Roş Haşanah Hakkında Bilmediğiniz 15 Anlayış

5778 yıldır, İbrani yılının başlangıcı olan Roş HaŞanah’yı kutluyoruz. Bu yıl gerçekten nasıl yenilenebilir ve gerçeklik algımızı nasıl değiştirebiliriz ki gelecek yıl, kayda değer bir şekilde daha iyi olsun? İşte 15 akıl değiştiren anlayış.

  1. Bir Dönüm Noktasında Dünya

Yirmi birinci yüzyılda her şeyi başardık/elde ettik. Yine de, hem birey olarak hem de toplum olarak bizi bezdiren sorunları ve rahatsızlıkları ortadan kaldıramayız. Siyasi istikrarsızlık, sosyal bölünme, terörizm ve güvenlik tehditleri, iklim dengesizliği, kitle göçü ve daha fazlası, dünyanın karşı karşıya olduğu küresel karmaşıklığa işaret eden belirtilerden sadece birkaçıdır. Binlerce yıldır, çevremizdeki dünyayı sayısız yolla düzeltmeye çalışıyoruz. Ama temeldeki gerçekler, barışçıl ve mutlu bir hayat için formülü kıramadığımızı kanıtlıyor. Umut ışığı, insanların mevcut paradigmayı sorgulamaya başlaması ve hayata yeni bir yaklaşım getirmesidir.

  1. Dünya İçsel Dünyamızın Aynasıdır

Manevi realitenin bütün yapısını çok detaylı bir şekilde tarif eden Kabalist Ari onu şöyle özetlemiştir: “İnsan küçük bir dünyadır; dünya büyük bir insandır.” Başka bir deyişle, tüm dünya, insanın içsel dünyasının bir yansımasıdır, o, insanın içsel niteliklerinin sonuçlarını yansıtır. Eğer realiteyi nasıl doğru algılayacağımızı öğrenirsek, dünyada meydana gelenler ile içimizde olanlar arasındaki bağlantıyı bulacağız. Böylece, insanı değiştirerek, dünyayı değiştirebiliriz.

  1. İnsanlar Arzu Vasıtasıyla Motive Olurlar

İnsanlığın gelişimini yönlendiren güç, haz alma arzusudur. Bu arzu hem nitelikte hem de nicelikte büyür. İnsan arzusunun gelişiminin basamağı, yemek, cinsellik, aile ve barınma için olan temel fiziksel arzularla başlar, para, şeref, güç ve bilgi yönünde insani sosyal arzular ile devam eder ve manevi tamamlanma arzusunda zirveye ulaşır.

  1. Egoistik Arzu, İnsan Algısını Şekillendirir

İnsan arzusunun gelişiminin belli bir aşamasında, insanlar birbirleri pahasına haz almak isterler. Kabala, bu doğal gelişim aşamasını “egoizm” olarak adlandırır. İnsandaki artan egoistik arzu, onun gerçeklik algısını şekillendirir. Sonuç olarak, insan dış dünyayı giderek artan bir kriz içinde görüyor, insanın insana kurt olduğu bir dünya.

  1. Çıkmazdaki İnsan Egosu

Egoist arzu, dünyadan haz almak için çok sayıda olasılık görür. O sürekli daha fazla hazzın peşindedir. Ama insan defalarca hayal kırıklığına uğrar, sanki arzu, hayal kırıklığı ve hüsrana neden olan memnuniyetsizlikle karşılaşır. Zamanla, acı deneyim insanlık içinde birikir ve her kuşak, bir öncekinden daha hızlı cesaretini kaybeder. Bu, 21. Yüz yılda uyuşturucu talebindeki çok hızlı yükselişin ve depresyon olgusunun, yetersizliğin önde gelen nedeni haline gelmesinin sebebidir.

  1. Dünyayı Değiştirmek İçin – İnsanı Değiştir

İçgüdüsel olarak, etrafımızdaki dünyayı düzeltmek isteriz, çünkü sorunlarımızın ortaya çıktığı yer burasıdır. Ama bu bir yanılsamadır. Sorunlarımızın kaynağı, içsel dünyamızda büyüyen egodur. Tıpkı bir aracın gösterge panosu, hız, yakıt vb. sürücü verilerini gösterdiği gibi, dünya insana, kendisinin içsel nitelikleri hakkında bilgilensin diye, çeşitli veriler sunar. Bu nedenle, eğer egoizmimizi, başkalarına karşı olan olumsuz tavrımızı düzeltirsek “gösterge panosu” bize mükemmel bir dünya sunacak – içsel dünyamızın bir kopyasını.

  1. İnsan Diğerleriyle Olan İlişkilerinde Değişir

Kendisine davranıyor gibi başkalarına davrandığı zaman, insanın gerçekliğe karşı tutumu değişir. Kişinin arkadaşlarına olumlu davranışı, doğanın diğer seviyelerine de olumlu bir tutum getirmektedir; cansız, bitkisel ve hayvansal. İşte bu yüzden Kabala bilgelerinin meşhur özdeyişi “komşunu kendin gibi sevdir”. Bu, davranış ya da ahlak ile ilgili değil, daha ziyade gerçeklik algımızdaki temel değişim için bir araçtır. Çevremizdeki tüm realite parçalarını bir bütün olarak algılama çabasında, içimizde yeni bir algı oluşturan doğal gücü uyandırırız. Başka bir deyişle, kendini geliştiren bir kişi, doğrudan etrafındaki dünyayı geliştirir.

  1. Her Kriz Algılarımızı Ayarlar

Hem birey olarak hem de toplum olarak, bizi bezdiren tüm sorunların ardındaki amaç şudur; bizler egomuzun ıslahına dikkat edeceğiz, birbirimize karşı tavrımızı iyileştireceğiz/ düzelteceğiz. Bunu ihmal ettiğimiz sürece, realite, gerçekliği algılayışımızı ayarlamak için bizi daha fazla zorlayacak/sıkıştıracaktır.

  1. Algıdaki Değişim İçin Olumlu Yol

Gerçekliği algılayışımızı değiştirmek için keyifli, verimli ve hızlı bir yol; farkındalığı arttırmak için bir eğitim sürecidir. Bu süreçte, kişi, dünyayı kendi içsel niteliklerinin bir kopyası olarak görmeyi ve hissetmeyi öğrenir. Adım adım, kişi, gerçeklik algısını krizler vasıtasıyla değil, bilinçli ve bağımsız olarak yükseltebilir.

  1. Sanal Dünya, Yeni Bir Gerçeklik Algısı İçin Bizi Hazırlıyor

Dünyanın küçük bir küresel köye dönüşmesi, hepimizin birbirine bağlı ve bağımlı olduğumuzu anlamamıza yardımcı oluyor. Bireyde olan şey, tüm dünyayı etkiler. Artan bağlılığın yanı sıra sanal ağlar ve teknolojiler de katlanarak gelişiyor. Onlar bizi fiziksel dünyanın zincirlerinden serbest bırakmakta ve bizi, insanlığın içimizdeki içsel bir öz olduğu düşüncesine alıştırmaktalar. Örneğin, insanlar sanal olarak iletişim kurduklarında, iletişim kurdukları kişi veya grubun içsel bir karakterini oluştururlar.

  1. Arzunun Küçücük Bir Değişimi – Dünyada Büyük Bir Değişim

Gerçeklik algımızı değiştirmek, entelektüel inceleme veya derin bir öz-analiz gerektirir gibi gelebilir ancak durum böyle değildir. Arzu, bizim algılayışımızı şekillendiren şey olduğundan, tüm ihtiyaç duyulan şey, arzunun gerçek bir değişimidir, yani, kalpten – duygusal bir değişim. Bu, insanlar arasındaki birliğe olan duyarlılığımızı artıran basit eylemlerin, algımızı odaklayabileceği ve böylece dünyanın daha parlak bir resmini yansıtabileceği anlamına gelir.

  1. Realitenin Parçalarını Birleştirmek Yaradan’ın İfşasına Yol Açar

“Komşunu kendin gibi sev” üzerine düzenli bir çalışma, yani realitenin tüm parçalarını bir bütün olarak kavrama çabası, realiteyi işleten tek gücü bize ifşa eder. Realitenin temeli olan güç, cansız, bitkisel, hayvansal ve insanı uyumlu tek sisteme bağlar. Bu, nasıl yavaş yavaş aynı gücün her şeyi realitede nasıl etkilediğini hissetmeye başladığımızdır.

  1. Dünya İçimizdedir: Einstein’ın Ardından Bir Sonraki Devrim

İnsanlık, hayata ve tüm realiteye yaklaşımda muazzam ve derin bir değişimle karşı karşıyadır. Tıpkı insanlığın, güneşin dünya etrafında döndüğüne inandığı ve Kopernik’in aksini kanıtladığı gibi ve tıpkı Einstein’ın realiteyi, gözlemciye bağlı olan göreceli bir resim olarak yeniden tanımladığı gibi – gelişimin bir sonraki devrimci aşaması bize realitenin, insanın içsel benliğinin bir izdüşümü olduğunu gösterecektir.

  1. Realite Kavramını Değiştirmede Öncüler

Yeni bir gerçeklik algısı kazanmış olanlara “Kabalistler” denir. Realitenin tam bir algısına dayanan sosyal bir hayata öncülük eden ilk Kabalist grubu, yıllar boyunca “İsrail halkı” haline geldi. O zamandan beri Yahudi halkının rolü, insanlık için bir örnek olarak, realitenin birleşik algısı içinde yaşayan bir topluma örnek teşkil etmekti. Bu, İsrail halkının gerçek öğretisidir ve bu, dünyanın Yahudi halkına karşı açıklanamayan hissiyatının sebebidir.

  1. Roş HaŞanah Değişim İçin Bir Fırsattır

Roş HaŞanah, insandaki bir değişimin başlangıcı, onun realite algısında bir değişiklik anlamına gelir. Bu nedenle, önümüzdeki bayram, bu yıl yeni bir realiteyi algılamak için zihinlerimizi ve kalplerimizi değiştirmeye karar vermemiz için mükemmel fırsatı simgeliyor.

Mutlu Rosh HaShanah!

#RoshHashanah

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed