Monthly Archives: Ocak 2019

Maneviyat İçin Özlem Olduğunda

Rabaş, ‘‘Toplantının Gündemi-1’’, Makale No.17, Bölüm 2, 1984: Sonrasında, herkes tıpkı “On Sekiz Dua”nın son üç duasında olduğu gibi davranmalıdır. Diğer bir deyişle, Yaradan’ın önünde yalvardıktan sonra, Zohar der ki: “On Sekiz Dua”nın son üç duasında kişi, Yaradan zaten onun talebini yerine getirmiş gibi düşünmelidir.

Soru: Rabaş, neden dua ile topluluğun toplantısı arasında bir benzetme yapar?

Cevap: Tora ve bütün kutsal kitaplar, dindar insanlar için değil, pratik/gerçekçi manevi çalışmamızda kullanmamız için tasarlanmıştır.

Soru: Dua, kişinin gruptaki eylemlerinin bir planı mıdır?

Cevap: Elbette. Başka ne için yazılmış olabilir ki? Yaradan’a yükselttiğiniz arzunun bir yükselişidir; böylece O, çalışmanız için size gerekli olanı verecektir.

Eğer kişi duaya gelemezse, böyle bir ihtiyacı (Hisaron) olmadığı anlamına gelir, hiçbir eksiklik hissiyatı, ileriye gitme gücü, özlemi ve maneviyat için açlığı/isteği yoktur.

Soru: Rabaş’ın topluluğun toplanma düzeniyle ilgili yazdığı her şey aynı yerde ve aynı zamanda meydana gelebilir mi?

Cevap: Ne coğrafya ne de zaman önemli değildir. Bu, farklı zamanlarda, farklı dostlar arasında meydana gelebilir.

Soru: Bunlar toplam koşullar mıdır?

Cevap: Evet, ama her birimizin içinde, onlar (koşullar) mutlaka aynı yerde ve aynı zamanda değil, isteğe bağlı olarak birikirler. Maneviyatta bu sert/değişmez bir fonksiyon değildir.

When There Is Longing For Spirituality

Doğru Cevapları Nasıl Alabilirim?

Soru: Doğru cevapları alabilmek için, öğretmene nasıl doğru olarak sorabilirim?

Cevap: Yapamazsınız, çünkü hiçbir soru bir cevabı hak etmez ve buna eşlik etmemelidir. Kişi, her şeyi kendinden veya Yaradan’dan istemelidir.

Bazı konularda, ilerlemenin gücünü artırmak için, talimatlar aldığınız öğretmenden ve Yaradan’dan – gelişiminizin, ıslahınızın ve eyleminizin gücü için dostlarınızla görüş alışverişinde bulunmalısınız.

Bu nedenle, ne kadar çok çalışırsak, benden o kadar az cevaplar alacaksınız.

Yorum: Sık sık kendimiz için değil, ama yeni başlayanlar için sorular sormaya çalışırız.

Benim yorumum: Ben her zaman ne yapmam gerektiğini hissederim. Bu nedenle, senin yerine yeni bir öğrenci olursa, ona onun seviyesinde cevap vereceğim ve sen hala bundan hiçbir şey almayacaksın.

How Do I Get The Right Answers?

Mükemmel Bir Dünya Görmek İçin

Soru: Mükemmel bir dünyaya, sonsuzluğa girmek, kendinizi mükemmelleştirmek ve ıslah olmuş benliğinizden, mükemmelliği, sonsuzluğu görmek anlamına mı geliyor?

Cevap: Evet, içinde değiştiğim ölçüde, çevremdeki dünyada değişiklikleri görebilirim.

Soru: Kendimi değiştirmek zorunda olduğum noktaya nasıl gelebilirim? Sonuçta, tüm hayatım boyunca başkalarını değiştirmeye çalışıyorum.

Cevap: Gerçekten, genellikle insan herkesi değiştirmek ister. Çevresindeki dünyayı “eğmekten” başka bir şey istemez. Ancak, gerçekte dünya eğilmez. O öyle yaratılmıştır ki eğer eğmek istiyorsan, kendini eğeceksin. Sonuç olarak, belki birinde değil ama birkaç yaşamınızda, eğilmesi gereken kişinin siz olduğunuzu anlayacaksınız.

Bu konuda aşağılayıcı bir şey yoktur. Bu çok heyecan verici bir oyundur, çok etkileyici, kavramsal bir yolculuktur: ben değişirken çevremdeki dünyanın da bir peri masalındaki gibi değiştiğini görürüm. Ve bu mümkündür.

Soru: Ancak, kişinin yaşamının 70 ila 80 yılı boyunca, insan bir şekilde değişiyor ki dünya hakkında bu söylenemez. Siz hangi değişikliklerden bahsediyorsunuz?

Cevap: Dünya da biraz değişiyor, ancak yalnızca insanların değiştiği cansız seviyede. Neden bugün dünya 100 yıl önceki dünyadan farklı? Çeşitli teknik ve teknolojik değişiklikler gerçekleşti, iklim koşulları farklılaştı, bazı hayvan ve bitki türlerinin nesli tükendi, vb. Her şey, değişim vasıtasıyla çevremizdeki dünyanın değiştiğini görüyor olmamız gerçeğinden gelir.

Ancak bunlar aynı, cansız seviyedeki çok küçük değişikliklerdir. Bu yeni bir dünya değil. Sonuçta aynı egoistler olarak devam ediyoruz.

Gerçek şu ki, maddi arzularımız değiştiğinde, görünürde yeni bir şey icat etmeye başlarız. Ancak, icat edecek bir şey yoktur, çünkü eğer bir insan doğasını, egoizmini, ihsan etme ve sevginin zıt özelliklerine, başkalarıyla bağ kurma özelliğine kökten değiştirmeye başlarsa, o zaman yeni özellikleri vasıtasıyla tamamen farklı bir dünya görür.

To See A Perfect World

Işığın Etkisi Nasıl Kontrol Edilir?

Soru: Bir kişi Işık’ı çekip çekmediğini nasıl kontrol edebilir? Işığın hissedilmeyen radyasyon gibi olduğunu biliyorum, ancak semptomlarını hissedebiliyorsunuz.

Cevap: Birbirinizin kalplerine yaklaştığınızda, sizi sıradan egoizminizin üstüne çıkaran bir duygunun ortaya çıktığını hissetmelisiniz.

Aynı zamanda, sizi engelleyen düşünceler ve diğer birçok bozukluklar hemen ortaya çıkar. Ancak, tüm bunların paralel olarak hareket ettiğini anlamalısınız. Biri yükselirken diğeri düşer ve bu böylece tüm bu dalgaları yaratırken, dönüşümlü olarak dalgalarda gibi dans edersiniz: yükseliş, düşüş, yakınlaşma ve uzaklaşma.

Birbirine yakınlaşmak, kendi hesabınızdır ve uzaklaşma size kasıtlı olarak verilir. Bu, Yaradan’ın ifşasına götüren dürtülere neden olan özel bir manevi enerji oluşturmaya başlamanızdır.

Ayrıca, Twitter’da tweetlerimi okumanızı tavsiye ederim: eski, yeni – hangisi olursa olsun. Her birinde belli bir his ifade ederim. Bu “seni yakalamalı”, içinde bir şeyi değiştirmeli/etkilemeli. Bunu atlamayın. Twitter ve dersler – özellikle her gün sabahları yaptıklarımız – gereklidir. Bizimle kalmaya çalışın.

How To Check The Impact Of Light?

Kabala İpuçları- 7/1/18

Soru: Dünyada her an milyarlarca değişiklik meydana gelmektedir. Eğer dünya benim içimdeki değişimlere göre, benim için farklı şekilde tasvir edilirse, bu her an değiştiğim anlamına mı geliyor?

Cevap: Evet, özellikle her an değişen kişi sizsiniz ve dünya kendinizin bir yansımasıdır. İçinizde hissettiğiniz şeyleri, dışınızda etrafınızı saran dünyada oluyormuş gibi görmektesiniz.

Soru: Eğer üst yönetim sonsuz ve bütün ise, genel ruh ıslah olduğunda bu nasıl yok olabilir?

Cevap: Üst yönetim yok olmaz. Islah, üst yönetime tam entegrasyonum anlamına gelir.

Soru: Fiziksel dünyanın yok olacağını nereden biliyorsunuz? Manevi yolunuzda benzer durumlar hissettiniz mi?

Cevap: Birincisi, Kabalistik kaynaklarda yazılı olan budur. İkincisi, Kabala bilgeliğini çalışan bir kişi bunu belli bir ölçüde hisseder.

Soru: Yaradan’ın yönetimiyle hem fikir olma ya da anlaşmazlığın ana kriteri nedir?

Cevap: Her koşulda mutlu, iyi yürekli, güler yüzlü, hayattan zevk alan, sade ve uysal/huzurlu olun. Bu, zaten Yaradan’ın size yaptıklarını kabul etmektir.

Soru: Egoistleri birleştirmek istemiyor musunuz? Kabala’nın tüm amacının onları birleştirmek olduğunu düşünmüştüm.

Cevap: Egoistleri birleştirmek imkansızdır. Onları egoizmin üzerine yükseltmek ve onları bu seviyede birleştirmek gerekir. Her birinin farklı arzuları vardır. Alma arzusunda birleşemeyiz – sadece ihsan etme arzusunda birleşebiliriz. Bizler üst dünyayı, aramızdaki ihsan etme arzularının arasındaki birleşmede inşa ederiz.

Soru: Bir balıkçı her zaman bir balıkçıyı uzaktan görür. Kabalistler hakkında da bunu söylemek mümkün müdür?

Cevap: Evet ve hayır. Gerçek şu ki, eğer bir Kabalist bunu istemiyorsa, onu ifşa etmeyecek, onun bir Kabalist olduğunu hissedemeyeceksiniz. Diğer yandan, eğer ikiniz de isterseniz, aranızda konuşabilir ve üst dünyaya dair hisleri paylaşabilirsiniz.

Soru: Bizler hala içindeyken, egonun üzerine yükselmek nasıl mümkün olabilir? Bataklıktan kendini çıkartan Baron Munchausen gibi mi?

Cevap: Hayır. Baron Munchausen için, kendisini bataklıktan çıkarmasına yardım edebilecek hiçbir dış güç yoktu. Ve bizim için, böyle bir güç var – Üst Işık! Biz ona döneriz ve o bizi bataklıktan çeker.

Soru: Bir Kabalist için en korkunç şey nedir: İnsanlarla Yaradan hakkında konuşmak, yani, dağıtıma katılma fırsatı verilmediği zaman mı ya da öğrencileri aralarında ortak bir dil bulamadığı ve grubu bozduğu/dağıttığı an mıdır?

Cevap: Grubun dağılması en korkunç şeydir, çünkü içsel kısım en ince ve en hassas olanıdır. Ancak, kararlara ve çözümlere bir dahaki sefere daha sağlıklı bir şekilde ulaşmak için, bazen hatalara ihtiyaç duyulur.

Soru: Öğretmenin (Kabalist) yanıtını nasıl doğru bir şekilde anlayabiliriz? “Hayır” dediğinde ve bizi azarladığında, bunu doğrudan kabul mü etmeliyiz?

Cevap: Genel olarak evet. Sizin yararınıza, bu şekilde davrandığını anlamak zorundasınız.

Blitz Of Kabbalah Tips – 7/1/18

İki Dünya Arasındaki Duvarı Yıkmak

Soru: Manevi egoizme sahip değilsem, neden dünyevi seviyede acı çekmeliyim?
Cevap: Eğer bizler dünyevi seviyede acı çekmeseydik, sonsuzluk (ölümsüzlük) koşulunu ifşa etmeye asla gelmezdik.
Bu koşullardan geçmeliyiz ki içimizde onlar oluşsun ve en önemlisi onları biriktirelim ki bizim dünyamız ile üst dünya arasındaki engelleri yıkmaya yetecek güce sahip olalım. Bu hem nicelik hem de nitelik olarak yapılmak zorundadır.
Bir araya gelmemiz gerekir. O zaman, tüm arzularımızı toplamak ve böylelikle üstesinden gelmek, yolumuzda ilerleme sağlamak daha kolay olacaktır.
Soru: İnsan, bir noktada acı çektiği gerçeği için bile minnettar olacak mı?
Cevap: Evet. Mahsom’u (bariyer) geçtikten sonra; kişi, ıstırap, çaba ve direncin değerini anlamaya başlar.

Break The Partition Between The Two Worlds

Yaradan Hangi Algoritmayla Çalışır?

Soru: Bir bilgisayarın dili, görevi, algoritması ve programcısı vardır. Yaradan’ın dili nedir, O’nun görevi nedir ve gerçeklik ile ilgili hangi algoritmaya göre hareket eder?

Cevap: Yaradan tek bir algoritmaya göre çalışır: Tüm yaratılışı (arzuyu) farklı parçalara böldü. Her biri beş seviye daha içeren, sadece beş arzu seviyesi vardır. Ve hepsi seviyelerde parçalara ayrılmışlardır.

Ayrıca, her parça 620 parçaya ve 600.000 seviyeye ayrılmıştır. Bu nedenle, her yöne kırılmış olan arzular, bu üç boyutlu resimde yavaş yavaş birleştirilmeli ve böylece birbirlerini tamamlamalıdırlar. Bu bizim görevimizdir.

Birleşim, belirli bir programa göre gerçekleşir. “Onun altında” denildiği gibi, bizler onun tarafından yönlendirilerek ilerleyebiliriz. Onunla birlikte ilerleyebiliriz. Ve onun üzerinde gidebilir, bu programın önüne geçebiliriz. Buna bağlı olarak, eksikliği ve ıstırabı ya da nispeten rahatlığı veya mutluluğu hissedeceğiz.

What Algorithm Does The Creator Operate By?

Yaradan’ın Dilini Anlayabilir Miyiz?

Soru: Yaradan’ın dili nedir?

Cevap: Yaradan’ın dili, Partzuf’un orta çizgisi anlamına gelen “kutsal dil” denilen, ihsan etme dilidir.

Soru: Yaradan’ın bir kişiyle nasıl konuştuğunu anlamak mümkün müdür?

Cevap: Orta çizgide. Alma ile ihsan etme nitelikleri arasında doğru etkileşime geldiğinizde, ihsan etme dilini elde edersiniz, çünkü egoist nitelikler özgecil niteliklere dönüşmeye başlar. Sonra, edindiğiniz ihsan etme niteliği sayesinde, Yaradan’ın dilini kendi (egoist) içinizden anlamaya başlarsınız ve O’nunla konuşmaya başlarsınız.

Dünyada gerçekleşen her şeyin, hangi sebeplere dayanarak, hangi sonuçlar için gerçekleştiğini görürsünüz.

Soru: Herhangi bir küresel değişiklik, örneğin, ısınma veya krizler de Yaradan’ın dili midir?

Cevap: Kesinlikle her şey.

Soru: O`nun bana ne söylemek istediğini nasıl anlayabilirim?

Cevap: Yaradan’ın seviyesinde olmalısınız. Bizim dünyamızda ne dediklerini duyabilirsiniz, yani dalgaları yakalayabilirsiniz. Ancak, manevi dünyada, dalgaları yakalamak bu dalgaların frekansında olmak demektir.

Yaradan’ın eylemlerini anlamak istiyorsanız, O’nun seviyesine yükselmelisiniz.

Soru: Yaradan, O’nu anlayabilmemiz için bizimle konuşamaz mıydı?

Cevap: Ve neden yerçekimi yasasını 5000 yıl önce değil de 18. yüzyılda ifşa ettik? Yaradan’ı anlamak için gelişim gereklidir. Sizler bunu şimdi başarabilirsiniz. Bu tamamen kişiye bağlıdır. Eğer bu seviyeye yükselirse, onu bugün edinecektir, zamanı geride bırakacaktır. Bugün, insanların başka bir 200 yılda ulaşabilecekleri söylenen koşullarda yaşayabilirsiniz.

Bizim dünyamızdakiyle aynıdır – bir çocuk, bir yetişkin, bilge bir insan – farklı insanlar farklı anlarlar.

Soru: Son ıslah, başıma gelen her şeyi anladığımda mıdır?

Cevap: Sadece anlamıyorsun, hepsi senindir, hepsi senin içindedir!

Can We Understand The Language Of The Creator?

Adem, Bir Birey Midir Yoksa Manevi Bir Derece Midir?

Soru: Adem, ilk Kabalist midir; yoksa manevi edinimde bir derece midir?

Cevap: Adem, öğrenmek, ıslah etmek ve katılmak/birleşmek zorunda olduğumuz manevi sistemdir.

Buna ek olarak, 5779 yıl önce bu sistemi ilk edinen bir adam yaşadı. Onun adı da Adem’di. Ailesinin ona bu ismi vermesi tesadüf değildir; doğada tesadüf yoktur. Günümüzde mağazalardan bile satın alınabilen, Gizli Melek (Raziel HaMalach) adlı kitabı yazdı.

Soru: 5779 yıl önce, onun fiziksel doğum yılı mıydı yoksa manevi doğum yılı mıydı?

Cevap: Üst dünyayı edindiği ve bir adam (Adem) olduğu yıldır.

Soru: Bütün Kabalistler bununla hemfikir mi?

Cevap: Tartışmak için hiçbir sebep yoktur. Üst dünyayı edinen biri, onu görür ve hisseder. Bizler sadece bunun böyle olduğunu keşfetmeyi mümkün kılan nitelikleri edinmeliyiz.

Soru: Manevi dünyayı edinen insanlar, sadece Adam HaRişon sistemini değil, aynı zamanda böyle bir adam olduğunu da hissedebilirler mi?

Cevap: Manevi sistemi ifşa ederek, yol boyunca, kişi kendisinden önceki tüm Kabalistlerin bir parçası haline gelir; bir şekilde onlara dahil olursunuz ve hatta ne dediklerini, nasıl çalıştıklarını ve sistemi nasıl anladıklarını anlar ve hissedersiniz. Kişi kendisini değil; içsel özünü, niteliklerini, derecesini anlar/algılar.

Is Adam A Person Or A Spiritual Degree?

Manevi Benliğimi Bulmak

Soru: Kendimden çıkmak ne anlama gelir? Bu, kendi davranışlarımı ve düşüncelerimi sanki dışarıdan gözlemlemem gerektiği anlamına mı gelmekte?

Cevap: Kendimden çıkmak, egoizminizden çıkıp, fiziksel benliğimden ayrılarak manevi benliğimi bulmak anlamına gelir. Tüm fiziksel dünyayı, egoizmimizin içinde hissederiz. Manevi dünya ihsan etme niteliği ile hissedilir. Alma niteliğinden çıkma ve ihsan etme niteliğine girme, “yeni bir dünyayı hissetmek/algılamak” olarak adlandırılır, var olan ancak daha önce göremediğimiz bir koşuldur. O kendini ifşa eder, çünkü siz bakış açınızı değiştirirsiniz.

Finding My Spiritual Self