İlhama Bağlı Olmadan

Not: Son zamanlarda bir atölye çalışmasında dost sevgisi hakkında konuştuk ve herkesin mantıktan değil de derin bir his ve anlayıştan yani kalpten konuştukları, bunun çok önemli olduğunu duydum ki bu onların geleceği ve bu yolu özverili bir biçimde izlemeye hazırlar…

Yorumum: Ben özellikle bu tür ifadeler tarafından güç almam. Farz edelim ki şimdi dostlar yükselişten, arzudan, özlemden, sevgiden ve dostluktan konuşuyorlar, onun ne kadar çabuk geçip gittiğini ve geriye ne kaldığını biliyoruz.

Ben, yaratılışımın başlangıcına ve sonuna dayanarak, ilhamımı inşa etmeyi seviyorum: Neredeyiz? Bunu nasıl başarabiliriz? – bir insanın bugün söylediği ve yarın belki söylemeyeceği şeyden değil.

Bu nedenle, her zaman sevgiyi, arzuyu, kabulü ve yüceliği geliştirebileceğim bir koşula sahip olmayı tercih ederim. Ancak bu, evrenin yapısına, onun yaratılış sebebine, amacına dayanmalıdır. O zaman, bu gerçekten sonsuz, evrensel ve mükemmel bir şeydir.

Tabii ki, her şey kişinin karakterine ve niteliğine bağlıdır, ancak şahsen ben yaradılışın başlangıcını ve sonunu, tüm yolu ve grubun yardımıyla nasıl üstesinden gelinebileceğini gösteren bir çizim yapmayı tercih ederim.

Bu yüzden, bana ne sorulmuş olursa olsun, her zaman derim ki: “Adem ile, onun gelişimiyle, birlikte onun yapısını eski haline getirmek zorunda olduğumuz gerçeğiyle başlayalım.” Bundan kaçamayız. Onun içindeyiz. Ve sonra ne yapılacağını açıklarım. Bu ilhama bağlı değildir. Bu realitedir.

Soru: O zaman, ölü koşuldayken tekrar düşünmeye mi başlarım: ortak ruhun yaratılması, Adam HaRishon’un kırılması, vesaire?

Cevap: Evet. Ama bu ölü koşulun neden verildiğini ve nereden geldiğini anlarsınız – sonsuz, mükemmel, ebedi ve gerçek olandan!

Without Depending On Inspiration

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed