Monthly Archives: Mart 2019

Yaradan Kime İyi ve İyilik Yapandır?

Soru: Yaradan, yeryüzünde yaşayanlardan kime iyi ve iyilik yapar? Bu insanlar, yönetim sisteminin olumsuz tarafını nasıl ve neyle telâfi ediyorlar?

Cevap: Yaradan, bunu hissedenlere iyi ve iyilik yapandır. Burada, birisine O iyi, başka birine kötü gibi iltimas yoktur. O, herkes için aynı koşulları sunar.

Bu sadece her birimizin kendi bireysel ruhuna sahip olduğu ve ruhun gelişimine bağlı olarak kişinin Yaradan’ın etkisini hissetmesidir. Belki bu etki hala oldukça nötr ve uzaktır ki özellikle kişiyi rahatsız etmez ve bu nedenle böyle sorular sormaz. Bununla birlikte, insanlar yaptıkları her şeyi yalnızca Yaradan’ın etkisi altında yaparlar.

Bunun zaten birinden geldiğini hisseden insanlar vardır ve onlar aramaya başlarlar.

Ve hali hazırda içlerinde tüm bu hissiyatlara ve hareketlere neden olanı, onları kontrol edeni ifşa edenler vardır. Böylelikle, kendi içsel çalışmaları sayesinde Yaradan’a ulaşırlar.

To Whom Is The Creator Good That Does Good?

Kalpten Gelmeyen Duadan Fayda Var Mıdır?

Soru: Biliyoruz ki doğru dua diğerleri için yapılan duadır. Ancak, gerçekten dua edecek gücüm olmadığında, ki buna rağmen çaba gösteriyorum, böyle bir dua olumlu sonuç getirir mi?

Cevap: Gerçekten getirmez, çünkü bu bir dua değil, doğru olmayan bir taleptir. Yaradan, kişinin sahte değil gerçek arzularını kabul eden, doğanın genel bir gücüdür. Bu gözünüze soğan suyu damlatmaya ve ağlamaya benzer. Bundan bir fayda sağlanır mı? Burada da aynısıdır.

Yapar gibi görünmeye gerek yok. Bizler, üst güçle ilişkimizi, nasıl ve ne için talep edeceğimizi anlamaya çalışarak Kabala’yı incelemeliyiz. Bununla birlikte, taleplerimizin, gelişimimizin yolunu takip etmesini sağlamalı ve bir sonraki, daha yüksek koşullarımız için talepte bulunmalıyız.

Is There Benefit From Prayer That Does Not Come From The Heart?

Yaradan Kendi “Ben” ine Sahip Mi?

Soru: Yaradan, bir kişiliğe, kendi “Ben”ine sahip mi?

Cevap: Yaradan Kendi “Ben” ine sahiptir ve bu “Ben” tüm evrende var olan tek şeydir. Yaradan’dan başka hiçbir şey yoktur, daha doğrusu düşünceden, Yaratılış Planından başka bir şey yoktur! Ve bizler bu düşüncede, bu planda var olmaktayız.

Soru: Eğer Yaradan her şeyi yönetiyor ve var olan her şeye hayat veriyorsa, O’nun seviyesine ulaşmanın anlamı nedir? Bu herkes için bir yaşam kaynağı olmak ve herkesi yönetmek anlamına mı geliyor?

Cevap: Sizler sadece bir borusunuz, Yaradan’ın düşüncesinin, yaratılışın bütününe geçtiği bir kanalsınız.

Does The Creator Have His Own “I”?

Mantığa Düşmek ve İnanca Yükselmek

Soru: Yaradan’dan hiçbir kötülük gelmediğinden artık emin olmama ve hissetmeme rağmen, neden hayvan korkusu zaman zaman geri geliyor?

Cevap: Önemli değil bu. Her şeyin Yaradan’dan geldiğini anlayabilirim, O benimle bu şekilde oynuyor. Ve sonra – aman! yine bir çalının altındaki tavşan gibi titriyorum.

Soru: Bundan çıkış yolu nedir?

Cevap: Mantık ötesi inanca yükselerek ilerleyin. Sadece bu. Bizi bu tür hayvansal korkular vasıtasıyla yönlendirdiği için Yaradan’a teşekkür edin. Bu şekilde sürekli hareket halinde olacağız.

Her şey gruba, kişinin mantık ötesi inanca ne kadar yükseldiğine bağlıdır.

Soru: Kabalist de korkar mı?

Cevap: Kabalist daha derin korkulara sahiptir. Özellikle düşüşler esnasında. O her zaman mantık ötesi inançta olamaz. Mantığına düşmeli ve sonra inanca yükselmeli. Ve o, her şeyi kabul eder.

Sıradan bir insandan çok daha keskin ve çok daha çekişmeli koşullardan geçer. Onun hedefe olan korku ve bağlılık koşulları, kelimenin tam anlamıyla onu uçurumdan zirveye fırlatır.

Soru: Bir Kabalistin kendisi için korkmadığı, ancak sadece Yaradan’a zarar vermemek için korktuğu doğru mu?

Cevap: Kendisi için nasıl korkmayabilir? Eğer bu tür koşulları tecrübe etmezse, kendisini neye istinaden ölçecek? Yazıldığı gibi: “Sen yüzünü gizlediğinde, çok korktum.” .Yaradan kişiye böyle koşullar verir.

Fall Into Reason And Rise Into Faith

Kabalistik Bilginin İletilmesi

Soru: Bir Kabalist için sözler nelerdir? Kabalistler hüzünlenebilir mi?

Cevap: Sözler hislerdir. Kabala’da, hislerin her zaman kendine özgü matematiksel ifadeleri vardır.

Onları bir formül biçiminde yazabilir, faks ya da e-posta yoluyla size gönderebilirim ve eğer onu anlarsanız, bu formülü zaten kullanabilirsiniz, yani kendi içinizde yeniden oluşturabilir ve benim hissettiğimi hissedebilirsiniz. O zaman siz ve ben aynı hislere sahip olacağız. Bu yolla Kabalistik bilgiyi birbirimize iletiriz.

Dünyamızda, duyusal bilgiyi birbirimize aktarabiliriz, ancak bu, içimizde farklı hisler ifade edecektir. Belli bir senfoninin çalındığını varsayalım; her birey onu farklı şekilde algılar, çünkü bu her birinde hisler uyandıran sesler empoze eder ve bu nedenle herkes onları kendi içsel deneyimlerine, geçmişlerine, vb. göre anlamlandırır/yorumlar.

Kabala’da durum böyle değildir. Kabalistik bilginin çoğaltılmasında, duyusal olarak içine girersiniz, tüm özünüzü bu bilgiye aktarırsınız, o içinizde canlandırılır. Siz onun yonttuğu ve şekillendirdiği malzeme haline gelirsiniz; bu koşulu yaşarsınız/deneyimlersiniz.

Transmitting Kabbalistic Information

Sorularınıza Cevaplar, Bölüm 234

Soru: Sabah derslerinden birinde, Yaradan’ın duyularımızın dışında var olduğunu hayal etmenin yasak olduğunu ve Yaradan’ın haz ve acı gibi duyguların ötesinde olduğunu söylediğinizi duydum.

Soru şu: Yaradan’ın, duyularımın dışında bile olsa, kendi hazzını yaşayan bir kişi olduğunu varsayarsam ve eğer Yaradan’a (veya O’nun özüne) bu hazzı sağlamak için ihsan eden biri olmaya çabalarsam, ihsan etme niteliğini edinebilecek miyim?

Cevap: Asıl mesele, Kabalistlerin tavsiyelerini yerine getirmektir ve doğru hissiyatlar ve anlayış zamanla yavaş yavaş olacak, içinizde yeni algılar yaratılacaktır.

Answers To Your Questions, Part 234

Yaradan’ın Oyununu Hissedin

Soru: Doğru ya da yanlış, iyi ya da kötü olarak algıladığımız olaylar var. Bunlar bizim algımıza mı bağlıdır? Yoksa iyi ya da kötünün bir sistemi mi var?

Cevap: Kötü yoktur. Ve sözde olumsuz etkiler, yalnızca bizi yaratılışın hedefine doğru ilerletmek, harekete geçirmek için gereklidir.

Eğer kendi üzerinizde herhangi bir etki hissederseniz, öncelikle bunu Yaradan’la ilişkilendirmelisiniz ve bu etkiye karşın dostlarınızla daha fazla birleşmeye çalışmalısınız. Ve sonra olumsuz etkinin ne olduğuna bir bakın: aynen duruyor mu yoksa sis gibi yavaş yavaş yok mu oluyor. Bundan, Yaradan’ın oyununu deneyimlemeye başlayacaksınız. Bu psikoloji değildir sadece doğada etki eden güçlerdir.

Bu yüzden, öncelikle gruptaki her olumsuz etkiyi birbirinizle daha büyük bağ içinde olarak çözmeye çalışın.

Bu bizim her günlük Kabala dersinde yaptığımız şeydir. Derslerimizi izleyin, ilk başta size zor, kafa karıştırıcı ve çok özel gelse bile. Bu derslerde, Yaradan’ın bizim üzerimizdeki etkisini ve bizi amaca, Yaradan’ın ifşasına götüren doğru tepkimizi öğrenmekteyiz.

Yaradan’ı ifşa etmek; yönetim sistemini ifşa etmektir, dün, yarın, yaşamdan önce, ölümden sonra, vb. içimizde, bizle birlikte, olanların nedenini ifşa etmektir. Bu, Kabala biliminin konusudur.

Feel The Creator’s Game

Kabala İpuçları – 8/26/18

Soru: Bütün dünya benim içimdeyse, ben kimim?

Cevap: Bu en zor sorudur; çünkü kendimi ancak Yaradan’ın seviyesi anlamına gelen, tam ıslahıma ulaştığımda anlayabilir, bulabilir ve değerlendirebilirim. Ondan sonra, gerçekten ne olduğumu hissedeceğim – Yaradan’ın içinde, üst gücün içinde küçük bir nokta.

Soru: Eğer benim niteliklerimden, benim algımdan türetilmişlerse, benim dünyamdaki, benim içimdeki diğer insanlar kim? Onlar gerçekten varlar mı?

Cevap: Kendileri olarak var olmazlar. Ben onları içimde yaratırım.

Soru: Değiştiğim zaman, kendim olmayı bırakacak mıyım yoksa kendimi, gelecekteki kendimi mi keşfedeceğim?

Cevap: Kendimi değiştirerek, gelecekteki kendimi keşfederim.

Soru: Tüm dünya benim içimdeyse ve sadece benim hislerimde akıyor ve yaşıyorsa, başkalarına duyduğum sevgi, gerçekten benim seven parçam mı? Daha geniş bir anlamda, kendimi farklı bir şekilde sevmeyi öğrenmeli miyim?

Cevap: Egonuzdan çıkmanız, onu aşmanız gerekmektedir. Onun yardımıyla, ancak tam tersi bir şekilde, alma niteliği ihsan etme niteliği haline geldiğinde, ego başkalarıyla iletişim ve bağ kurar.

Soru: Duygusal ve zihinsel koşulumla, maneviyat için gerçek bir özlemi nasıl karıştırmayabilirim? Bu koşulların hepsi beynime aktarılmaktadır.

Cevap: İlk başta kafanız karışacak, ancak yavaş yavaş içinizdeki her şeyi şekillendirmeye başlayacaksınız. Bu, görüntülere, bağımlılıklara, koşullara ve hatta grafiklere dönüşmeye başlayacak. Yavaş yavaş bu yöntem sizin bir parçanız haline gelecek.

Soru: Benim arzum özel bir güce sahip mi? Arzumun gücüyle bir şeyi düzeltip, değiştirebilir miyim?

Cevap: Hayır, arzunuzla hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. Sadece diğerleri ile olan bağınız aracılığıyla, sadece egoizminizin üzerindeki eylemlerle, kendi doğanızı ve etrafınızdakileri değiştirebilirsiniz.

Soru: Eğer diğer herkes benim parçamsa ve her şey benim içimde ise, biz neyiz?

Cevap: Biz, Adem denilen tek bir arzunun parçalarıyız.

Soru: Her insanın kendi gerçekliği varsa, hislerimizi, duyumlarımızı ve algılarımızdaki farklılıkları paylaşarak onları bir araya getirebilir miyiz? Bu yeterli midir?

Cevap: Farklı gerçeklikleri nasıl tek bir algıya dahil edeceğinizi söyleyemem. Bunu tarif edecek kelimelere sahip değilim.

Blitz Of Kabbalah Tips – 8/26/18

Sorularınıza Cevaplar Bölüm 235

Soru: Şabat (Sabbath – Cumartesi) takvime bağlı değildir. Bunun göstergeleri nelerdir? Şabat herhangi bir saatte olabilir mi, yoksa daha uzun bir aralığa mı sahip? Durma noktasına gelen ve yukarıdan çözümlenmeyi/uyanmayı bekleyen derin çelişkili duygularla mı nitelendirilir?

Cevap: Dünyamızda her şeyi takvime göre anlamaktayız. Manevi dünyada her şey, bir insanın yedi seviyesinden hangisinde olduğuna bağlıdır.

Soru: Baal HaSulam’ın Kabala bilgeliği çalışmasında, teorik olarak birlik üzerine meditasyon teorisini ve uygulamasını kullandığı doğru mu? Avraham David Fisherman’ın iddia ettiği ve yaydığı şey budur. Eğer bunu Baal HaSulam yapmadıysa, hangi Kabalistler yaptı?

Cevap: Baal HaSulam meditasyon kullanmadı! Bu iğrenç bir yalan. Diğer “Kabalistler” hakkında bir şey bilmiyorum.

Answers To Your Questions, Part 235

Yaşam, Ölüm Ve Bilinç

Soru: Eğer ruh değilse, o zaman reenkarnasyonda, yeni doğumda yeni bedene ne girer?

Cevap: Kalpteki nokta.

Soru: Biyolojik beden öldüğünde, bilincimize ne olur?

Cevap: Hiçbir şey olmaz. Gerçek şu ki, bilincimiz, egoizmimizi korumak için vardır. Egoizm öldüğü zaman, yani bizden gizlendiğinde, o zaman bilinç bizim için yararsız hale gelir. Bu nedenle kaybolur.

Ancak bizim metodumuzun yardımıyla, yeni bir tür bilinç ve yeni bir tür arzu geliştiririz. Yeni bilinç, yeni arzuya – verme arzusuna – hizmet eder. Ve bunun için ölmemize gerek yoktur. Bedenimizin şu anki var oluşunda, birçok yaşam ve ölüm yaşayabiliriz.

Dahası ölümümüzü hissetmeyeceğiz, çünkü zaten tamamen farklı bir “bedenin ötesinde” koşulu içinde olacağız.

Life, Death, And Consciousness