Daily Archives: Mart 8, 2018

Neden Dünyada Bu Kadar Az Kabalist Var?

Soru: Neden dünyada bu kadar az Kabalist var?

Cevap: Üst dünyayı keşfetmek için bir ya da iki Kabalist yeterlidir ve daha sonra birkaç düzine fazlası ve diğerleri, onlara bağlı kalmalıdır. Her şey iner ve piramitte aşağı doğru hareket eder.

Bugün, dünya topluluğumuzda Kabala bilgeliğini metodik olarak çalışanlar, Üst Işık’ı dünyamıza getirmeye hazır olmak için yeterlidir. Geri kalan şey, yalnızca dünyanın geri kalanının bize bir şekilde katılmasıdır.

Why Are There So Few Kabbalists In The World?

Manevi İlerleme

Kabala bilgeliği, almak veya vermek niyetiyle, haz alma arzumuzda gerçekleşen eylemlerin sırasını tanımlar. Haz alma arzusu, bizim doğamızdır ve niyet kişiye bağlıdır. Arzunun değişmesi ve niyetin değişmesi, manevi hareket olarak adlandırılır.

Kabala bilgeliği yalnızca bu hareketten bahseder. Kişi bunu, bu dünyada gördüğümüz hareketlerle karıştırmamalıdır; bu dünya hayali hareketler ve imgeler ve illüzyonlardır. Bütün güçlük budur: tüm psikolojimiz dâhil, dışsal eylemlerden ayrı olmak ve içsel manevi hareketler sonucunda, içimizde meydana gelen değişiklikleri ayırt etmeye başlamak.

İlk manevi koşula (embriyo) girmek, şu an olduğu gibi orada hareket etmeyi değil, gerekli sayıda değişiklikleri gerçekleştirmeyi gerektirir. Soru şu: “Bir koşuldan diğerine geçiş esnasında eski/önceki bizden ne kalacak?”. Bu, sanki arabada oturup bir yere gidiyormuşum gibi bir hareket değildir. Manevi harekette, ben kendim değişiyorum ve böylece yavaş yavaş manevi embriyonun koşuluna ulaşıyorum.

Dolayısıyla, kendimizi kontrol etmemiz gerekiyor: Ne gibi değişikliklere maruz kalırız ve ne sebeple? Bizi ruhani dünyanın girişine götürürler mi? Her gün yeni bir insan haline geliyor muyum? Dünkü benden ne kaldı? İleriye bir adım attığımı söyleyebilir miyim? Manevi bir embriyo olmak için başka hangi adımlar atılmalıdır?

Kabalist, içinde yaşanan değişimlere karşı çok hassas olmalıdır. Dün hissettiğim ve düşündüğüm her şey sıradan bir insanda olduğu gibi ortadan kaybolmaz, ancak temelimi/aslımı ancak tamamen yeni bir arzu ve düşünceye çeviriyorum. Her gün yeni bir insan olduğumu söylemek mümkündür.

Deri değiştiren bir yılan gibi, yani ilk manevi koşula giderek artan bir şekilde uymak için arzularımızı, niyetlerimizi ve alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz, onu arzu etmek, ona yaklaşmak için çabalamak ve bir sonraki anda ifşa olacağını beklemek.

Ve eğer ifşa olmazsa, o zaman en azından ona doğru bir adım daha attım, kendimde bir değişiklik daha yaptım ve hemen yeni değişiklikler için hazırlanıyorum. Bu şekilde, manevi bir embriyo formunu edinene kadar gerekli değişiklikleri yapacağım.

Spiritual Advancement

Kabala’da Hijyen

Soru: Kişinin ruhsal ilerlemesine bağlı olarak, fiziksel ve bedensel rahatsızlıkları artabilir mi?

Cevap: Doğal olarak, bir kişi ruhsal olarak yükselmeye başlar başlamaz, vücudu aynı oranda korunur, çünkü ruh gelişmektedir ve beden onun gelişimine yardımcı olmalıdır.

Soru: Kabala, kişisel (bedensel) hijyeni nasıl değerlendirmektedir?

Cevap: Hijyen, 3000 yıl önce Tora ve Talmud’un birçok bilimsel incelemelerinde tanımlanmıştır. Onlar “Sudan başka saflık yok” diyorlar. Sabunu bugünkü sıklıkta kullanmamız önerilmedi.

Biz, geçmişin aksine, cansız, bitkisel ve hayvansal seviyelerde çevre kirliliğinin doğal olmayan bir şekilde gerçekleştiği, farklı zamanlarda yaşıyoruz. Bu nedenle, daha önce sadece sabun önerildi ve sadece bazı özel durumlarda kum, kil, katı ya da sıvı yağlar kullanıldı.

Ancak su ile temizlik hep hoş karşılandı. Tora’da bununla ilgili açık talimatlar vardır. Şabat’tan önce haftada bir kez insanlar genellikle havuza (Mikhev) dalardı. Tüm nüfus, yalnızca dışsal olarak değil, aynı zamanda içsel olarak da çok ciddi bir fizyolojik arınmaya tabi tutuldu.

Vücudumuz üst seviyeye bağlıdır ve manevi köklerin bir sonucudur; bu nedenle, üst kökler hakkında söylenen her şey alttakilerle ilgilidir. Hiçbir çelişki olamaz.

Kabbalah On Hygiene

İçsel Bariyerin Üstesinden Gelmek

Soru: 12 yıl öğretmeniniz Rabaş’la birlikte bulundunuz. Sekiz ya da on yıl sonra zaten çok şey biliyordunuz, kitaplar yazdınız. Artık kendisinden öğrenmek için bir şey kalmadığı hissine mi kapıldınız?

Cevap: Evet, böyle koşullar vardı. İçsel gerginlik ve kızgınlığın eşlik ettiği. Örneğin, öğretmen açıklar, ancak açıklamayı dinlemenin yeterli olmadığını zaten biliyorsunuzdur. Potansiyel içsel bariyerin bir şekilde üstesinden gelmelisinizdir ama gelemezsiniz. Ve elbette sorunlar vardır. Burada kendinizi iptal etmeniz gerekiyor ve bu arzuya terstir.

Soru: Rabaş size, Baal HaSulam’a karşı kendisini nasıl geçersiz kıldığından bahsetti mi?

Cevap: Bunu söylemedi, ama birkaç kez bunun kendisi için çok zor olduğunu, çünkü babanıza karşı kendinizi iptal etmenin daha da zor olduğunu belirtti.

Overcome The Inner Barrier

Gelecek Toplumu Kim Yönetecek?

Soru: 2018 yılında dünyada daha az mı aptallık olacak? Ya da tam tersi, dünyada ne kadar çok aptallık olduğunu mu keşfedeceğiz?

Cevap: Her ikisi de. İki karşıtlık gereklidir. Bir taraftan, şimdi siyasette gördüğümüz gibi daha çok aptallık olacak. Öte yandan, bunun aptallık, önemsiz ve pislik olduğunu anlayan birçok kişi olacak.

Bu, doğanın genel durumunu, içinde bulunduğumuz güçlerin ağını değiştirecektir. Yöneticilere ihtiyacımız yok ve onlardan ya da dünyayı elinde tutan entelektüel ve burjuva seçkinlerden bekleyecek hiçbir şey yok.

Kitlelerin durumu değiştirme ve birbirleriyle doğru bir şekilde bir araya gelme arzusu, kademeli olarak, kimsenin karşı çıkamayacağı, her şeyde değişime yol açacaktır.

Soru: Baal HaSulam, “önce tüm kuşağı eğitmek gerekiyor ve sonra onlar doğru lideri seçecekler”, demiş. Sizce, geleceğin hükümet sistemi nasıl olmalıdır?

Cevap: Yalnızca kişiyi düzeltme yöntemi vasıtasıyla, kişiyi eğitmek yoluyla, en büyük kaygıları toplumun refahı olan insanlar, kademeli olarak yönetimin içine gireceklerdir.

Soru: Fakat geçmişteki krallar gibi, bir kişi mi yönetecek yoksa bir topluluk mu olacak?

Cevap: Bence bir topluluk olacak, fakat çok küçük, eski zamanlarda kurulmuş olan bir tür Sanhedrin. O, manevi hayatı idare eden 71 kişiyi içeriyordu. Bundan daha fazlasına ihtiyacınız olduğunu sanmıyorum.

Onlardan her biri, birliğin bir sistemi ya da başka biri için sorumluluk alacaklardır: Birincisi çocuk sisteminden, ikincisi kadın sisteminden, üçüncüsü bilim alanı ve benzerinden sorumlu olacak. Bütün problemleri ortaklaşa çözecekler.

Onlar, kendilerini idare edebilecek bu insanların kimler olduklarını hissedecek ve “sezecek” kitlelerin ezici/karşı konulamaz görüşüyle seçilecekler. Baal HaSulam bu konuda, “Zohar Kitabına Giriş”‘in sonunda yazar.

Soru: Bunun ne zaman olacağını söyleyebilir misiniz?

Cevap: Hayır. Ancak önümüzdeki iki ya da üç yıllık süreç boyunca insanlık, tüm sistemlerin değiştirilmesi gerektiğini anlayacak gibi görünüyor, aksi takdirde bir çıkmaza varacağız.

Who Will Manage The Future Society?

Geleceğin Toplumu için Eğitmenler

Soru: Baal HaSulam, 70 yıl önce yazdığı sosyal öğretide, insanlığın küçük bir kısmının manevi seviyeyi yükseltmesi ve içinde tek bir dinin, ihsan etme dininin olacağı bir toplum yaratması gerektiğini söylüyor. Bu insanlar onu bütün dünyaya yayacak, gerisi ise kültür olarak kabul edilecektir.

Birkaç bin ya da on binlerce insanın bu küçük toplumu ne zaman yaratacağı hakkında bir fikir verebilir misiniz?

Cevap: Kendisini ve diğerlerini yöneten doğru bir toplum yaratmak için, kişi manevi bir seviyede olmalıdır. Hala insanları öyle görmüyorum. Bugün kademeli olarak eğitim görüyorlar, ama yine de buna hazır değiller.

Soru: Yani o topluluğun ortaya çıkış yılını somut olarak söyleyemez misiniz?

Cevap: Önümüzdeki yıl, herkes birleşmek istese bile danışmanlar hâlâ hazır olmayacaktır.

Soru: Öğrencileriniz, yeni toplumu inşa etmeye hazır olan rehberler değil mi?

Cevap: Günümüzde onlar, sadece yeni gruplar geliştirmek, atölye çalışmaları yapmak ve benzeri amaçlar için uygun kılavuzlardır, fakat birlikte çalışabileceğimiz, birbirimizi tamamlayabileceğimiz ve genel egoist kuralların üzerinde bulunabileceğimiz komünler ve toplumlar yaratmak için, bu şekilde örgütlenebilecek rehberlere ya da kitleye sahip değiliz.

Instructors For A Future Society

Geçmiş Ve Şimdi

Soru: Neden Yaradan ile doğrudan iletişim kuramıyoruz? Neden öğretmen gibi, bir aracıya ihtiyacımız var?

Cevap: Bu arabuluculuk değildir. Bu sizin geçmiş koşulunuz. Gerçek şu ki yaratılış parçalanmış bir sistemdir, kendisini adeta hasar görmemiş unsurlardan daha karmaşık olana kadar, kesintisiz bir zincirdeki bağlantılar gibi düzeltmeye başlar.

Daha önce tükenen bir unsur, her zaman tüm bilgisini, birikmiş olanlarını, tüm bağlantılarını bir sonraki unsura iletir. Ve bu zincirdeki bağlantılar olduğumuz için, öğretmenlerimize her zaman bağlıyız ve bir sonraki nesil için öğretmenler oluyoruz.

Soru: Eğer öğretmen benim geçmiş koşulumsa, o zaman gelecekteki koşulum kim?

Cevap: Gelecek koşul, maneviyatta gelişene kadar sizsiniz. Ve sizden sonra öğrencileriniz, sizin ardınızdan düzeltmeye/ıslaha devam edenler, bu kırık sistemin seviyeleri boyunca ilerleyenler. Onlar sizi ya yaşamınız esnasında bulurlar ya da ölümden sonra maneviyatta bir şekilde bağ kurarlar.

Past And Present

Duygularınız Hakkında Konuşmayın

Posted on February 25th, 2018 at 9:05 am

Soru: Neden bir çalıştayda hislerim hakkında konuşamıyorum? Bu, onları gizlemek zorunda olduğum anlamına mı geliyor?

Cevap: Onları gizlemek zorunda değilsin, ancak egoist hislerine kimse ilgili duymaz; onlarla bizi düzeltemezsin ve yükseltemezsin.

Bir kitaptaki cümleciklerle konuşursanız arkadaşlarınıza ancak ilham verebilirsiniz, çünkü herkes okuduğunuzu ezbere anlatıyor olduğunuzu anlar. Ve kalbinizden de fazla konuşmamalısınız, çünkü biz egoistler, kalbinizde hissettiğiniz şeyleri hissedersek, o zaman seni incitebiliriz.

Genellikle Kabalistler, kendi sözleriyle, ortak yükselişimiz hakkında, Yaradan’ın büyüklüğü hakkında konuşur. Fakat prensip olarak, grup hakkında konuşmak en iyisidir: Yaradan ile yapışmayı başarabildiğimiz ve tüm dünyayı ihtiyaç duyduğu yeni bir koşula getirebildiğimiz sistemin ne kadar özel olduğu hakkında.

Don’t Talk About Your Feelings

Ben Ne İçin Yaşıyorum?

Kabala bilgeliği olmadan, hayatın anlamı hakkındaki soruyu cevaplamak imkansızdır. Ne de olsa, bizler, bütün doğamız olan haz alma arzusu içinde yaşarız ve böylece her zaman yalnız ona hizmet ederiz.

Egomuz “Ne için yaşıyorum?” sorusuna hemen “haz alma arzusunda iyi hissetmek için!” cevabını verir, yani doğanızın içinde, üstünde değil.

Benim tüm hayatımın, egoizmimin yerine getirilmesini garanti altına almak olduğu ortaya çıkar. Yani, ben hayvansal bedenime hizmet ediyorum. Hayvansal seviyenin üstünde değil, içinde yaşıyorum.

Sadece hayvansal bedenime bir öküz, eşek ya da at gibi en gerekli şeyleri vermek koşuluyla, böylece onlar biz insanlara hizmet edeceklerdir, o zaman bedenimi hayvansal bedenin üstünde olan bir insanın ihtiyaçları için kullanırım. Bu, şu soruyu incelemek demektir: “Ben ne için yaşıyorum?” Öküzümün ya da eşeğimin değil, içimdeki kişinin sorusunu: “Hayatımın amacı nedir?”

O zaman bizler, yaşanan ve ölünen hayatın haz alma arzusu olmadığını, yani bunun üstünde olduğunu buluruz/öğreniriz. Bu, egoizmin üstünde hayatın anlamını aramamız gerektiği anlamına gelir, haz alma arzusunu yaratan tek bir güç vardır: Yaradan.

Hayatın anlamı hakkındaki sorunun cevabının, kişinin içinde, hayvansal bedeninde bulunamayacağı, ancak bizi yaratan ve bizi bu soruya götüren gücün sınavında bulunabileceği ortaya çıkar. Ben Yaradan’ı keşfetmeliyim ve sonra ne için yaşadığımı anlayacağım.

Yaradan’ın edinimi 125 derecede gerçekleşir. Her derecede, ne için yaşadığımız anlayışında, Yaradan’ı daha fazla keşfederiz. Bütün ıslahlarımızı tamamladığımızda, yani Yaradan’ı tam edindiğimizde, o zaman hayatın anlamıyla ilgili sorunun tam cevabını ifşa edeceğiz.

What Am I Living For?