Daily Archives: Nisan 26, 2019

Istırabın Manevi Kökü

Soru: Neden acı çektikten ve yol açtığı sonuçları gördükten sonra, bunun başka türlü olamayacağını anlıyor ve onları haklı çıkarıyorsunuz, ancak onlardan geçerken, onları haklı çıkaramıyorsunuz?

Cevap: Gerçekten de haklı çıkaramazsınız. Eğer önceden “Şimdi her türlü ıstıraba ve sınamaya, var olan her şeye hazırım, çünkü onlar bana bütün dünyayı, manevi hissiyatları ifşa edecekler!” diye düşünürseniz bu iyidir.  Fakat bir dakika acı çektikten sonra, her şeyi bırakmaya ve hissetmemek için kaçmaya hazırsınızdır.

Daha sonra her şeyi haklı çıkarırsınız. Bu, kişinin nasıl yaratıldığıdır.

Soru: Bunun manevi bir kökü var mıdır?

Cevap: Evet, bunlar henüz içimizde birleştirilemeyen iki çizgidir.

Soru: Yani, acı çekerken onları haklı çıkaramam ve ancak daha sonra yararlı olup olmadıklarını anlayabilir miyim?

Cevap: Doğru acı, sadece grupta hissedilir. Bu, dostlar arasında iletişim eksikliğidir, karşılıklı garantinin, karşılıklı yükümlülüklerin,  karşılıklı yüceltmenin eksikliğidir. Diğer her şey, tamamen gereksiz acıdır ve bundan kaçınmak daha iyidir.

The Spiritual Root Of Suffering

 

Uyum, Çelişkilerin Dengesidir

Soru: Kabalistik bakış açısından istikrar ve uyum nedir?

Cevap: Uyum, alma ve ihsan etme güçleri arasındaki karşılıklı olarak birbirini dengeleyen, vurgulayan, büyüten, arttıran ve aynı zamanda istikrara yol açan dengedir.

Soru: Öyleyse, neden bir zıtlık yaratmak gerekliydi? Doğrudan uyum ve istikrar yaratmak mümkün değil miydi?

Cevap: Hayır. O zaman onları hissetmezdik. Göreceli bir uyum içinde var olan böcekler gibi olurduk. Varoluşun, özellikle de dünyamızda, tam olarak iki ilke arasındaki mücadeleden oluştuğunu görürüz. Bu nedenle, burada bir uyum yoktur, ancak iki zıt kuvvet arasında daha büyük veya daha küçük bir denge durumuna yol açan yalnızca değişken, dalgalı bir mücadele vardır.

Sadece Kabala bilgeliği, her iki gücün karşılıklı olarak birbirini tamamlayacağı böyle bir dengeye ulaşmanın nasıl mümkün olduğunu açıklar.

Fiziksel dünyada, bu güçler karşılıklı olarak birbirlerini dışlar, birbirlerini yok etmeye ve iptal etmeye çalışırlar. İbranice’den “alma bilgeliği” olarak tercüme edilen “Kabala”, iki karşıtın, karşılıklı birleşiminin nasıl doğru bir şekilde inşa edileceğini açıklar, böylece manevi varoluş aralarında mümkün olabilir.

Dünyevi hayat basit ilkelere dayanır: cansız, bitkisel ve belirli bir süre için var olan ve sonra ölecek olan canlı varlıkların göreceli dengesi. Yani, fiziksel denge zaman testine karşı koyamaz.

Aksine maneviyat, Gimar Tikun (ıslahın sonu) olarak adlandırılan tüm tezahürlerinde mutlak dengeye ulaşana kadar sürekli gelişir.

Soru: Bu, mutluluk kavramının ancak çelişki varsa var olabileceği anlamına mı gelmektedir?

Cevap: Mutluluk, ancak bir çaba olduğunda mümkündür ve bu çabanın dengeye geldiği anlarda tam olarak hissedilir. Önceden boşluk hissetmiyorsanız, memnuniyet, mutluluk veya haz olamaz. Bu nedenle, onun olumlu sonucunu hissetmek için bir çaba olmalıdır. Bu her şeyde böyledir.

Harmony Is A Balance Of Contradictions