Kabalistik Kitapları Okumak İçin Ana Kural

Soru: Kişi Kabalistik kitapları nasıl doğru okur? Neye özel olarak dikkat edeceğiz?

Cevap: Kabalistik bir kitap okurken, kişi, bu okumada kitapta yazılanları hissetmesi için kendisinde yeni algı organları ifşa etmesi gerektiğini anlamalıdır. Kitap onun içinde canlanmaya başlayacak ve bir romandan olduğu gibi sadece etkilenmeyecektir, ancak üst dünyayı hayal etmeye başlayacaktır.

Üst dünya, dünyamızda yaşadığımız egoist gücün yasalarına göre değil, ters yasalara göre var olmuştur. Yazıldığı gibi “tersine bir dünya gördüm.” Bunlar nefret yasaları değil, özgecil sevgi yasalarıdır.

Eğer bir kişi bu şekilde hissetmek isterse ve kendisini böyle bir okumaya alıştırırsa, o zaman var olan diğer boyutları, koşulları ve özellikleri, tamamen farklı, zıt hikâyeyi algılamaya başlar. Böylece, manevi dünyayı ve içindeki hareket eden güçleri ifşa etmeye başlar.

Manevi bir kitabı keşfetmek için iki aşamadan geçmeliyiz. İlk aşamada, okumaya göre (başta Zohar Kitabı ve Baal HaSulam’ın Yazıları ve Rabaş’ın Yazıları), içimizde bunun için uygun olan duyusal organları oluşturan, kitabın ifşasına kademeli olarak yaklaşırız.

Tıpkı küçük bir çocuğun, maceralar veya sevgi ile ilgili yetişkin kitabını anlayamadığı ve ilk önce doğru yaşlara gelmesi gerektiği gibi, Kabala’da da böyledir, öncelikle kendinizde, manevi kitabın içeriğine tepki göstermeye elverişli içsel özellikler geliştirmelisiniz. Bu nedenle, ilk aşamada, algı organlarımızı yetiştirmeli ve geliştirmeliyiz.

İkinci aşama, yazılanları ifşa etmeye başladığımız zamandır.

Soru: Bunun anlamı sadece kitabı açmak ve okumaya başlamanın yeterli olmadığı mıdır?

Cevap: Kitabı açıp okumaya başlamak ancak gelişme niyetiyle yeterlidir. Açıkçası, henüz kitapta hiçbir şeyi anlamıyoruz; ama biz anlayışa erişmek için, kendimizi geliştirmek için okuruz. Şimdiye kadar ana kural budur.

Bir kere kişi kendisini geliştirdiğinde ve kitap aracılığıyla kendi içindeki manevi duyguları, arzuları ve tanımları oluşturduğunda, onu daha fazla hissetmeye başlayacaktır. Benzer şekilde, bir çocuk büyüdükçe, çocuk daha fazla şey anlar ve hisseder.

Günlük hayatta her yaş için kitaplar var ve Kabala’da aynı kitabı büyüdükçe okuruz, her seferinde derinlemesine nüfuz eder ve içsel anlamı giderek daha fazla ifşa olur.

Baal HaSulam, “On Sefirot’un Çalışmasına Giriş” başlıklı yazısında, s.155: “Kabala bilgeliği ile meşgul olanlara harika, paha biçilmez bir çare vardır. Her ne kadar, ne öğrendiklerini anlamasalar da, öğrendiklerini anlama arzusu ve özlemi ile kendi üzerlerinde, onların ruhlarını çevreleyen Işıkları uyandırırlar.”

Bunun anlamı, İsrail’den her insanın, sonunda Yaradan’ın yaratılış düşüncesinde her yaratılanı memnun etmek için tasarladığı, tüm harika edinimlere kavuşmasının garanti edildiğidir. Ve bu hayatta ödüllendirilmeyen kişiye, bir sonraki hayatta verilecektir vb. kişi, O’nun, kendisi için planladığı, O’nun düşüncesini tamamlamayla ödüllendirilene dek.

Hiç şüphe yok ki, üst dünyanın ifşasına ulaşacağız ve hepimiz gireceğiz. Ve bu hayatta ödüllendirilmeyen birine, gelecek hayatta verilecektir. Peki, şu anda bunu yapabilirsek, neden bekleyelim?

Kabalistik bir kitap, okuyucuyu etkileyen ve onda yeni arzular, kavramlar, düşünceler ve duygular geliştiren özel bir güce sahiptir. Daha sonra kitabın ne dediğini, içsel vizyonuyla anlamaya, hissetmeye ve görmeye başlar.

The Main Rule For Reading Kabbalistic Books

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Önceki yazı: