Her Şey Sadece O’ndan

Baal HaSulam, “On Sefirot’un Çalışmasına Giriş”: Zohar’da ve tüm Kabala kitaplarında sıkça bahsedildiği gibi Mesih’in gelişinin neden büyük halk kitleleri tarafından Kabala çalışılmasına bağlı olduğunu çok iyi anlamamız lazım. Halk bunu çoktan anlamsızca tartıştı ve artık dayanılmaz hale geldi.

Tora’yı çalışanlar bile, yaptıkları her lütfu kendileri için yapmaktadırlar. O zaman, ruh ayrılır ve dünyaya geri dönmez. Bu, Mesih’in ruhudur.

Sorun, insanların üst kökte meydana gelen her şeyi ayırmaları ve üst gücün her şeyde hareket ettiğini görmek istememeleridir. “Yaradan’dan bağımsız bir yer yoktur”, O’nun katılımı olmadan gerçekleştirilebilecek hiçbir eylem yoktur. Bu hayatımızın her anında meydana gelir. Kişi tüm arzularının, düşüncelerinin ve eylemlerinin, hatta en kötüsünün bile Yaradan tarafından belirlendiğini anlamalıdır ve tutumunu O’nun eylemlerine göre belirlemelidir. Ardından, şu anki koşulunda, üst güçle yapışmaya ulaşacaktır.

Kişi, O’nun, olup bitene ilişkin kişinin tutumunu düzeltmek için hareket ettiğini fark ederek, Yaradan’ı haklı çıkarır. Yaradan, onu hayvansal, akılcı bir mantık açısından haklı gösterilemeyen her türlü koşuldan geçirir. Fakat her şeyi Yaradan’a “başkası yok” a bağlamaya çalışarak, kişi olanlara karşı tutumunu değiştirir. Kişi için asıl şey, O’nu memnun etmek için, her şeyi Yaradan’a bağlamaktır. Kişi,  hoş olmayan duygularını, korkularını, acısını, gururunu vb. dikkate almaz.

İlk olarak, her şeyin Yaradan’dan geldiğine karar verir, ancak O’nu acısı nedeniyle haklı çıkaramaz. Sonra gerekli olduğunu anlayarak, tatsız koşulla hemfikir olur. Yani, onu bu şekilde ıslah eden Yaradan’ı haklı çıkarır, ama yine de kendini kötü hissetmektedir. Ve sonunda, amacın öneminden dolayı, haz alma arzusundaki fiziksel acıları kapsayan acı hissinin üzerine çıkar. Bu şekilde Yaradan’a bağlılığa ulaşır.

Daha önceki tüm aşamalar “köle”, “hanımına yardım eden hizmetçi” olarak adlandırılan, ıslah edilmiş arzusu, Malhut’tur.

Lo Lişma koşulunda, bütün eylemleri Yaradan’a bağlarım, dünyada meydana gelen her şeyi O’na bağlayarak, tüm düşüncelerimle ve arzularımla O’na tutunmaya çalışırım. Sonuçta, “O’ndan başkası yok.” Ama aynı zamanda hala hislerimi ona eklerim, hoş ve hoş olmayan olaylar hissederim, bazılarını isterim ve bazılarını istemem. Yani, olan her şeyde, kişisel çıkarım, bilinçli ya da bilinçsiz olarak mevcuttur.

Kendimi olayların farklı bir sonucunu istediğimi düşünürken bulurum ve olanlardan pişmanlık duyarım. Üzüntü ve pişmanlık, Yaradan’ın yönetiminden memnun olmadığımı kanıtlar. Hiç şüphe yok ki, sadece O beni yönetmektedir ama ben hala O’nunla aynı fikirde değilimdir, O’na bağlı değilimdir. Kötü ve iyi bütün durumlarda tamamen mutluluk içinde değilsem, Yaradan’la yapışmada olmadığım anlamına gelir.

Bu koşula Lo Lişma denir, çünkü hislerim ve anlayışım için her koşulu daha hoş bir yöne çevirmek isterim. Bu yapışmanın eksikliğini gösterir.

Uygulamada, hissettiğim tüm koşulların Yaradan’dan gelip gelmediğine karar vermem gerekir. Burada farklı aşamalar mümkündür: daha fazla gizlenme veya daha fazla ifşa. Bu karar akılda verilir. Ve ayrıca, hissiyatta tanımlamak gerekir: Bana hoş olan ya da hoş olmayan şeyler neler? Az ya da çok bununla hem fikir miyim? Mutlu muyum yoksa değil miyim?

Aklımda, kalbimde, hislerimde ve mantığımla her şeyin Yaradan’dan geldiğine ve her şeyin güzel olduğuna dair bir fikrim olmalı; yani, Yaradan, iyidir ve iyilik yapar ve O’ndan başkası yoktur. Hislerime göre, iyi ve iyilik yapar ve mantıklı kararıma ve eylemlerime göre O’ndan başkası yoktur. Tek yapmamız gereken şey budur.

Eğer henüz bunu başaramadıysak, onlu vasıtasıyla mümkün olduğunca fazla ıslah eden ışığı çekmeli ve Yaradan’a bir dua ile seslenmeliyiz. Ve asıl şey, Yaradan’ın önemini, her şeydeki tekliğini artırmaktır: O, ilk ve son olandır; her şey sadece O’ndandır.

Everything Is Only From Him

 

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed