Daily Archives: Mayıs 20, 2019

Bir Sinema Perdesinde Gibi

Soru: Yaradan, içimdeki değişikliklere bağlı olarak beni farklı şekilde etkiler mi? Yoksa O’nun etkisi aynı kalır ama benim algım mı değişir? Kim değişir: ben mi O mu?

Cevap: Dünyamızda, insanın: iklim değişikliği, çevre, toplumsal çevre ve diğer her şey ile ilgili neler hissettiğinden konuşuruz.

Oysa Kabala, her şeyin içimde olduğunu açıklar: toplum, insanlık, iklim ve olan her şey. Fakat ben bunu sadece dışarıda, benim dışımda, farklı doğa seviyeleri olarak görürüm.

Dolayısıyla kendimi içeriden değiştirerek dış dünyayı değiştiririm. Tersine, bana göre, dünya dışarıdaymış gibi gelir, böylece ben kendimi değiştirerek değişikliklerimin sonucunu görürdüm.

Etrafımda 360 derece bir “perde” olduğunu ve üzerinde dört seviyenin hepsinde meydana gelen değişiklikleri gördüğümü hayal edin: konuşan, hayvansal, bitkisel ve cansız. Bunlar bir sinemada olduğu gibi kendilerini dışarıda bir “perdeye” yansıtan arzunun dört aşamasıdır.

Burada iki yaklaşım vardır. Ya ben, kendimi değiştirerek, çevremdeki dünyayı daha iyi hale getiririm. Ya da aynı kalırım ve çevremdeki dünya beni değişime zorlamak için değişir. Yani, ya Yaradan beni olumlu bir güçle ileri çeker ya da olumsuz bir güçle arkamdan iter. Bütün bunları etrafımdaki “perdede”  görürüm.

Soru: O zaman, sürekli olarak birbirinin yerine geçen, yılın dört mevsimi hakkında ne söylenebilir?

Cevap: Bunlar dört mevsim şeklinde benim içimde yansıyan, ışığın dört safhası, dört temeldir. Her şey dört, beş veya on bölüme ayrılmıştır. Bu, bu şekilde dışa doğru yansıtılan içsel dünyamdır.

Like On A Cinema Screen

 

İnsanlığın Gelişiminin Sonucu

Soru: Eğer tarihçilere inanılacak olursa, o zaman homosapiens (akıllı adam) olarak insan, yaklaşık 70.000 yıldır var olmuştur. Kabalistler, insanın Yaradan’ı ifşa eden kişi olduğunu iddia eder. Geçen 6,000 yıldır böyle insanlar oldu mu?

Cevap: Onların sadece bazı bireyler olduğunu söyleyebiliriz. Yaradan’ı edinen ilk kişi, “Domeh – Yaradan’a benzer” kelimesinden gelen, Adem olarak adlandırıldı. Böyle insanların tüm tarihinde, on binlerce kişiden fazlası olmamıştır.

Ancak Kabala, yaratılış planına göre, tüm insanlığın Yaradan’ın ifşasına ulaşması gerektiğini söyler. Eninde sonunda, Dünya’da sürekli olarak fiziksel bir bedende tezahür eden her insan, O’na ulaşmalıdır.

The Result Of Humanity’s Development

 

Ve Gökyüzünde Gezegenler Belirdi

Soru: Eğer on Sefirot, on gezegene karşılık geliyorsa, neden sadece dokuz tane keşfettik? Bunun bir kökü var mı?

Cevap: Gerçek şu ki realitede, evrende çok daha fazla gezegen var. Kabala onları uzun zaman önce öngördü.

Özellikle, Zohar Kitabı farklı yerlerinde, bunun hakkında çok şey yazar. Ben bununla ilgilenmedim. Gerçi çocukken astronomi okudum, Kabala’ya, dünyamızın manevi sonuçlarına yakınlaşınca, ilgimi çekmez oldu.

Soru: Tora şöyle yazar: “Ve gökyüzünde gezegenler belirdi…”. Bu neden söz ediyor?

Cevap: Tora fiziksel gezegenler hakkında değil, manevi güçler hakkında yazmaktadır. Dünya, Güneş ve Ay’ın hepsi manevi güçlerdir, görebildiğimiz ve gözlemleyebildiğimiz şeyler değildir. Dünyevi takvimi derlememize rağmen, kişi manevi köklere göre neyi işaret ettiğini ve sonuçlarının nerede olduğunu açıkça anlamalıdır.

And The Planets Appeared In The Sky