Daily Archives: Haziran 3, 2019

Öğretmen Ve Öğrenci Arasındaki İlişki

Soru: Öğretmenin rolü, Kabala bilgeliği çalışmasında çok önemlidir.

Kabala öğretmeni nedir?

Cevap: Her şeyden önce, tanınmış bir Kabalist’ten bilgi alan kişidir. İkincisi, orijinal kaynaklardan öğretir. Üçüncüsü, kişiliğine dikkat çekmez. Dördüncüsü, herkesi Yaradan’ın ifşasına yönlendirir.

Soru: Öğrenci ile öğretmen arasındaki etkileşim nedir?

Cevap: Etkileşim öğretmene değil öğrenciye bağlıdır. Öğretmen, öğrencinin kendisine fayda sağlayabilecek her konuda yardımcı olabilir. Ancak, kendisini öğrencinin içsel dünyasına müdahale etmekten tamamen ayırır, böylece ona kişisel-edinimi öğretir.

Bir yandan, öğrencinin gelişimi ve ilgisi için sürekli bir endişe vardır. Ancak öğretmen her zaman ona özgür irade, eylem özgürlüğü, karar verme özgürlüğü vb. hissiyatını vermek için öğrenciyle belli bir mesafeyi korur, çünkü hiç kimse öğrencinin bağımsız ilerlemesinin yerini alamaz.

Soru: Kabala öğretmeni ile diğer disiplinlerin öğretmeni arasındaki fark nedir?

Cevap: Kabala öğretmeni öğrenciye tavsiyede bulunduğu kadar öğretmez, kendini değiştirerek edinmesi gereken şeyi gösterebilir. Öğrencinin algıladığı, öğretmenin değil, kendisinin edinimidir.

Öğrenci belli bir yol boyunca ilerler, sürekli olarak içsel özelliklerini, ruhunu geliştirir ve Yaradan’ın daha fazla ifşa olmasını sağlar. Bu sadece onun kişisel başarısıdır. Bu nedenle, öğretmen burada sadece dışsal, yardımcı bir kaynaktır.

Relationship Between Teacher And Student

 

Tora ve Sesli Harfler

Soru: İbranice’de sesli harfler kullanılmaktadır: nekudot- sesli harflerin doğru telaffuzlarını belirten, harflerin üzerindeki noktalardır. Tora’nın sesini korumak için, Tapınağın yıkılmasından sonra Taberiyeli bir aile tarafından geliştirildiklerine dair bir söylenti vardır. Ancak sesli harflerin seslendirilmesinin, harflerin üzerinde, yani Kli’nin (kabın) üzerinde veya Kli’nin altındaki ışıklar olduğunu öğreniyoruz.

Nekudot, Tora’yı kayda geçirmek için Taberiyeli aile tarafından mı icat edildi? Sonuçta, Tora’nın kendisi nekudot olmadan yazılmıştır.

Cevap: Bu önemli değildir. Tora’da gerçekten onun okunması için gerekli olan çok fazla işaret yok. Sonuçta, Tora’yı okuduğunuzda tüm içsel ve dışsal araçlarınızla onu yeniden oluşturmalısınız.

Yani, metni nasıl okuyacağımı, her cümleyi nasıl tonlandıracağımı, nerede duraklayabileceğimi ve nerede yasaklandığını bilmeliyim. Sonuçta, kişi metni bir solukta okuyamaz.

Ayrıca, Tora’nın okunması, ciğerlere hava alıp, yüksek sesle bir şey okuyup ve havayı boşalttığınız normal okumadan farklıdır. Tora’yı okurken, ciğerlerimi katedraldeki bir org gibi uygun şekilde idare etmeliyim. Beş bölümden oluşan ciğerlerimin belirli bölümlerini baskılarım. Ondan sonra, reprodüksiyon aygıtlarının beş parçasını açarım: Gırtlak, boğaz, ağız, dudaklar ve dişler.

Bu nedenle, İbranice harfler,  kişinin okumak için aldığı, çok büyük ve güçlü verilerin kısaltılmış şeklidir.

Torah And Vowels

 

22 Şablon Vasıtasıyla

Soru: Önümde gördüğüm dünya, bir harf mi yoksa bir harfler koleksiyonu mu? Bu dünyayı yazıyor muyuz yoksa okuyor muyuz?

Cevap: Bu dünyayı, sanki ışığın bize geçtiği bir şablondan görüyoruz. Tabii ki bu, bizi bugün etkileyen üst ışık değil, ama yine de onun bir kısmıdır. 22 şablondan geçer ve böylece bize yansır.

Ben bu şablonları görmem, onların içinden geçen ışığı görmem. Her şey benim içimde olur ve içimde neler olup bittiğinin sonucunu 22 şablon vasıtasıyla ışıktan etkilenen egoizmim, hislerim, arzum olarak görürüm.

Soru: Bu, özellikle hassas bir kişinin aniden İbranice konuşabileceği veya İbranice yazmaya başlayabileceği anlamına mı geliyor?

Cevap: Evet, elbette.

Soru: İbranice öğrenmede, grupta çalışmak gibi bir tür manevi eylem var mıdır? Yine de, bunun doğru olduğunu bilsemde, hala kendimi çalışmaya zorlayamıyorum.

Cevap: Bizim karşılıklı konuşmamız İbranice öğrenimindeki bir ders değil. Bu size, Kabala’nın üst dünyanın eylemlerini tanımlamak için hangi kodu kullandığını anlatmayı amaçlamıştır. Bizim üzerimizdeki etkilerini ve bunların sonuçlarını çalışmamış olsaydık, o zaman bu dili kesinlikle bilmeyecek veya ilgilenmeyecektik. Gerçekten unutulmuş olurdu.

Ancak, gittikçe daha fazla canlanıyor çünkü dünyamızda daha fazla insan üst ışığın onları nasıl kontrol ettiğini bilmek istiyor. “O benim için, Ben O`nun içinim” ilkesi üzerine üst güçle konuşmak, yalnızca harf şablonları vasıtasıyla, 22 belirlenmiş simge vasıtasıyla mümkündür.

Eskiden daktilolarda kağıda harfleri vurduğumuz gibi, bu sistem de aynı şekilde çalışır.

Through 22 Stencils