrenmeli ve kendi içinde dikkatle incelemeli, içinden geçmelidir. Kadınlar da buna ihtiyaç duyar.

Kabala, kadınların erkeklerle aynı derecede bağ kurmasını zorunlu tutmaz, ancak kendini iptal etmenin genel anlayışına sahip olmalılar.

Kadınların birbirine bağlı olması büyük bir problemdir. Fakat kendileri üzerlerine yükselmek zorundalar çünkü kişi kendi üzerine yükseldiğinde, hiçbir şey istemeden, tamamen kendini iptal ettiğinde, bu  Hasadim ışığında olmaya benzer. Bu, Kabala’daki özgecil eylemin temel bir başlangıç koşuludur ve kadınlar bunu yerine getirmelidir. Onsuz manevi dünya yoktur, Yaradan ile bağ yoktur veya başka bir şey yoktur.

Kişi, Yaradan’ın her birimizin içinde yarattığı sorunlara rağmen, kendi üzerine yükselmek zorundadır: tembellik, önemsizlik, bir şey hakkında memnuniyetsizlik – ne olursa olsun. Ama kişi bunun üstüne yükselmeli.

Başkalarıyla bağ kurmak, erkekler için kadınlara göre daha uygundur. Kadınların kendilerinin üzerine yükselmeleri yeterlidir ve bunu yaparak zaten manevi çalışmaya başlarlar.

Bu nedenle, onluya erkekler kadar ihtiyaç duymazlar. Kadınlar sadece kendilerini iptal etmek için toplanmalılar. Fakat erkekler gibi tek kalpte başkalarıyla bağ kurmaları gerekmiyor. Bunlar egoistik doğanın farklı seviyeleridir. Sadece kendilerini iptal ederlerse, erkeklerin arasındaki bağa benzer bir seviyeye ulaşacaklar.

Women’s Spiritual Work

Filed under: Kabala, Kadın, Maneviyat - Kadınların Manevi Çalışması için yorumlar kapalı

Soru: Alma arzusu bizim temelimiz ise o zaman ihsan etmenin niteliği nedir ve alma arzusundan nasıl ayrılabilir?

Cevap: Biz tek bir niteliğe sahibiz – almak, haz almak, her şeyi kendi içinde, egoizminin içinde hissetmek. Niteliğimizin içinde hissetmemenin ne demek olduğunu hayal bile edemiyoruz. Bu nasıl olabilir? Nerede hissediyorum?

Bu nedenle, doğamıza zıt olan tamamen yeni bir nitelik, his, duyu bizim üzerimize inşa edilir ve bu yalnızca üst ışık yardımıyla inşa edilebilir. Işığı çekmek, bir şekilde kendimize doğru yönlendirmek, ona yakınlaşmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Yaptığımız şey budur.

Doğrudan üst ışığı kendim deneyimlemeye çalışırsam, o zaman başarısız olurum. Mistisizm, iftira, adetler, belki dini niteliklerle uğraşıyor olacaktım. Eğer gerçekten üst dünyayı hissetmeye başlamak istersem, o zaman bu bir üst güç gerektirir. Yaradan’a net bir biçimde hitap etmem ve O’ndan talep etmem gerekir ve bu ancak O’na birlikte dönersek mümkündür.

Talmud Eser Sefirot veya Kabala Bilgeliği’ne Giriş’i (Ptiha) yıllarca çalışabilirim, ancak grup vasıtasıyla Yaradan’a yönlendirilmeyeceksem, başarısız olacağım.

Get Close To The Upper World

Filed under: Kabala, Maneviyat - Üst Dünyaya Yakınlaşmak için yorumlar kapalı

Soru: İnsanların % 99’una iyi bir hayatın ne olduğunu nasıl açıklayabiliriz?

Cevap: Hayatı, bizim için iyi olan şeylere göre, iyi olarak düşünürüz.

Bununla birlikte, zamanımızda, aramızda düzeltilmemiş bağlara sahip olarak,  kendimizi iyi hissedemeyiz. Dünyanın dağılmakta olduğunu görüyoruz çünkü üzerine inen Üst ışık onu doldurmak istiyor ve dünya bu ışığa karşıtlığını (zıtlığını) hissediyor.

Manevi iyilik dünyamıza ne kadar yakınsa, o kadar kötü hissederiz. Üst ışığın yaklaşması, bize karanlık hissi verir çünkü bizler ıslah olmadık, ona zıtız. Bu nedenle, lütufları ve iyiliği hissetmek istiyorsak, kendimizi üst ışığa benzer olmak için değiştirmeliyiz, böylelikle sorunlara ve krizlere dalmayız çünkü ışık bize daha da yaklaşmaktadır. Başka bir deyişle bu dünya seviyesinde birleşmek zorundayız. Sorun budur.

Örneğin, haberler bir asteroitin Dünya’ya doğru ilerlemekte olduğunu ve gezegenin tehlikede olduğunu, insanların kendilerini tehlikede hissetmeleri gerektiğini anons eder, üst ışığın bize yaklaşıyor, Yaradan yaratılanlara ifşa olmak istemektedir. Bu nedenle bizler “son nesil” olarak adlandırılmaktayız.

Bizler, üzerimizde baskısı giderek artan bir yola girdik. Bu nedenle Kabala bilimi ifşa olmuştur;  Kabala bilimi, Üst ışığa biraz benzeyebilmek için kendimizi adapte etmeye başlamak zorunda olduğumuzu açıklamaktadır.

Biz bir Kli’yiz (ruhun kabı), Yaradan ışıktır. Sadece kendi aramızda birleşirsek O’na benzer olabiliriz. Başka bir deyişle, daha iyi bir gelecek istiyorsak birleşmeliyiz.

How To Make Life Good

Filed under: Kabala, Maneviyat - Hayat Nasıl İyileştirilir? için yorumlar kapalı