Daily Archives: Ağustos 11, 2017

Köle Olmak İstemiyorum

Soru: Bilinçli manevi çalışma ile bilinçsiz manevi çalışma arasındaki fark nedir?

Cevap: Bilinçsiz manevi çalışma, hepimizin doğanın talimatlarını, Yaradan’ın çalışmalarını otomatik olarak yerine getirmesi olarak özetlenebilir. Bilinçli olarak çalışma, bağımsız olarak, akıllıca, anlayışla, önceden planlama yoluyla, katılmaya başlama anlamına gelir ve sonra gözlerimiz açılacak ve gerçekten nerede bulunduğumuzu göreceğiz.

Küçük bir çocuğun zekâsı, yetişkin birinin zekâsından ne şekilde farklıdır? Küçük bir çocuk yapamazken, bir yetişkin nerede olduğunu ve ne yaptığını anlar, bilir. Aynı şey manevi dünyada bile gerçekleşir. Manevi dünyayı hâlâ anlamıyor veya görmüyoruz, çünkü onun içinde doğru bir şekilde var olamayız. Onun özelliklerini kazanmaya başladığımızda, onun özelliklerine eşit olduğumuz derecede, onu aramızda keşfetmeye başlarız.

Soru: Hepimiz Yaradan için çalışıyoruz ne demektir? Zaten doğanın kanunlarını yerine getiriyorsak, problem nerede?

Cevap: Doğanın kanunlarını, irademize, arzumuza karşı, otomatik olarak yürütürüz. Sorun, bilinçli olarak Yaradan’ın tüm işlevlerini üstlenmeniz ve O’nun yerini doldurmanızdır. O’nun yerinde olduğumuzda, yani biz O’na yapıştığımızda ve O’nun yaratılışla ilişkisini tamamen edindiğimizde, o derecede O’na benzer oluruz. Bu, önümüze konulan gelişim hedefidir.

Soru: Bu benim irademe karşı, Yaradan’ın bir kölesi olduğum anlamına mı geliyor?

Cevap: Kesinlikle. Artık ev sahibinin önünde oturan ve ev sahibinin ona verdiği her şeyi yutan bir misafir gibisiniz. Bu yüzden ayağa kalkıp şunları söylemelisiniz: “Dur! Bunları bağımsız olarak taşıyacağım şartlar dışında, talimatlarını yerine getirmekle ilgilenmiyorum, sana haz ve iyiliği ihsan etme anlayışıyla bunu yapıyorum; artık köle olmak istemiyorum, ancak bilinçli bir insan olmak istiyorum; senin gibi olmak istiyorum!”

I Do Not Want To Be A Slave!

Kişi Kaynakları Nasıl Okumalıdır?

Soru: Kabalistik kaynakları okumak için, eğer onları yalnız okuyorsam, örneğin evde ya da trenle seyahat ederken, kişinin nasıl bir niyete ihtiyacı vardır?

Cevap: Anlaşılabilir bir şekilde, kaynakların diğerleriyle birlikte çalışılması tercih edilir, ancak birçok kez insanlar onları yalnız okurlar.

Bununla birlikte, niyet daima tek olmalıdır: Yazılan kaynağa dayanarak, tüm insanlığın tek bir sistemde, doğru şekilde bağlanması hakkında bilgi edinmek istiyorum.

Birliğimizin derecesine göre, cansız, bitkisel ve hayvansal doğayı ve insanlığı yöneten aynı yüksek, eşsiz yönetim sistemi ile daha uyumlu hale geleceğiz. Birleşmeyi çok istiyoruz, çünkü aramızdaki bağlantı sayesinde, içimizde daha yüksek, eşsiz ve mükemmel doğanın bir modelini oluşturuyoruz.

İçimizde hissettiğimiz model bize, mükemmel bir dünyada olduğumuzu hissetmemizi sağlayacak bilgi, güç ve imkânları verecektir. Kendimiz ve toplumumuz da dâhil olmak üzere, çevremizdeki her şeyi değiştirebiliriz ve daha yüksek sonsuz ve mükemmel sistemi hissedeceğiz. Kendimizi bu sistem gibi olmak için dönüştürürüz.

Bu nedenle, kişi için diğerleriyle birlikte okuma veya çalışma olanağı bulunmaması halinde, onu yalnız yapar, ancak aynı niyetle.

How Should One Read The Sources?

Keter Ve Malhut Arasında

Soru: Neden ilk dokuz Sefirot’tun her birinin kendi ismi var, örneğin: Keter, Hohma, Bina, vb. gibi?

Cevap: O, Üst Işık’ın nasıl ifşa olduğudur. Keter, mutlak ihsan etmenin niteliğidir. Malhut, mutlak almanın niteliğidir.

Malhut’un niteliği, Keter’in niteliğinden meydana gelir. Keter’in niteliği, her şeyi ihsan etmek ve vermek istediği için, onun ihsan etme nitelikleri, alma arzusunu doğuruncaya kadar, her türlü ortaya çıkan şey yoluyla yukarıdan aşağıya geçmektedir. Ve bu nedenle Malhut, Keter’in ihsan etmek ve vermek istediği her şeyi almak ister. Keter’in vermek istediği her şey, Keter ve Malhut arasındaki sekiz Sefirot’ta ifade edilir, ifşa olur ve yerine getirilir.

 

 

 

Hohma, Bina, Hesed, Gevura, Tifferet, Netzah, Hod ve Yesod’un Sefirot’u, Keter ile Malhut’u bağlayan niteliklerdir.

Keter’in tüm bu Sefirotlardan inen niteliklerinden etkiler aldıkları için Malhut’un niteliği, Keter’in varlığını ve ona ihsan etme ve verme arzusunu hissetmeye başlar. Bunun sonucu olarak, Malhut’ta utanç denilen bir koşul ortaya çıkar.

İhsan eden kimse ve alan arasındaki fark ve boşluk hissiyatı o kadar büyüktür ki Malhut, Keter’den almayı bırakır. Bu durum Tzimtzum (Kısıtlama) olarak adlandırılır.

Bu, dünyamızda normal bir şekilde gelişen insanlarda bile ortaya çıkan bir durumdur.

Between Keter And Malchut

Kendinizi Değiştirin Ve Dünya Değişecek

Soru: Zohar Kitabı’nı okuma, okuyucunun realitesini nasıl değiştirir?

Cevap: Biz belli bir yoğunluk hissederiz, ben ve benim dünyam ki bu temelde benim içsel manevi koşulumun yansımasıdır. Eğer biz bu koşulu değiştirirsek, buna göre kendimize ve dünyaya olan duygularımızı değiştirmeye başlayacağız.

Bu çok uygundur, çünkü herhangi bir şeyi değiştirmenize gerek yok ya da herhangi bir şey konusunda ikna olmanız gerekmiyor. Hiç kimseye bağımlı değilsiniz! Kendinizi değiştirin ve çevrenizdeki dünya değişmeye başlayacaktır.

Change Yourselves And The World Will Change

Kabalistik Kitapları Okumak İçin Ana Kural

Soru: Kişi Kabalistik kitapları nasıl doğru okur? Neye özel olarak dikkat edeceğiz?

Cevap: Kabalistik bir kitap okurken, kişi, bu okumada kitapta yazılanları hissetmesi için kendisinde yeni algı organları ifşa etmesi gerektiğini anlamalıdır. Kitap onun içinde canlanmaya başlayacak ve bir romandan olduğu gibi sadece etkilenmeyecektir, ancak üst dünyayı hayal etmeye başlayacaktır.

Üst dünya, dünyamızda yaşadığımız egoist gücün yasalarına göre değil, ters yasalara göre var olmuştur. Yazıldığı gibi “tersine bir dünya gördüm.” Bunlar nefret yasaları değil, özgecil sevgi yasalarıdır.

Eğer bir kişi bu şekilde hissetmek isterse ve kendisini böyle bir okumaya alıştırırsa, o zaman var olan diğer boyutları, koşulları ve özellikleri, tamamen farklı, zıt hikâyeyi algılamaya başlar. Böylece, manevi dünyayı ve içindeki hareket eden güçleri ifşa etmeye başlar.

Manevi bir kitabı keşfetmek için iki aşamadan geçmeliyiz. İlk aşamada, okumaya göre (başta Zohar Kitabı ve Baal HaSulam’ın Yazıları ve Rabaş’ın Yazıları), içimizde bunun için uygun olan duyusal organları oluşturan, kitabın ifşasına kademeli olarak yaklaşırız.

Tıpkı küçük bir çocuğun, maceralar veya sevgi ile ilgili yetişkin kitabını anlayamadığı ve ilk önce doğru yaşlara gelmesi gerektiği gibi, Kabala’da da böyledir, öncelikle kendinizde, manevi kitabın içeriğine tepki göstermeye elverişli içsel özellikler geliştirmelisiniz. Bu nedenle, ilk aşamada, algı organlarımızı yetiştirmeli ve geliştirmeliyiz.

İkinci aşama, yazılanları ifşa etmeye başladığımız zamandır.

Soru: Bunun anlamı sadece kitabı açmak ve okumaya başlamanın yeterli olmadığı mıdır?

Cevap: Kitabı açıp okumaya başlamak ancak gelişme niyetiyle yeterlidir. Açıkçası, henüz kitapta hiçbir şeyi anlamıyoruz; ama biz anlayışa erişmek için, kendimizi geliştirmek için okuruz. Şimdiye kadar ana kural budur.

Bir kere kişi kendisini geliştirdiğinde ve kitap aracılığıyla kendi içindeki manevi duyguları, arzuları ve tanımları oluşturduğunda, onu daha fazla hissetmeye başlayacaktır. Benzer şekilde, bir çocuk büyüdükçe, çocuk daha fazla şey anlar ve hisseder.

Günlük hayatta her yaş için kitaplar var ve Kabala’da aynı kitabı büyüdükçe okuruz, her seferinde derinlemesine nüfuz eder ve içsel anlamı giderek daha fazla ifşa olur.

Baal HaSulam, “On Sefirot’un Çalışmasına Giriş” başlıklı yazısında, s.155: “Kabala bilgeliği ile meşgul olanlara harika, paha biçilmez bir çare vardır. Her ne kadar, ne öğrendiklerini anlamasalar da, öğrendiklerini anlama arzusu ve özlemi ile kendi üzerlerinde, onların ruhlarını çevreleyen Işıkları uyandırırlar.”

Bunun anlamı, İsrail’den her insanın, sonunda Yaradan’ın yaratılış düşüncesinde her yaratılanı memnun etmek için tasarladığı, tüm harika edinimlere kavuşmasının garanti edildiğidir. Ve bu hayatta ödüllendirilmeyen kişiye, bir sonraki hayatta verilecektir vb. kişi, O’nun, kendisi için planladığı, O’nun düşüncesini tamamlamayla ödüllendirilene dek.

Hiç şüphe yok ki, üst dünyanın ifşasına ulaşacağız ve hepimiz gireceğiz. Ve bu hayatta ödüllendirilmeyen birine, gelecek hayatta verilecektir. Peki, şu anda bunu yapabilirsek, neden bekleyelim?

Kabalistik bir kitap, okuyucuyu etkileyen ve onda yeni arzular, kavramlar, düşünceler ve duygular geliştiren özel bir güce sahiptir. Daha sonra kitabın ne dediğini, içsel vizyonuyla anlamaya, hissetmeye ve görmeye başlar.

The Main Rule For Reading Kabbalistic Books

Kabalist İçin Dinlenme

Soru: Dinlenme, bir Kabalist için ne demektir? Sonuçta, Kabalayı çalışmak, hali hazırda dışsal sorunlardan bir dinlenme halindeyken, güzel bir zihin, akıl halidir.

Cevap: Hayır, Kabalistin dinlenmeye ihtiyacı vardır; sonuçta, o çok yorulur, çünkü örneğin ben, şu an sizinle bir saat süren konuşmada dayanılacak yük/gerginlik büyüktür. Bu kelimeleri, size ifade ettiğim bu düşünceleri, ben içimde farklı seviyelerde deneyimliyorum ve bu nedenle bu konuda muazzam miktarda enerji harcıyorum. Sizinle bir saat konuşmak, en zor şey.

Öğrencilerimle konuşurken ve günlük dersler sırasında materyali açıklarken, o zaman içimde tersine güç buluyorum, çünkü bu enerjiyi ve bu bilgiyi almak ve bana geri vermek isteyen insanlarla etkileşim kuruyorum. Birlikte çalışıyoruz ve bu yüzden dersler sırasında yorulmuyorum.

Rest For A Kabbalist

Kabala Bilgeliği’ne Kim Yatkındır?

İnsan, tamamen kötülük ve alçaklık içinde yaratıldı, yazıldığı gibi “Vahşi bir eşeğin sıpası, bir erkek doğar.” Ve kişinin bedenindeki tüm kaplar, duyuları ve nitelikleri ifade eder ve özellikle düşünce, bütün gün ona sadece kötülük ve hiçlik verir. (Zohar Kitabı, “VaYera”).

Bu doğuştan nasıl yaratıldığımızdır ve bugün bu insanlığın tamamında ortaya çıkmıştır.

Avustralya, Yeni Zelanda, Afrika, Güney ve Kuzey Amerika, Avrupa, Rusya, Çin, Japonya ve diğer ülkelerde öğrencilerimiz var. Bu, dünyanın zaten, insanların gerçekten manevi bir yükseliş algıladıkları bir koşula geldiğini gösteriyor. Onların dünyevi egoizmi, birinin itip yukarı yükselebileceği seviyeye ulaştı.

En büyük eksikliklere sahip olan o Kelimler (kaplar) en önemli hale geldi. Bu, onlardaki ifşanın ölçüsünün en büyük olduğu anlamına gelir.

Bu doğaldır. Eğer bir kişi büyük egoizme sahipse, o daha fazlasını ifşa edecektir. Örneğin, milyarder olmak isteyen bir kişi genellikle Kabala bilgeliğine yatkın değildir.

O, içinde usta, uzman noktaya sahip bir kişiyi çeker, bunu hayatı boyunca yapmaya değer olup olmadığını derhal söyleyebilir. Bunu zihninde değil ancak içsel hissiyatlardan, duygulardan algılar.

Kişi Kabala’ya gelir, çünkü çok içsel bir şeyi aramaya ihtiyacı olduğunu anlar; o, hayatın anlamı hakkında endişelidir, para, şöhret veya şeref hakkında değil. Bu zaten tamamen farklı bir cevap gerektirir.

Who Is Predisposed To The Wisdom Of Kabbalah?

Kabala Bilgeliği Ne Önerir?

Soru: Kabala bilgeliği, içimizdeki egoizmi arttırmamızı ve böylece onun boş olduğunu anlamamızı mı önermektedir?

Cevap: Kabala bilgeliği, egoizmi arttırmayı çalışmayı önermez. O sadece, Yaradan’a nasıl benzeyebileceğimizi önermektedir.

Bu, eğer doğam kendim için alma arzusu ise, yalnızca başkalarına ihsan etmek niyetiyle alabileceğim anlamına gelir. Eğer bu niyete sahip değilsem, hiçbir şey almayacağım.

Bu nedenle, ben başkalarına ihsan etme niyetime göre Yaradan’a benzerliğimi en üst düzeye çıkarabilirim. Eğer bu niyete sahip değilsem, bu, hiçbir şey yapmıyorum anlamına gelir.

What Does The Wisdom Of Kabbalah Suggest?

İnsan Toplumunun Evrimi

Kolektif bilinçsizlik tüm insanlığı bir araya getiriyor ve farkında olmadan uygarlığımızı tek bir bedene dönüştürüyor. İnsan toplumunun gelişimi kademeli olarak kör bir geçide ulaştı ve bir gerileme ve yozlaşma süreci başladı.

Genel olarak, toplumun gelişmesinde yeni bir safha, devrimler ve krizler sırasında daha içgüdüsel ve bilinçsiz seviyede olur. Bunun nedeni, insanlığı kalkınmaya yönlendiren daha yüksek güç, bizim kavrama gücümüzün ötesindedir – yukarıdaki Yaradan ve bizden O’na- orada kolektif bilinçsizliğin gücü vardır.

Dünya, alçakça ve yabancılaştırılmış tutumlardan bıktı. Kargaşa, çıkmaz ya da kriz zamanında etkili bir güç her zaman gelir ve acı vasıtasıyla, insanlığı bilinmeyenin içine doğru bir adım atmaya zorlar. Günümüzde, yeni duruma geçişten sonra kolektif bilinçsizlik, daha üst seviyeye, Yaradan’a benzer olmaya gayret eden ve amaçlayan kolektif bilinçle yer değiştirecek.

The Evolution Of Human Society

Hızlı Kabala İpuçları – 19/2/17

Soru: Bazen kongrelerde kendimi zırh giymiş gibi hissediyorum: Çevremdeki herkes mutlu ve doluyken, ben boş hissediyorum. Ne yapmalıyım?

Cevap: “Kafanızı kapatmanız”, başkalarıyla bütünleşmeniz, dans etmeye başlamanız veya başka bir şey yapmanız gerekir. Eğer hiç bir şey yardımcı olmazsa, o zaman sebze soymak için mutfağa gidin.

Soru: Kişi ortak arzuya nasıl yükselebilir?

Cevap: Kendi içinizdeki Yaradan için özlemi açığa çıkarmalısınız. Fiziksel bedeni aşağıda bırakın ve tüm dostlarınızla birleşerek, Yaradan için özlemi yükseltin.

Soru: Ben pratik biriyim, bir teorisyen ya da mistik değilim. Kendimi geçersiz kılmazsam ve egoizmimi yok etmezsem, o zaman pratik çalışmayı yapamayacağım. Egomu, egonun kendisinden nasıl iptal edebilirim?

Cevap: İlk olarak, egoyu iptal etmezsiniz; uyandırdığınız üst Işık yapar. İkincisi, ego bizim için gereklidir ve hiçbir şekilde yok edilmemelidir. Doğada herhangi bir şeyi yok etmek yasaktır! Sadece bağ ve sevgi yoluyla, egoizmin üstüne yükselmek bize kalmıştır.

Soru: Tek bir beden gibi bir arada duran, bir kötülük şehrini yenilgiye uğratmak neden mümkün değildir?

Cevap: Onları yenmek mümkün değildir, çünkü onlar aynı zamanda üst Işık’ı kendilerine çeken bağlantı gücüne sahiptirler; aralarında üst Işık bulunduğu sürece, onları yenmek mümkün değildir. Onlar, O’nun tam tersi olsalar bile, Yaradan’ın koruması altındadırlar. Yaradan, doğanın genel kanunudur.

Soru: Rock konserlerinde veya futbol oyunlarında olduğu gibi büyük bir kitlede bir araya gelen insanlar neden coşku yaşıyorlar?

Cevap: Bunu yaşarlar, çünkü arzuları bir araya toplanır, ancak bunun maneviyatla ilgisi yoktur.

Soru: Baal HaSulam, yedi öğrencisine, manevi dünyaları keşfetmek için kıvılcımlarını bir yerde toplamalarının yeterli olduğunu yazmış. Eğer öyleyse, neden bir kongrede bu kadar çok insanın toplanması gerekiyor?

Cevap: Daha fazla ve daha fazla insanı toplamamız gereken farklı bir dönemde yaşıyoruz. Umarım çok sayıda insan ortak gücün yoğunluğuna ulaşır, bu da gerçekten ilk manevi seviyeye uygun olacaktır, böylece aramızdaki bağda, zaten içimizde olan ortak gücü hissetmeye başlayacağız.

Baal HaSulam için başka öğrenciler ve başka koşullar vardı. Bizim için çok daha karmaşık ve zor iken, onlar için çok daha basit ve kolaydı.

Blitz Of Kabbalah Tips – 2/19/17