Monthly Archives: Mayıs 2019

Tüm Düşüncelerin ve Duyguların Tek Kaynağı

Soru: Düşünmek ve analiz etmek ne demektir? Sadece oturup maneviyatı edinmek istediğimi mi düşünmeliyim? Yoksa bu, dostlara yönelik davranışlarımı mı ima ediyor?

Cevap: Eylem çok basittir: bütün düşüncelerimin ve hislerimin tek bir temeli olmalı-Yaradan- O, düşündüğüm ve hissettiğim her şeyi içimde yaratır, canlandırır ve yerleştirir. Bana ne olursa olsun, içimde ne tezahür ederse etsin, Yaradan hepsini yapar.

Bu nedenle, sürekli olarak “ O’ndan başkası yok” düşüncesinde olmanız tavsiye edilir. Eğer dostlarımla aynı düşünce ve duyguları arzu edersem ve bütün kalplerimizi ve aklımızı birleştirmeye çalışırsak, o zaman, birlikte tüm çabalarımızı tek büyük ortak çabada, içinde Yaratan’ı kaynak olarak, duygularımızın ve aklımızın temel nedeni olarak hissetmek istediğimiz, tek büyük kalp ve tek büyük akılda birleştiririz.

Eğer bizler, böyle ısrarlı bir şekilde, düşüncelerimizin ve duygularımızın nedeni olarak Kendini bize ifşa etmesini talep edersek, o zaman çok hızlı bir şekilde, üst ışığın yardımıyla, Yaradan’ın içimizde tezahür etmeye başladığı bir koşula geliriz.

Single Source Of All Thoughts And Feelings

 

Üst Dünyanın Dualitesi

Soru: Yaradan’ın büyüklüğünün, en küçük derecesini bile kişisel bir edinim olarak gizlemek istediğimde, arzum ile grubun arzusunu nasıl birleştirebilirim? Paylaşmak benim için çok kişiseldir.

Cevap: İlerlemenin en iyi yolu tüm arzularınızı, sahip olduğunuz her şeyi bırakmak, sadece ondan güç almak, gruba girmek ve grup vasıtasıyla Yaradan’a dönmeye çalışmaktır. Sanki siz bir yetişkinmişsiniz ve onlar küçük çocuklarmış gibi, dostların tüm özlemlerini gruptan alın.

Onlardan toplamanız gereken ve sonra Yaradan’a, onları koruması, yükseltmesi, doğru düşünmeye yönlendirmesi için ki böylelikle Kli (kap) – Yaradan’ın ifşa edileceği bir yer- oluşturmak için nasıl birbirlerine bağlanmaları gerektiğini, ortak bir bağda nasıl yükselmeleri gerektiğini hissetmeleri için, yakarmanız gereken şey budur. Bunların hepsi, O’na memnuniyet vermek için olmalı ve aynı zamanda O’na haz vererek de siz memnun olmalısınız.

Her zaman iki düzeyde hareket ederiz: egoizm ve Yaradan’ı memnun etmek için egonun üzerinde bağ kurma, birleşme ve mutluluk. Bu iki düzey üzerinde net bir şekilde çalışmalıyız.

Daha sonra, ışığın hem parçacık hem de dalga kuramının çalıştığı, üst dünyanın dualitesine nasıl çıktığınızı hissedeceksiniz. Yani ışık, içinden geçen elektronları gözlemleyip gözlemlemediğinize bağlı olarak, dalgalar veya parçacıklar olarak algılanır.

Realitede, manevi dünyadaki her şeyin bir olduğunu göreceksiniz. Sadece egoizmimiz onu farklı seviyelere böler. Bu nedenle, her seviyede farklı görüşler, arzular, kombinasyonlar, dünyamızı ortadan kaldıran her şeyi elde ederiz; ama bu kesin olarak demektir ki bir sonraki, daha yüksek seviyede mükemmelliği algılayacağız.

The Duality Of The Upper World

 

Kabala İpuçları- 11/11/18

Soru: Değişmemiz gerektiğini söylediniz. Değişmek ve değişime sahip olmak için Kabala kitabı okumalı mıyım, onu tekrar okumalı mıyım, ama farklı bir seviyede vb., son seviyeye kadar?

Cevap: Evet bu doğrudur. Haklısınız.

Soru: Eğer manevi ilişkiler kurmaktan bahsediyorsak, duygusal unsur olan benim, bütün koşullarımın kaynağına, Yaradan’a yapabileceğim etkili bir talebin özellikleri/amaçları nelerdir?

Cevap: Yaradan’a doğru bir şekilde talep etmek büyük problemdir. Yaradan tüm dileklerimizi dinler, ancak yalnızca doğru bir talebi yanıtlar. Bunu başarmak zordur.

Soru: Kişi kıskançlıkla nasıl ilişkilidir?

Cevap: Kişi her zaman kıskançtır. Bir dikiş kursuna katılsam, zaten iyi dikiş dikenleri kıskanmaz mıyım?

Soru: Diyelim ki tam bir şeyi düşündüm ve bu oldu. Bu, doğru bir şekilde gerçekleşmiş özgecil bir arzu mudur?

Cevap: Sorunuza cevap veremiyorum çünkü sizin durumunuzu deneyimlemiyorum. Biz, kişisel koşullardan bahsetmeyiz.

Soru: Kabala bilgeliğini öğrenmeye başladığımızda, her şeyi en iyi şekilde doğru yaptığımızdan nasıl emin olabiliriz?

Cevap: Doğru öğretmeni takip edin. Başka yolu yok.

Soru: Yaradan’a grup aracılığıyla dönmenin anlamı nedir?

Cevap: Bunu yapmak için, derslere devam etmeniz ve kongrelere katılmanız gerekir. Grup aracılığıyla dönmek bizim temel çalışmamız, asıl görevimizdir. Bunun nasıl yapıldığını anlamak, hayatta uzun dönem,  uzun zaman alır.

Blitz Of Kabbalah Tips – 11/11/18

 

İnsanlar Neden Kabala Çalışmaya Başlar?

Soru: İnsanlar Kabala Bilimi’ne geldiğinde, uzmanlaşma/tam öğrenme sürecinin çok uzun zaman, çok yıllar alacağından korkuyorlar. Bu giderek daha az zaman alacak mı? Belki bir süre sonra, insanlar geçtiğimiz tüm bu koşullardan daha çabuk geçecekler mi?

Cevap: Bir diploma aldığınızı ve duvara astığınızı varsayalım. Sonra ne yapacaksınız?

Not: Muhtemelen insanlar sonsuza kadar yaşarlar.

Benim Yorumum: Yani hızlı bir şekilde sonsuz hayata girmek mi istersiniz? Ama sonsuz yaşam, ihsan etme ve sevgi niteliğini, sadece başkalarını düşünmeyi arzu ettiğiniz anlamına gelir.

Kabala çalışmaya gelen kişi, yeni bir koşulun, yaşama yeni bir bakış açısının, yeni bir insanlığın, insanlar arasında yeni bir etkileşim sisteminin şimdi kendisine açılmış olduğunu anlar. Sonuç olarak bu, sadece geldi, biraz çalıştı diye, kendisine bir yayından belirlenmiş, bir kağıt parçası verilip ve onu duvara asabileceği bir şey değildir.

Kendisini değiştirmeye, üst dünyaya girmeye, onun içinde var olmaya gelir. Bu, Kabala ile olan geçici ilişkinizden çok daha fazlasıdır.

Kabala Bilimi, kişiyi evrenin bir sonraki seviyesine yükseltmekle ilgilenir ve kişi, tüm yöneten güçlerin nereden indiğini ve kendisinin neyle uğraştığını anlamaya başlar.

Why Do People Start Studying Kabbalah?

 

Gruptaki Tüm Koşullar İyidir

Soru: Oldukça sık, ilk his bir şey söyler ve sonra zihin devreye girer ve hissi düzeltir. Yaradan için çalışan kişi hangisini dinlemelidir?

Cevap : Manevi yolda, bir taraftan diğer tarafa fırlatılırız ve her türlü koşullardan geçeriz: hayal kırıklığı, haz, doyum, yıkım, dostlarla etkileşim ve onlardan, yalnızlığa doğru bağını kesme vb.

Bu, kişinin tüm bunları hissetmesi için gerekir. Kişinin, bunlardan Yaradan’la temas noktasını seçmesi için, kasıtlı olarak böyle koşullardan geçer. Her şeyden önemlisi kişi, böyle koşullarda kalmamalıdır.

Grupta geçirdiğimiz tüm koşullar iyidir. Onlar, manevi gelişime yol açarlar. Yarısı boş ve gereksiz gibi görünseler bile, öyle değillerdir. Bu nedenle, siz ve dostlarınız arasındaki bağa mümkün olduğunca çok zaman ayırmaya çalışın.

Mesela ben, her gün ders veririm, tweetler yazarım, soruları cevaplarım, blog yazıları yazarım vb. Bundan dolayı ilerlerim.

Yaptığım işte özel olan nedir? Yeni başlayanların sıradan sorularına cevap vermekteyim vs. Yine de, diğer ruhlarla olan bağları vasıtasıyla onların yükselmelerine ve bağlanmalarına yardım ederim – kesinlikle her birimizin gelişmesi böyledir.

All States In The Group Are Good

 

Faydalı Izdırap

Soru: Izdırabın, beni onlardan kaçmaya doğru değil de manevi çalışmaya doğru ittiğinden nasıl emin olabilirim?

Cevap: İşin gerçeği, bizi yaratılışın amacına doğru yönlendiren faydalı ızdıraplar ve hiçbir fayda getirmeyen sadece tecrübe ettiğimiz ızdıraplar vardır.

Faydalı ızdırap, bizi gruba daha çok dalmaya, onunla birleşmeye zorlar, kendimizi inşa etmeye yardım eder. Tıpkı arabayla bir yere giderken ve yanlış yoldan gittiğimiz için kaybolmamız gibi, bundan dolayı acı çekmek doğru yolu bulmamıza yardımcı olur. Böyle darbeler olmadan, doğru şekilde hareket edemeyiz. Biz her zaman iki çizgiye göre hareket ederiz: sağ ve sol, haz ve acı.

Bu nedenle, bizi ileriye doğru iten ve her zaman nasıl doğru hareket edileceğini gösteren ızdırap, doğru ızdıraptır.

Örneğin, bir takip sisteminde, hareket eden bir roket kendini sürekli ayarlar. Bizler de her zaman yolumuzu izlemeli ve bizi sürekli düzelten ve rotada tutan olumsuz geri bildirimlere göre kendimizi ayarlamalıyız. Böyle bir bağ, zorunludur ve ıstırap olarak değil, ıslah için gerekli olarak algılanmalıdır. Bize bu eğitimi verdiği için Yaradan’a şükürler olsun.

Useful Suffering

 

Egoizm Üzerinde Hâkimiyet

Soru: Onluda çalışırken egoizm ne hisseder?

Cevap: Onludaki her birey, kendi egoizmini geri çeker ve diğer dokuz dostuna yönelik ihsan etme ve sevgi niteliğini hedefler. Buna “ilk dokuz Sefirot” denir. Onuncu Sefira (egoizm), aşağı iner.

 

 

 

 

 

 

Sonunda anlaşılır ki aramızda, nitelikleri ile Yaradan’a eşit olması gereken bir ağ inşa ederiz.

“O’na eşit” ne demektir? Kendimden çıktığım ve onlu içerisinde dostlarımla bağda, bir ya da iki birim yükseldiğim ölçüde, bu benim manevi seviyemdir. Bu dereceye kadar Yaradan’ı edinirim ve Nefeş, Ruah, Neşama, Haya ve Yehida’nın ışıklarını ifşa ederim.

Soru: Aynı zamanda, hislerimde onu kaybetmeden, kendimi sürekli egoizmden uzaklaştırır mıyım?

Cevap: Evet. Egoizm seviyesine (1, 2, 3, 4 veya 5) bağlı olarak, Yaradan’ı, O’nun ruhtaki gücünü edinirim. Yaradan ışıktır ve kendi içindeki tüm sistem bir ruhtur.

Ego ne kadar fazlaysa, ben de o kadar onun üzerine yükselirim; egoya kesinlikle ters bir biçimde, onu dostlarımla bağ kurmak için kullanırım ve bu ölçüde Yaradan’ı ifşa ederim. Sistem böyle düzenlenmiştir. Bizler birlikte çalışmalıyız. Bütün sorun uygulamadadır çünkü bunların hepsi içimizdedir.

Domination Over Egoism

 

Yaratılışın Amacı

Kabala bilimi, sadece iki gücün varlığına dayanır: alma ve verme. Tüm evren, tüm dünya bunun üzerine kurulmuştur. Kabala, bu iki gücü dengeleyen, onları orta çizgiye yönlendiren sistemdir.

Orta çizgiyi, onun her seviyede istikrarını, dengesini araştırmak – sıfırdan tamamen bütüne, tamamlanmış, kalıcı, sonsuz egoizm – Kabala biliminin konusudur.

Bu, çelişkilerden kurtulmamız için gerekli olan tamamen uygulamalı bir bilimdir ve pratiktir. Dahası, bu çelişkiler teorik değildir, bir şey veya biri arasında değil, yaratılış ile Yaradan arasında, yani biz ve O’nun arasındadır.

Bu çelişkileri dengelemeliyiz, onları ortak bir paydaya, biz ve O’nun arzularımızda, niyetlerimizde ve eylemlerimizde tamamen bir olacağı, sözde orta çizgiye getirmeliyiz.

Bu şekilde, kabul etmede/benimsemede, mümkün olan her seviyede, tüm güçlerde, arzularda ve eylemlerde birbirleriyle kaynaşmış ortaklar, dostlar olacağız.

Dvekut adı verilen, yani tamamen zıt iki güç arasında tam bir birleşme olan yaratılışın amacı budur.

The Purpose Of Creation

 

 

Bireyselliğimizi Nasıl Kullanabiliriz?

Soru: Kişi, kendi bireyselliğini grup ve ilerleme yararına nasıl kullanabilir?

Cevap: Grupla çalışmaya başladığınızda, niteliklerinizin nasıl açıkça dostlara karşı/ters olarak yönlendiğini görürsünüz. İçinizde onlarla bir şekilde bağ kurabilecek hiçbir şey yoktur.

Sizler tamamen farklısınız, birbirinizden uzaksınız. Birbirinizle karşı koyar ve birbirinizden nefret edersiniz. Birbirinizle bağ kurma olanağınızın olduğu yer, kesinlikle burasıdır. O halde öyle olsun.

Soru: Kişi, bunu ıslah olmamış koşulundan yaparsa, grubun, dostların, öğretmenin ve Kabala hakkındaki algısının gerçek olduğunu nasıl doğrulayabilir?

Cevap: Bu önemli değildir. Grupla ilgili olarak çalışmaktasınız, bu nedenle yalnızca dostlarınızla ilgili kendinizi kontrol edin. Endişelenmeyin, bu sabit/yerleşmiş bir metodolojidir. Bu yaratılışın gerçek amacından, aramızdaki bağdan gelir. Başarısız olamaz. Genel itibariyle, dünyada onun dışında hiçbir şey işlemez.

How Can We Use Our Individuality?

 

Doğanın Karşısında Çaresizlik

İnsanlık kendini belli bir alanda yaşıyormuş gibi hisseder. İçinde var olduğumuz şeye, dünyamız deriz. Bu, etrafı saran doğa, onun cansız, bitkisel, hayvansal seviyeleri ve insanlardır.

Dünyamız bir şekilde yönetilmekte ve kendi yasalarına göre yaşam sürmektedir. Bizler bu yasaları öğrenir ve onların arasındaki bazı bağlantıları, bizi nasıl etkilediklerini, onları nasıl etkileyebileceğimizi,  doğanın özelliklerini ve bu dünyada var olmamız için, onu kazançlı ve rahat hale getirmek için doğaya nasıl boyun eğdirileceğini bulmaya çalışırız.

Dünyada binlerce yıl süren gelişimimizin bir sonucu olarak, dünyamız hakkında hâlâ çok az şey bildiğimiz sonucuna varırız, çünkü onun içinde tahmin edemediğimiz olaylar gerçekleşmektedir ve kontrol edemediğimiz güçler vardır. Onlar bizi korkunç bir şekilde etkilerler, korkuturlar ve bizi küçük, önemsiz ve berbat hissettiren durumlara sokarlar.

Bilimin başarılarına rağmen, ne zaman bir deprem veya bir kasırga olacağını ve bunların etkilerinin ne olacağını bilmemekteyiz. Genel olarak, gelişmekte olan, bize büyük sıkıntılara neden olan, muazzam doğa güçleri vardır ve bu konuda hiçbir şey yapamamaktayız.

Yaşamlarımızla hiçbir şey yapamamakta, iyi bir toplum yaratamamakta, eşler, çocuklar ve ebeveynler arasında doğru ilişkileri kuramamaktayız. Hayatımızda sınırlı olduğumuz, doğanın karşısında ve kendimiz karşısında zayıf olduğumuz gerçeği hakkında hiçbir şey yapamamaktayız. Yaşam ve ölüm karşısında çaresiziz ve bunu çok iç karartıcı buluruz. Bilinçaltında bu bizi küçük düşürür/utandırır.

Genel olarak, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir dünyada yaşamaktayız.

Soru: Doğanın bizi geliştiren, fakat bizim bilmediğimiz belli algoritmaları(işlem süreci) var mıdır?

Cevap: Onları biraz anlasaydık ve yavaş yavaş onları bilmeye gelseydik bile, bu bize yönetim konusunda yardımcı olmazdı. İnsanlığın gelişimi, sadece bir şekilde kendimizi doğanın olumsuz etkilerinden koruduğumuz gerçeğini ortaya koyar, daha fazlasını değil.

Kişi kendisinin, onu her seviyede yöneten güçler sisteminin içinde var olduğunu keşfeder. Ekonomi, aile ilişkileri, devlet ilişkileri veya ekoloji alanında hiçbir şey yapamayız. Bizim çağımızda, böyle bir refah, böyle bir güç ve bu tür doğa anlayışını elde ettiğimiz zaman, ancak çok zayıf olduğumuza ve bunu bilmediğimize ikna olmuş oluruz.

Helplessness Before Nature