“Kibirli” – Kişideki İçsel Engeller

Rabaş, “Dostunu Kendin Gibi Sev” ile İlgili Olarak: ‘‘Ancak, gruba yarar sağlamak için zaman ve çaba harcadıklarından, tüm toplantılardan sonra her biri hesap yapıp, kendileri için bu topluluktan ne aldıklarını, alma arzusunun ne kazandığını görürler. Kişi, kendi yararı için uğraşmış olsaydı, muhtemelen daha başarılı olmuş olacaktı. Oysa şimdi şöyle söyler: “Topluluğa katıldım, çünkü onun sayesinde tek başıma kazanabileceğimden daha fazlasını kazanabileceğimi düşündüm. Fakat şimdi görüyorum ki hiçbir şey kazanmadım.”

Bir kişi, ‘İnsan dost sevgisi, ihsan etme ve diğerlerine fayda sağlama amacı için çalışmalı’ dediğinde, herkes ona güler ve dalga geçer. Bu onlara bir tür şaka gibi gelir ve bu laiklerin koltuğudur. Bununla ilgili şöyle denir: “Fakat günah herkes için utanç vericidir ve onlar yaptıkları her şeyi kendileri için yaparlar.” Böyle bir toplum kişiyi kutsallıktan ayırır ve onu alay dünyasına atar. Bu, alaycı kişinin koltuğunun yasağıdır.’’

Bir kişi ilerledikçe, egoizmi büyür ve aniden Kabalistik grubun yapısal prensiplerine aldırış etmemeye ve küçümsemeye başladığını hisseder. Bu, bir insanın içinden yükselir ve bu tür bozukluklarla doğru bir şekilde çalışması ve onları yardıma dönüştürmesi gerekir.

Her şey sadece içsel çalışmayla ilgilidir.

Soru: Kişi onlusunun aniden bir kibirliler/alaycılar topluluğuna dönüştüğünü hissederse ne olur?

Cevap: Bu da içsel çalışmayı gerektirir, çünkü dışında gördüğü her şey aslında onun içinde gerçekleşir. Kişi, kendi içselliğini görür.

Soru: Yani grupta çalışmaya devam etmeli midir?

Cevap: Bir kişi gruptan, ancak tüm grup bağ kurma yolunu izlemenin gerekli olmadığını düşünüyorsa ayrılır. Bunun dışında, gördüğü her şeyin, aslında kendi egoizminde gözlemlediği gerçeğiyle başlaması gerekir.

Soru: Peki bununla nasıl çalışır? Amacın önemini arttırarak mı?

Cevap: İlk ve en önemlisi, kişi kendini yükseltir. Kendini böyle kontrol eder. Eğer kendini değiştirir ve grubun da değiştiğini görürse, bunların kişisel ipuçları/işaretler olduğu anlamına gelir.

Soru: Peki şimdi kendisinin kibirli olduğunu görüyorsa: oturuyor ve içinden her şeye gülüyor mudur? Dostlarına tekrar katılmak için ne yapabilir?

Cevap: Bırakın yardım istesin. Hatta açıkça ona yardım etmeleri için dostlarına dönebilir.

Soru: Yaradan’ın insanları gruba getirmesi ve bir noktada grubun kibirli (alaycı) bir topluluğa dönüşmesi mümkün müdür?

Cevap: Her şey mümkündür. Bu nedenle, hepsini tartışmak ve esas olarak Arvut’u tutmak gerekir (karşılıklı garanti). Eğer bir grup doğru çalışıyorsa, kibirlilik sadece her üyedeki, diğer üyelerle ilgili içsel bozukluklardır.

Kişi yavaş yavaş, dışsal hiçbir şey olmadığını hissetmeye başlar. Yaradan da dahil olmak üzere, önündeki her şeyi ve hayal edebileceği her şeyi, içinde mevcut olarak görür.

“The Scornful”—Internal Obstacles In A Person

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed