Daily Archives: Aralık 23, 2017

Manevi Parça ve Dünyevi Sevgi

Soru: Kişi, karı koca arasındaki dünyevi sevgiye manevi bir bileşeni nasıl doğru bir şekilde ekleyebilir?
Cevap: Karı koca arasında, yalnızca ne yaptıklarını ve neden var olduklarını anladıklarında, manevi bir parça eklemek mümkündür.
Yaşamın her koşulunda birbirlerine karşılıklı etkide bulunacak şekilde eğitmek için eşsiz bir fırsata sahip olduklarının farkına varmalıdırlar. Sonra, Yaradan’ın ifşasına ulaşabilirler, yazılmış olduğu gibi: “Bir karı ve koca, aralarında Şehina’ya sahiptir.”
Ama sadece bu amaca ulaşma konusunda gerçekten ciddilerse. Çünkü “kendileri adım atmalı” ve birbirlerine yardım etmelidirler.

The Spiritual Component And Earthly Love

Kabalistik Bir Sanat

Soru: Bir çalıştay sırasında onlunuzun kalbine pratik olarak nasıl dokunabilirsiniz?

Cevap: Bu bir Kabalistik sanattır: onluda dostlarla nasıl anlaşılır, nasıl karşılıklı anlayış, karşılıklı bağlantı ve dahiliyet yaratılır ki böylece ulaşmak istediğimiz hedefi en önemli şey olarak görsünler.

Kongreler iyidir, çünkü herhangi bir şeyden dikkatimiz dağılmaz. Buraya geldim ve şu an birlikte olduğum dostlarım dışında hiç kimse yok. Başka hiçbir şey hakkında düşünmek istemiyorum. Şu anda, Yaradan’ı ifşa edeceğim, onluda birbirimize eklediğimiz hissiyatı elde etmek istiyorum.

Başka hiçbir şey beni bundan alıkoymaz. Ve dostlarım da benim gibi davranacaklar. Yaradan’ın onları kontrol ettiğine ve onları benim için en iyi figür haline getirdiğine inanmak zorundayım. O, onlar vasıtasıyla benimle oynuyor.

Eğer sürekli kendim üzerinde çalışmaya, onlara uyum sağlamaya, onlara eklemeye ve onları tek bir bütün halinde toplamaya çalışırsam; o zaman içlerinde, aramızdaki Yaradan’ı ifşa edeceğim.

A Kabbalistic Art

Malhut Bekliyor

Tora, Sayılar 12:01: Meryem ve Harun, evlendiği Cushite kadın hakkında, Cushite bir kadınla evlendiği için, Musa’ya karşı konuştular.

Musa’nın karısı Zippora, bir Cushite’di, yani bu koyu tenli olduğu anlamına gelir. Bu, Musa’nın Malhut’unun, Meryem ve Harun’un arzularından daha koyu, sert ve ağır olduğu anlamına gelir. Bu nedenle, onunla (Zippora) birlikte çalışırken daha üst seviyeye ulaşır.

Aynı şekilde, artık kendimizi tüm insanlığa bağlamak zorundayız. Bağlanmak için bekleyen Malhut’u hayal edebiliyor musunuz? Aynı zamanda, bu gerçekleştiğinde, herkes böyle bir yükseliş alacaktır!

Malchut Is Waiting

Yaradan’a Doğru Gerçek Bir İstek

Yaptığımız işin bir sonucu olarak, Yaradan’a olan bir talep, Kli’yi, ruhun kabını ıslah için bir araç gibi gelir, Yaradan’a olan talebin Kli’nin kendisi olduğunu ve bunun bir düzeltme aracı olmadığını hissetmeye başlarız.

Ve Yaradan’a yalvarmam, O’na doğru yükselttiğim arzu, doğru, sabit ve O’na olan özlemim sürekli büyüyorsa, o zaman bu talebi tam bir ıslah olarak hissedeceğim.

Islahlar nelerdir? Bu arzunun yükseltilmesidir, bunu yerine getirmek için duaya verilen cevap değildir. Arzuyu Yaradan’a yükseltmek zaten çalışmanın sonudur. Böylece O’na karşı tutumumu ifade ederim. Ondan bir şey alır mıyım? Belki bir şey elde etmem. Ve eğer O’na dönersem ne almalıyım? Yalnızca Yaradan’a olan yalvarmam zaten onun içindedir – her şeydir. Başka bir şeye ihtiyacım yoktur.

Kendim için alan Kli’de kalmazsam, o zaman Yaradan’dan sadece bir talebe sahip olmak isterim ve cevap verirse duymam, anlamam, hissetmem ve hiçbir şey görmem. O’nun tarafından hoş karşılanırsınız; bu daha da iyidir! Ve sonra çabalamamda, ihsan etmenin gücünde, Yaradan’a ne kadar benzediğimi hissederim.

A True Request To The Creator

Gerçek Sevgi

Soru: Sevgi nedir? Güç müdür, bir alan mıdır, enerji midir?

Cevap: Bu kişi dışından yönlendirilmiş bir kuvvettir. İhsan etme niteliği, ihsan etme gücü, sevginin gücüdür.

Benim dışımda olan, benden daha yüksek olan bir şeye değer verdiğim zaman, bu koşul için, bu arzu için ya da bu kişi için, ne dersek diyelim, ona sevgi denir.

Soru: Kabala bilgeliğine göre, sevgi ya da nefret her ikisinin de olabileceği, dünyamızın aksine sevgi, aynı zamanda sevginin ve nefretin ifşası mıdır?

Cevap: “Sevgi” ve “nefret” e ait koşullar birbirinden ayrı olarak bulunduğunda, bunlar gerçek dışıdır, bizim tarafımızdan tasarlanmıştır. Onlar sadece bize verilir, böylece onlar vasıtasıyla geçebilir ve gerçek koşula ulaşabiliriz. Bu fizik yasalarına benzer: artı olmadan eksi veya eksi olmadan artı olamaz.

Nefret olmadan sevgi olmaz ve sevgi olmadan nefret olmaz. Bunlar birbirlerinin üzerine inşa edilmişlerdir ve bunları Yaradan tarafından verilen koşullar olarak kullanıyoruz.

Bunlar kendi içimizde özümsememiz gereken ve ikisiyle birlikte var olmamız gereken çok gerçekçi niteliklerdir. Bu koşulda, bendeki ve başka bir kişideki tüm eksileri ve artıları anlarım. Bilirim ki onlar bizim için hazırlandı ve Yaradan tarafından bize verildi. Yaradan’ı aramıza koyarız ve ancak o zaman, bu sistemde karşılıklı dengeye ulaşırız: ben, diğer kişi ve aramızdaki Yaradan.

O zaman; şimdi, geçmiş ve gelecek sistem içinde olduğu gibi, karşılıklı olarak birbirlerini tamamlarlar. Karşılıklı tüm özelliklerin, tam dengesini bulabildiğim koşula “sevgi” denir. Bu, sistemin ideal dengesinin çok özel bir koşuludur.

True Love

“Ve Musa Yalnız Efendi’ye Yaklaşacak.”

The Torah, Exodus 24:01 – 24:02: Ve O, Musa’ya şöyle dedi: “Sen ve Harun, Nadav ve Abihu ve İsrail’in yaşlı yetmişlikleri Efendi’ye gelin ve kendiniz uzaktan secde edin. Ve Musa yalnız Efendi’ye yaklaşacak ama onlar yaklaşmayacaklar ve halk onunla birlikte yükselmeyecek. “

Bunlar gelişimin basamaklarıdır. Bir insanda farklı seviyelerde arzular vardır. İnsanlar, ihsan etmek için ıslah olan egoistik arzulardır, ancak küçük bir yükseklikte ıslah oldular.

Sonra Levilileri, Cohenler, Aaron’un çocukları (Nadav ve Avhiu), Aaron ve son olarak Musa gelir. Bu hiyerarşi bir kişiyi temsil eder. Yani, insanlar ve tüm dürüstler, hepsi bir kişidedir. Ve Musa piramidin tepesindedir, bu yüzden yalnızca Yaradan’a o yaklaşabilir ve geri kalanlar yaklaşamaz.

Torah, Exodus 24:03 – 24:04: Böylece Musa gelip Efendi’nin bütün sözlerini ve tüm kuralları halka anlattı ve bütün insanlar bir araya geldi ve “Efendi’nin söylediği tüm sözleri bizler yapacağız.” dedi.

Musa, Efendi’nin bütün sözlerini yazdı ve sabah erken saatlerde ortaya çıktı ve dağın eteğinde bir sunak ve İsrail’in on iki kabilesi için on iki anıt inşa etti.

İnsanlar, adamın tüm egoist arzularıdır. Onlar Musa’nın elindedir, altındadır. O, onları denize ağ atan bir balıkçı gibi çeker ve şimdi yavaş yavaş sudan balıkları çekiyor.

“And Moses Alone Shall Approach The Lord”

“Sonra Musa Dağa Çıktı”

Torah, Exodus 24:15 – 24:18: Ve Musa dağa çıktı ve bulut dağı kapladı. Ve Efendi’nin görkemi Sina Dağı’na dayandı ve bulut dağı altı gün boyunca kapladı ve O, yedinci gün bulutun içinden Musa’ya seslendi. Ve Efendi’nin görkeminin görünümü, dağın tepesinde, İsrailoğulları’nın gözleri önünde yakan bir ateş gibiydi. Ve Musa bulutun içine girdi ve dağa çıktı ve Musa, kırk gün kırk gece dağda kaldı.

“Ve Musa dağa çıktı” ve bulutun içinde kayboldu, o tamamen Bina’nın(40. Nitelik) niteliğine ulaştı anlamına gelmektedir. Kırk, Malhut’a göre Bina’nın seviyesidir. Mutlak, tam ihsan etme, bir kişinin yükselişinin ilk genel aşamasıdır.

Soru: Musa buluta neden girdi?

Cevap: Buluta girmek, Yaradan’ın gücünün bu safhaya girişini sembolize eder. Ve sonra, 40 yıl boyunca, Musa bu safhaya daha da yükselir ve halkın “İsrail Toprakları” na, bir sonraki koşula girişinden önce çalışmayı tamamlar. “Ve Musa kırk gün kırk gece dağda kaldı” çünkü gece olmadan gündüz, gündüz olmadan gece olmaz. Bir kişi önce geceye, tüm karşıt egoistik özelliklere dalmalı ve onları açığa vurmalı, ifşa etmeli ve ancak o zaman Işığın yardımıyla onları Bina’nın özelliklerine göre ıslah edebilir. Bu nedenle, “akşam vardı ve sabah vardı – bir gün” her şeyin gece başladığı anlamına gelir.

Musa yazıtları, Tora’yı ve buyrukları aldı; dağdan indi ve çalışmaya başladı. Bu, kişinin kendisini en üst seviyesine çıkardığı, bağı, hazzı (got hooked) edindiği, dünyada yeni doğmuş gibi göründüğü ve şimdi kendini yeni dünyaya yükseltmesi gerektiği anlamına gelir.

Bu koşula gelebilmek için ona talimat verilir – kişinin buna ihtiyacı olana kadar bekleyen ıslah eden Işık.

“Then Moses Went Up To The Mountain”

Sorularınıza Cevaplar, Bölüm 205

Soru: Çağdaş bir kişiye başkalarını kendi refahı için kullanmadan yaşamasını nasıl tavsiye edersiniz? Bir kişiye ekmek, kıyafet vb. kim sağlar?

Kabala çalışması bir insanı ve ailesini doyurmayacak, kapitalizm yarın sabah kaybolmayacaktır ve grup onun ailesinin yaşamı için para kazanmayacaktır.

Bütün bu hayvansal ihtiyaçlar, grupta devam eden egoizmin çoğunu yaratmakta ve geliştirmektedir.

Cevap: Kabala, dünyamızı yöneten sistem olan, üst dünyayı hissetmek için nasıl yaşanacağını açıklar. Bu, grubun üyeleri arasındaki ilişkilerde, üst dünyanın koşullarını yerine getirdiği ölçüde grupta gerçekleşir.

Answers To Your Questions, Part 205

Twitter’da düşüncelerim – 12/14/17

Yaradılış düşüncesi: Alma arzusunun içindeki, Yaradan’a zıt varlıklar (egoistler) kendi ıslahlarını etkilemek & Yaradan gibi olmak zorundadırlar, sevme& ihsan etme arzusu. Bu iki aşamalı olarak yapılır: Egodan nötr koşula (Hanuka) , ve ihsan etme ve sevme eylemine (Purim)

Üst güç bizi birleştirir ve böylece içimizde yeni hisler ifşa olur. Tüm dünyayı bedenimin bir parçası olarak hissetmeye başlarım. Herkes benim bir parçam olur. Bu his ruh olarak adlandırılır. Ve onu dolduran şey Yaradan olarak adlandırılır. Ve orada Hanuka’nın rasyonel mucizesi yatar.

Hanuka Bayramının anlamı: Birlik içinde üst ışığı çekeriz. Ve oradan ışık bizim aracılığımızla egoya geçer ve onu tam zıttına, düşman olmaktan Yaradan’a yapışık olmaya dönüşerek yener (Purim).

Bu gerçek zaferdir!

Hanuka, yolda bir duraktır. Ancak manevi çalışmada durak yoktur. Durağın anlamı; Bina’nın niteliğini edinmek; ihsan etmek; GE ve AHP’deki işin derhal kaldığı yerden devam etmesi; ‘alırken ihsan etmek’, ruhun tam olarak ıslahına ulaşmak; GE + AHO = Purim Bayramı

Hanuka; egoya karşı mücadelede biz zaferdir; egoya rağmen ve üst birlik için. Eğer bizi ayıran egoistlik güçlerin üstünde yükselerek birleşirsek, üst ( manevi) dünyanın ebedi ve mükemmel olarak elde edinimine (ifşa ve anlayış) gireriz.

Bir mucize, gerçeğin algısındaki bir değişimdir. Bir gerçek vardır; ancak yeni nitelikler kazandığımda dünyayı farklı algılıyorum. Bir yeni doğan gibi, üst ışığın etkisi altında yeni bir algı seviyesine çıkıyorum. Bu üst dünyaya giriştir.

My Thoughts On Twitter, 12/14/17

Twitter’da düşüncelerim- 12/15/17

Düşünce; yaratılıştaki en büyük güçtür. Ancak bizler; olan her şeyi nasıl düşüncelerin belirlediğini görmüyoruz. Kabala çalışmak; dünyaya yayılan ve onu yöneten güçlerin ağını görmemizi sağlar. Ayrıca; bilinçli ya da bilinçsiz düşüncelerimizle dünyayı nasıl kontrol ettiğimizi ifşa eder.

Yaradan; ıslah olmuş sen, çünkü sen Yaradan’a zıt olarak yaratılıyorsun, koşulsuz sevgi ve ihsan etme niteliğine. Kendimizi tam zıttına ıslah etmek ve Yaradan’la form eşitliğine gelmek için kendimizi inceliyoruz. Kabala; manevi çalışmadır.

Hanuka; yolun ortasında bir duraktır, Ego’dan (Malhut) ihsan etme niteliğine (Bina) ve mükemmelliğe ilerleme (Keter). Hanuka’yı önceki egoistlik durumdan tam bir kopuş olarak ve tam manevi ıslah durumunda sağlam bir tutunacak yer olarak kutlarız.

Geleceği nasıl görebiliriz? Bütün koşullar var; sadece onları görmeyi öğrenmeliyiz! Gelecek; bizim ona karşı tutumumuza göre değişir. Kabalist; doğanın/ dünyanın değişemeyeceğini bilir, ama bir kişi talebi üzerinde değişiklik yapabilir. Koşullara nasıl katlanırsınız; katlanma- tadını çıkar!

Uyumsuzluk; daha mükemmel bir denge ve birlik geliştirmek için gereklidir. Uyumsuzluğun üstesinden gelme kuralı: kimse doğru değil; doğru karar uyumsuzluğun üzerinde yükselmekte yatıyor. Karşılıklı garanti; uyumsuzluğun ifşası üzerine sürekli yükselmek için bir fırsat sağlar.

Egoizm; özgecilikten niyetle ayrılır. Kendim için veya senin için bir şey yapmak isterim. Sana sarılabilirim ve bu benim için olabilir ya da seni dövebilirim ama bu senin için olabilir. Eylem değil; eylemin özünü belirleyen niyettir.

Yolumuz iki aşamadan oluşur: kendini düşünme (Lo Lişma; kendin için) ve diğerlerini düşünme (Lişma; diğerleri için). Bu ölçüde & sadece başkaları aracılığı ile ‘başkalarının sevgisinden Yaradan sevgisine’ kuralına göre Yaradan’ı memnun ederim. O halkının arasındadır.- Böylece o ifşa olur.

Manevi seviyelerde yükseldikçe; başlangıçtaki alma arzumuza ek olarak ihsan etme arzusu kazanırız ve aralarında denge kurabiliriz. Almak ve ihsan etmeye olan bu iki arzuyu doğru şekilde birleştirerek, onlardan ‘insan’ denilen üçüncü bir birleşeni oluştururuz.

Mutlu Hanukalar; ışığın bayramı! Kolay; zevkli ve sıcak olabilir mi? Haydi; kalplerimizi bir başkasına açalım ve ışığa, sevgi ve ihsan etme niteliğine daha da yakınlaşalım!

My Thoughts On Twitter, 12/15/17