Monthly Archives: Ocak 2019

Her Bir Kişi Herkesten Ve Herkes Tek Bir Kişiden Sorumludur

Yaratılışın amacı, aramızda meydana gelen kırılmayı, aramızda duran, bizi öldüren egoistik kökeni ıslah etmek, geçici ve bozuk bir varoluştan “tek kalp tek adam gibi” birleşme arzusu içinde bir hissiyat yaratmaktır. Herkes diğerlerini kendisi gibi algılayacak, dostu ve kendisi arasında hiçbir fark hissetmeyecektir.

Hoşumuza gitsin ya da gitmesin, amaç budur ve tüm insanlık ona doğru ilerliyor. Ama elbette bu yol boyunca daha gelişmiş ve daha az gelişmiş parçalar olacaktır. Bu, bize bağlı değildir: Bu, her bireyin bu süreçteki yerini belirleyen, her birimize yerleştirilen bilgi genlerine ve arzulara bağlıdır: ön planda mı, yaklaşmakta mı, hatta ıslaha mı giriyor, yoksa bu sürecin ve yaratılış amacının bile hissedilmediği arkadan mı sürükleniyor?

Dünya çapındaki grubumuz Bney Baruh, bizim neslimizde yaratılışın ıslahını uygulayanların ön saflarında yer almakla onur duymaktadır. Öncelikle birbirimizle bağ kurmalıyız ve sonra insanlığın geri kalanı “Tek Kalp, Tek Adam” olmak için bizlere katılacaktır.

“Karşılıklı garanti’ olarak adlandırılan böyle bir bağ, herkesin birbirine bağlı olduğu ve her bireyin diğerlerinden sorumlu olduğu özel bir bağdır. Bizler öncüleriz ve dünyanın geri kalanı takip edecek. Birleşmeyi başarabildiğimiz ölçüde, Yaradan, Üst Işık olarak adlandırılan birliğin gücünü ortak kabımızın içinde hissedebileceğiz.

Birliğimizin gücüne göre Yaradan, Nefeş, Ruah, Neşama, Haya ve Yehida Işığı olarak daha ve daha fazla ifşa olur. Yehida, ulaşabileceğimiz en yüksek bağın formudur. Bu güç sadece çabalarımız ve başarımız nedeniyle ifşa olur ve bu yüzden bize, amacı, bir insanı dostunu kendisi gibi sevmeye yönlendiren, iyi ve doğru bağın formülü olan, bağın bilimi, Kabala bilimi verilmiştir.

Bu kongrenin amacı, yaratılış ilkelerini, onun programını ve amacını gerçekleştirmek için gereken koşulları dikkatle incelemektir. Bu nedenle amacımız, uygulamada, aramızda kurduğumuz bağın içinde Yaradan’ı ifşa etmektir.

Başarımızın ölçüsüne göre, tüm diğerlerini etkileyeceğiz, çünkü bizler, en güçlü ve en ileri insanların ıslahın uygulanması açısından yoğunlaştığı, bu neslin merkezindeyiz. Bu güçler, bizden, bize katılmak isteyen herkese, daha yüksek bir gücün olduğunu ve tüm yaşamın onları birlik olmaya zorladığını hisseden herkese yayılacak.

Bu günlerde, böyle bir bağlantının gerekliliği tüm dünyada görünür hale gelmektedir, çünkü insanlar sadece ıstıraplarını değil, aynı zamanda nedenini de hissediyorlar ve bu zaten, bizleri yavaş yavaş ıslaha yönlendiren/götüren kötülüğün ifşasıdır.

Önümüzde büyük bir görevimiz var ve her birimiz, geriye kalanlar için, tek bir sistemin önemli bir parçası olduklarından, sorumluluk hissetmek zorundayız. Eğer kişi görevini en üst düzeyde gerçekleştirmekte başarısız olursa, bu kusur/noksanlık tüm sistemde, onun tüm seviyelerinde ve tüm bağlantılarda hissedilecektir.

Bu bağa ulaşmada ilk adımı, kişinin kendi için yarar sağlamaktan kendisini ayırması, kendi “ben” inin üzerine yükselmesi ve tamamen bebeğine bağlı bir anne gibi kendini gruba adamasıdır. O zaman benim için önemli olan tek şey, bağ için yararlı veya engelleyici şeylerin neler olacağıdır ve her an kendimi, Yaradan’ın ortak bir ruha yönlendirmek için bize getirdiği içsel veya dışsal koşullara göre kontrol edeceğim.

Bu ortak manevi kapta, tek üst güç bize ifşa olacak ve üst manevi güç olan o, karşılıklı garantiye, birlik hissiyatına girmemize izin verecektir. İşte bu yüzden “Ben”imizin üzerine çıkmalı ve “Biz”e girmeliyiz.

Each One Is Responsible For All, And All For One