Twitter’da Düşüncelerim, 5/12/17

Aynı anda haz ve ızdırap gibi iki zıt koşulu nasıl hissederim? İki koşulu hissetmek için iki kaba ihtiyacım var: Kişisel olan kabıma ve gruptakine. Kişisel kabımda egonun ızdırabını hissederim ancak grubun ortak kabında haz hissederim.

İnsan, Yaradan’ın meydana getirdiği ve büyüttüğü, babası gibi olmasını istediği bir çocuk gibidir: bağımsız; mükemmel, ona benzer. Yaradan’a bir şey vermeniz gerekmez ancak sizin ona benzer olduğunuzu görmenin hazzı dışında.

Özgürlük; arzuya hükmettiğim takdirde mümkündür. Egoistlik doğa m içerisinde olduğum sürece; tamamen Egom tarafından kontrol ediliyorum. Tek özgürlük Yaradan’ın arzularını sezmeyi öğrenmektir. Daha sonra söylenildiği gibi onun için karar vereceksin; erdemli karar verir & Yaradan uygular.

Ne egonun hükmü altında ne de ihsan etmenin manevi gücünün hükmü altında, manevi hareket sadece iki gücün kombinasyonunda mümkündür. Egonun içindeyken, manevi dünyada yokuz. Kendimizi ölçmeye karşı olan hiç bir şey yoktur.

Bizim dünyamız büyük bir döngünün ilk derecesidir. Bir sonraki derece, dünyamızı yöneten tüm sinyallerin düştüğü üst dünyadır. Hayatın anlamını ifşa etmek isteyenler- kim-ne-nasıl onu yönetiyor- üst dünyayı ifşa etmelidir. İşte bu Kabala’nın alanıdır.

Bütün dünya Yaradan’ın tecellisidir. Bizi çeşitli yollarla etkileyerek; bize hitap eder. Dene ve onun sana hitap ettiğini hissetmeye başlayacaksın. Özellikle düşüncelerinde ve duygularında, hatta sen fark etmeden önce bile onlar Yaradan’dandı.. Sen, bu gerçeğe tepkinsin.

Neler var? Anla: bunun içinde ölmek ve yeniden doğmuş olmak zorundayız. Tam olarak bizim hayat algımızda yeniden doğuş; ölüm; dünya. Varoluşun bilinmeyen bir halkasına geçmek için, şu anda kendimiz için bile hayal edemediğimiz yeni bir boyuta uyum sağlayın.

En önemlisi kalpteki noktaya dikkat etmektir. O Kaynağına; Yaradan’a geri döndürülmelidir. Sizi orada kendiliğinden çekecektir ve siz ona yardım etmelisiniz. Kötülük, haz alma arzusunda değil, kendiniz için hareket etme niyetindedir.

Her şey üst ışık tarafından yapılır. Biz onun üzerimizdeki etkisi tarafından kontrol ediliyoruz. Yapabileceğimiz tek eylem ya onu uzakta tutmak ya da ona birlikte yakınlaşmaktır. Uzakta tutmak ya da ona yakınlaşmak, ışığa benzememek ya da benzemektir. Bu bizim tek özgürlüğümüz ve kaderi etkilemek için tek şansımızdır.

Yaratılış, sonradan ego ile dolan aramızdaki bağların kırılması ile başlar. Bu bağları yeniden inşa etmeye çalışırız, ego direnir. Bu sayede, bağları kırılmadan öncekinden 620 kat daha güçlü yeniden inşa ederiz. İşte bu yüzden Yaradan bağda ifşa olur.

Kişi ve Yaradan dışında hiç bir şey yok! Her şey senin içinde. Çevrende gördüğün hepsi Yaradan’ın niteliklerine karşı gösterilen senin kendi niteliklerin. Bu iki resmi birleştirerek; tüm yaradılışın doğru algısına ulaşırsın, Yaradan’a tutunursun.

Neden büyük ışık kıvılcımlara dağıldı? Herkesi Yaradan’ın bir parçası olarak değerlendirebilelim diye. Ve sonra Yaradan’ın bize yaptığı yolda; bir kez daha doğruca tek bir bütüne gelebilir ve bir Yaradan’ı ifşa etmek için amacımıza ulaşırız.

Kişi eğer kalpteki noktası tarafından talep ediliyorsa, gerçeğe çekilir- ızdırapta olsa dahi gerçeği ifşa etmeye bir arzu- İbranicede Gerçek- EMET- tüm alfabeyi içerir. E- Yaradan; M- Bina; T-Malhut- Yaradan’ın genel adı. Kabala bize onun gibi olarak onu edinmemiz gerektiğini öğretir.

Öğrencimden yeni bir film, Amit Shalev: http://intotruthfilm.com/en

Ego ayrı hücreler gibidir ve ışık bunları nasıl bağlayacağını bilir. Herhangi bir maddenin parçacıkları gibi, bunların düzenlenme biçimleri, maddenin türünü belirler. İnsan, ışığın üstündedir, çünkü kendi yönetimini kendi içinde barındırır.

My Thoughts On Twitter, 12/5/17

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed