Kendi Hislerinizdeki Edinim

Soru: Kabalistler, Yaradan’ın özünün edinilemez olduğunu söyler. Bizler sadece O’nun yöntemini/yapısını ve önemini elde edebiliriz. Bunun anlamı nedir?

Cevap: Bu, edindiğimiz her fiziksel olgudan sonra gelir. Dışımızda var olan hiçbir şeyi edinmeyiz.

Diyelim ki belirli bir sinyal duyu organlarıma giriyor. Bunun ne tür bir sinyal olduğunu bilmiyorum. Kulaktan içeriye geçtiğini, kulak zarı üzerine baskı yaptığını, sonra çekice ve işitme organının diğer bölgelerine baskı yaptığını biliyorum. Sonra elektriksel sinyallere dönüşür, beyine geçer ve orada bazı kavramlarda görüntülenir.

Sizin sözlerinizden, bazı düşüncelerin ve hislerin beynimde açığa çıkması gerçeği ile ses titreşimlerinin kulak zarına ulaşması arasındaki bağlantı nedir?

Binlerce değişiklik meydana geldiği için, benim dışımda ne olduğunu bile söyleyemem. Ben sadece içimde olanı edinirim. İçimde olandan, tüm bunlar sanki dışarıdan geliyormuş gibi tecrübe etmeye ve keşfetmeye başlarım.

Yani, olgunun kendisini asla edinemeyiz, sadece içimizdeki yansımasını ediniriz. Bu dünya ile aynıdır. Bizim içimizde böyle gösterilir. Bu duvarlar, kitaplar, insanlar, televizyonlar, ışık ve karanlık gerçekten ne anlama geliyor? Bilmiyorum.

Soru: Bir erkeğin yalancı olduğunu varsayalım. Biyolojik bedeni madde, karakteri de yalancıdır. Anladığım kadarıyla, kişiden bağlantısı kesilmiş bir yalan, kişinin soyut formudur ve araştırılamaz. Bu doğru mudur?

Cevap: Bu, hatalara yol açan bir felsefedir.

Soru: Bu, onu araştırmanın mümkün olmadığı anlamına mı gelir? Kabalistler bile bunu yapamaz mı?

Cevap: Hayır, Kabalistler onu araştırabilir. Onlar manevi dünyanın tüm unsurlarını, yalnızca kendi edinimlerinden adlandırırlar.

Soru: Ama onlar soyut formu ve özünü değil, formun ve maddenin kendisini mi araştırırlar?

Cevap: Evet. Tabii ki. Bu yüzden buna Atzmuto denir, yani ne araştırabileceğimiz ne de hissedebileceğimiz bir olgudur. Bu bizim içimize girmeden önce vardı.

Örneğin, ses dalgası içime girer ve daha sonra tüm dönüşümlerden geçer, kulaktan başlayarak zihinde ne olduğu hakkında farkındalığa varana kadar, içimde var olur. Dışımda olan şeyi asla bilemeyeceğim, çünkü dışarıdadır. Benzer şekilde, Kabalistler edinimlerini, edinilemez olandan net bir şekilde ayırırlar, çünkü kişi hala yaratılmış bir varlıktır.

Not: Kabala’da bir kanun vardır: Yaradan’ın veya üst güçlerin görüntüsünü hiçbir şekilde karakterize etmeyin ya da oluşturmayın.

Benim Yorumum: Evet. Bilimin gelişmesinin bir sonucu olarak, şimdi açıklamak, 40 yıl önce Kabala öğretmeye başladığımdan daha kolay.

Günümüzde, etrafımızdaki her şeyin hacimler veya nesneler değil; dalgalar, kuvvetler olduğunu net bir şekilde açıklayabilirsiniz. Gerçek şu ki, tüm hacimler ve nesneler sadece bizim duyularımızda varlar ve realitede, bunların hepsi, üzerimizde doğasını anlamadığımız bir tür etkidir.

Sadece kendi içimizdeki hislerimizden var olan şeyler hakkında konuşabiliriz. Bu nedenle, bugün bunu insanlara, özellikle bu işlerin böyle yürüdüğünü zaten anlayan genç kuşağa anlatmak çok daha kolaydır.

Attainment In Your Own Feelings

 

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Önceki yazı: