Daily Archives: Nisan 17, 2019

Küçük Bir Odadan Kocaman Bir Dünyaya

Soru: Kabalistler, Kabala’yı neden yıllarca sakladılar?

Cevap: Kendinize bir bakın. Yıllardır zaten Kabala çalışıyorsunuz. Çalışılan her şeyi bir kerede ifşa etmek nasıl mümkün olabilirdi? Herhangi bir bilimi çalışmaya başladığınızda bile, bu size yavaş yavaş ifşa olur, çünkü veri toplamanız, saklamanız, kendinizi adapte etmeniz ve kendi içinizde onu çiğnemeniz gerekir.

Ve Kabala, eş zamanlı olarak içinizdeki hisleri içeren bir bilimdir. Başka bir deyişle, siz kendiniz, çalıştığınız materyalle, duygusal açıdan kendinizi değiştirmeli ve adapte etmelisiniz. Yavaş yavaş ona alışır ve ona göre değişirsiniz; onu farklı şekilde hissedecek ve özümseyeceksiniz. Bunlar, kişiyi Kabala’ya ve Kabala’yı kişiye dahil etmenin çok ciddi, uzun aşamalarıdır.

Bu, insanların, sonuçlarından anlam çıkardıkları alışılagelmiş bir bilim değildir. Kabalistlerin rehberliğinde, bir dünya, kendinizi ve hislerinizi keşfedersiniz ve bilginizi çevrenizde var olan dünyaya uygulamaya başlarsınız. Onu kendinize yakınlaştırır ve yakınlaştırırsınız ve onu hissedersiniz.

Yani, anlaşılan o ki bu zaman almaktadır, bunu hemen geçmek mümkün değildir. Örneğin, küçük bir çocuğu klasik bir baleye, tiyatroya veya bilimsel bir deneye götüremezsiniz, onu anlamayacaktır. Onu yanınızda götürebilirsiniz ama ondan hiçbir şey almayacaktır. Aksine, korkacak veya hepsini yanlış anlayacaktır.

Dolayısıyla, sorun, Kabalistlerin her şeyi derhal ifşa etmek istememeleri değildir. Onlar gerçek metodolojistler olarak, bir insanın içsel gelişiminin çok uzun bir yol gerektirdiğini biliyorlar. Sorun budur.

Böyle bir olgunlaşma 20 ya da 30 yıl alabilir. Ne de olsa, kendinizi ilkel alt dünyamız olan hayvansal bedeninizden, farklı yasalara göre çalışan sisteme adapte ediyorsunuz.

İçinde bütün dünyasının kapsüle edildiği/küçültüldüğü kreşten, büyük dünyaya çıkan küçük bir çocuk gibisiniz. Onun içinde tamamen farklı etkileşimler var, yabancılar ve başka yasalar var.

Bu nedenle, uyum sağlamanız gerekir. Tıpkı dünyamızda bize rehberlik eden ve olgunlaşmanın ve bu dünyaya dahil olmanın özel yöntemlerini/yapılarını oluşturan ebeveynlere ve öğretmenlere sahip olduğumuz gibi, bu Kabala’da da aynıdır.

Bununla birlikte, maneviyatta her şey çok daha zordur, çünkü maddesel dünyada doğal arzularımız ve duyu organlarına sahibiz ama Kabala’da onları geliştirmemiz gerekir. Bu, üst dünyayı hissetmeye başlayabileceğimiz ve ona adapte olabileceğimiz onlularda, bir araya gelmemiz gerektiği anlamına gelir.

Ancak şimdi bu sürece başlıyoruz, yavaş yavaş “kreşimiz” den büyük dünyaya bile değil, sadece “avluya”  çıkıyoruz. Bu, tam olarak şimdi yapmaya başladığımız şeydir.

From A Small Room To A Huge World

 

Gruba Zarar Vermemek

Rabaş, “Toplantının Gündemi”: Her biri toplantının amacını ciddi şekilde düşünmelidir yani toplantı ortaya bir his çıkarmalıdır, dostların toplantısını takiben, her birinin elinde kendi kaplarına koyabileceği bir şeyler olmalıdır ve kişi, “Fakat kaplarına hiçbir şey koyma,” formunda olmamalıdır. Toplantı sırasında özellikle özen göstererek oturmazsa, sadece kendisini değil, aynı zamanda tüm topluluğu da bozacağını bilmelidir.

Kişi tüm gruptan alabildiği ölçüde, gruba vermekte yetersiz de kalabilir, yani ona zarar verebilir.

Soru: Bir insanın sahip olması gereken korku bu mudur?

Cevap: Kesinlikle. Bu onun başarısı veya tam tersi olarak kabul edilir. Genel olarak, kişi grupla ilişkisinde olumlu veya olumsuza doğru gidebilir.

Soru: Öyleyse eğer grupla ilişkimde hedefe doğru yatırım yapmazsam, eylemlerimin ona zarar vereceğinden mi korkarım?

Cevap: Korku sorun değil. Gerçek şu ki, her olumlu veya olumsuz sonuç, gruba ne yatırım yaptığınızdan veya gruptan ne aldığınızdan kaynaklanır. Almak, gruba ilerlemesi için olumsuz bir güç verdiğiniz anlamına gelir. Ancak, ona yatırım yaparak, olumlu bir ilerleme gücü yaratırsınız.

Gerçekte, kendiniz için hiçbir şey almazsınız. Ancak, gruba getirdiğiniz olumlu veya olumsuz gücün çoğu ölçülmelidir ve bu sizindir olan şeydir. Yani grup, eylemlerinizin sonucunu hisseder ve o orada kalır.

Olumsuz güç, kişisel olanlar da dahil eleştiriler, çeşitli tartışmalar ve düşüşler anlamına gelir. Olumlu güçler ise yüksek ruh hali/maneviyat, yolda güvence, ilham vb. dir.

Hem olumlu hem de olumsuz koşullar bir araya getirilmelidir. Ancak olumsuz olanların dikkatle incelenmesi ve çalışmamıza uygulanması gerekir.

Soru: Olumsuz koşulları, nasıl doğru bir şekilde gruba getirebiliriz?

Cevap: Onları doğru bir şekilde dikkatlice incelerseniz, grup bundan faydalanacaktır. Olumlu ve olumsuz faktörler olmadan ilerleme olamaz.

Not To Harm The Group

 

Purim – Takvimde ve Kalpte

Purim bayramının sembolleri, gizlenme, parti kostümleri giyme gelenekleri ve maskelerdir. Purim’de bu maskeleri takma geleneği nereden gelmektedir? Purim’in ana karakteri Kraliçe Ester, yani bütün evreni kontrol eden sistem, krallık (Malhut) anlamına gelir. Bu krallığa, gizlenme anlamına gelen “Ester” denir.

Aslında, bizim zamanımızda, her şeyin gizlendiğini görüyoruz. Bizi kimin kontrol ettiğini bilmiyoruz, doğada yaşamlarımızı kontrol eden bir programın olduğunun farkında değiliz. Bizler, tüm dünyayı kontrol eden çok büyük ağ formunda, birçok farklı güçler şeklinde tezahür eden üst kuvvetin hükmettiği bir alandayız.

Bilim, daha şimdi yavaşa yavaş doğada her şeyin birbirine bağlı olduğunu ve dünyanın küresel bağlara sahip, kapalı, integral bir sistem olduğunu keşfetmeye başlıyor. Bizler, realitenin sadece küçük bir kısmını görüyoruz. Ayrıca, evrendeki bazı bilinmeyen karanlık enerjiden değil, bizden tamamen gizlenmiş, hayal bile edemediğimiz bir gerçeklikten bahsediyoruz. Bizim tüm dünyamız, tam bir gizlenmedir.

Cansız, bitkisel ve hayvansal doğa içgüdüler tarafından kontrol edilir ve bu nedenle hiçbir soru sormaz. Ancak, insan ne için yaşadığını anlamalıdır. Eğer bu sorunun cevabını bulamazsa, çok sınırlı hisseder, hayatta hayal kırıklığına uğrar ve kendisiyle ne yapacağını bilemez. Hayvansal bedeni normal hayatına devam eder, çoluk çocuk doğurur, ancak kişi kendini mutsuz hisseder.

Kişi, büyük Kraliçe Ester gibi, bizi gizli bir şekilde kontrol eden belli bir gizlilik, bir sistem, Malhut olduğunu hisseder. Ester bir kadın olarak ortaya çıkmamaktadır, sadece nereye gittiğimizi ve ne yaptığımızı anlamamamız için bizi kontrol eden bütün bir krallık olarak karşımıza çıkar.

İsrail halkı, tarih boyunca birçok kez Purim koşuluyla yüz yüze geldi, yani yıkım tehdidi altında kaldılar. Bu tehdit, bizi uyandırmak, bize rolümüzü hatırlatmak, böylece Megillat Ester’in bahsettiği diğer tüm 127 ulus gibi yaşamaya devam etmememiz için gelir.

Ester’i ifşa etmeliyiz, bu gizliliği ifşaya getirmeliyiz. Birlikte yaşadığımız diğer tüm uluslar bizi bu göreve uyandırmak için hareket ederler. İnsanları, onların egoist arzularını iyilik yoluyla uyandırmak ve onların manevi hayat hakkında düşünmelerini sağlamak imkansızdır. Yahudiler görevlerini unutmaya çalışıyorlar. Onlar, bilimde, kültürde ve özellikle de para ve güçte başarılı olmak için çabalayarak maddesel değerlere dalıyorlar.

Bizi uyandırmak için, Kral Ahaşveroş ve yardımcısı Haman ortaya çıktı. Aslında, ne yaptıklarını anlamıyorlar çünkü Ahaşveroş’un üzerinde tamamen gizlenmiş başka bir Kral vardır, yalnızca O insanlığı Yaradan’ın edinimine getirmek için olan her şeyi belirlemektedir. Bu sadece Yahudiler aracılığıyla mümkündür, çünkü onların içinde gizlenen bir sır, bunu yapabilmelerini sağlayan manevi gen vardır.

Haman, ıslah edilemeyen ama sadece yok edilebilecek egoist arzudur. Haman ve onun on oğlu, üst gücün yönetimine, diğerlerini kendin gibi sevme ve ihsan etme arzusuna karşı olan, ıslaha için uygun olmayan kötülük sistemidir. Haman bunu kabul edemez; bu nedenle, içimizdeki bu tür bir eğilimi öldürmemiz gerekir.

Büyük egoistik arzu, Haman, bütün krallığı kendi başına yönetmek için herkesi, hem Mordehayı hem de Kral Ahaşveroş ‘u öldürmek için hazırlık yapar. Bu muazzam egoizm, diğer güçlerle herhangi bir işbirliğine giremez, sadece herkes üzerinde tam kontrol ister. Bu nedenle, bizim zamanımızda, Haman her yerde ortaya çıkmakta: dinlerde, inançlarda ve ayrıca tek başlarına dünyaya hükmetmeleri gerektiğini beyan ettikleri takdirde hükümetlerde de.

Ancak Megillat Ester bize, kralın emriyle Haman’ın, Mordehay’ın idamı için hazırlanan ağaca asıldığını ve Şuşan şehrinin özgürlüğünü kutladığını söyler. Böylece dünyada daha fazla kötülük olmadığı gerçeğine geliriz çünkü onu yok ettik ve iptal ettik.

Özünde, Megillat Ester bize insanlığın dünyadaki tüm kötülükleri nasıl ifşa ettiğini ve insan egoizmini, kendi iyiliği için alma arzusunu yok etmenin gerekli olduğunu nasıl anladığını anlatır. Böylece, dünyada hiçbir kötülük kalmadığında, tamamen iyi koşula, ıslahın sonuna geliriz. Purim bayramı buna adanmıştır, “… lanetli Haman’ı mı, kutsanmış Mordehay mı bilmiyor,” koşulu içinde seviniriz ve içeriz, çünkü dünyada artık Haman yoktur ve egoizmden korkmaya gerek yoktur.

Kötü Haman, her insanın ve tüm ulusların içinde saklanır, çünkü o diğerlerini kontrol etmek için egoist bir arzudur. Eğer bu kötülükten kurtulabilirsek, ondan uzaklaşırsak, o zaman iyiliğin ifşasına, bizi kontrol eden üst sisteme yaklaşacağız. Kötülük olmadan, iyiyi ifşa etmek ya da ona yaklaşmak bile mümkün değildir. Kötülük, kesinlikle iyiliğe olan ihtiyacı hissetmemiz için, bizi iyiliğe yönlendirmek için vardır.

Egoizmin kötülüğünü, her insanda, her ülkede, dünyada ifşa etmeliyiz ve Mordehay, Ester ve Ahaşveroş’un, Haman’a karşı davrandığı gibi akıllıca, bu kötü gücün dünyadan kaybolmasını sağlamalıyız. Megillat Ester’den öğrenmemiz gereken şey budur ve umarım bunu başaracağız.

Purim—On The Calendar And In The Heart