Monthly Archives: Kasım 2016

Karar Noktası

Tora, Deuteronomy 9:28 – 9:29: Bize dışarıya çıkardığın toprakların insanları şunu demesinler diye: “Yaradan yetersizliği nedeniyle onları, onlara sözünü ettiği bu topraklara getirdi, onlara olan nefreti nedeniyle, onları katletmek için çöle getirdi.” Ama onlar senin insanların, onları yüce gücün ve onlara uzattığın elinle çıkardığın senin mirasçılarındır.

Soru: Yaradan’a bu yakarış nedir?

Cevap: Bu, kişinin Yaradan’ın ona karşı olan tutumunu yumuşatma yeteneğine sahip olduğu durumdur ve böylece sorunsuzca bazı engellerin üstesinden gelir ama o bunu kabul etmez.

Onlarla gerçek bir biçimde baş etmeyi ister böylece kendi egoizmi ona geri gelmeyecektir ve birazcık hile yapmanın mümkün olduğu ve her şeyi titizlikle en üst seviyede yapmanın gerekmediği konusunu tartışmaya başlar.

Bunlar her adımda vardır. Ama kişi ne yapacağını bilir. Sonuçta, bu yolda çalışması için ona bir fırsat verildiğinden, hiç şüphesi yoktur. Bu onun için sadece her zaman ortaya çıkan, zor kararların verildiği noktadır.

http://laitman.com/2016/10/decision-point/

Kabala Bilgeliği Kim İçindir?

Soru: Kabala Bilgeliğinin dağıtımı kim içindir?

Cevap: Kabala Bilgeliği, hayatın anlamı ile ilgili soruları cevaplar. İnsan yıllarca gelişmiştir, tüm diğer hayvanlar gibi yaşamanın dışında kendine hayatın anlamını sormamıştır bile. Ama egoizmi büyüdükçe “Hayatın anlamı ve ıstırabın anlamı ne? Neden ya da kim için ıstırap çekiyoruz?” merak etmeye başlamıştır.

Bizim kuşağımızın pek çoğu bu soruları sormakta, istatistikler tarafından kanıtlandığı gibi, insanlığın yarısı depresyonda. Kabala İlmi bize, insan tarafından icat edilenden değil ama doğa tarafından belirlenenden, hayatın anlamı ve amacının ne olduğundan bahseder.

Hayatın anlamı, varlığımızın sonraki seviyesini ifşa etmek, bu seviyeye şimdiki yaşamımızda yükselmek, yaşam ve ölüm arasındaki bariyeri aşmak ve maddesel bedenimizden uzaklaşmaktır. Bunu yapmak isteyen birçok kişi var. Ve henüz ilgileri olmadığından gelip, dinleyip ve ayrılanlar var. Ayrıca fikrîlerimizi dine dönük olarak duyanlar var.

Biz kimseyi kalması için zorlamayız çünkü Kabala ilmi egosu sonuna kadar gelişmiş olanlar içindir. Bu insanlar kendilerine hayatın anlamı hakkında soru sorarlar ve bunun cevabını almaları gerektiğini hissederler ve onların hayatın amacını bilmeleri gerekir.

http://laitman.com/2016/09/who-is-the-wisdom-of-kabbalah-meant-for-2/

İyi Tutum, İstismara Karşı Korunmadır

Soru: Dünyamızda çocukları sağlıksız ilişkilerden korumak nasıl mümkün?

Cevap: Bu tamamen çocukların, yalnızca ailelerinin aşıladığı değil aynı zamanda kreşte, okulda, sokakta ve grup içinde aldıkları eğitime bağlıdır. Her şey bir çocuğun büyüdüğü ortama bağlıdır. Eğer dünyada başkalarıyla iyi ilişkiler için onu eğitirseniz, üst dünya yoluyla ona bir çeşit koruma sağlanır.

Hayatın her durumunda tam güvenle bu nasıl başarılır söyleyemem; ancak kişi diğerlerine karşı iyi bir tutuma sahipse, akıllıca ve sakince davranıyorsa, trafik kurallarını ihlal etmiyorsa ve saldırganlık yapmıyorsa, o zaman daha üst yönetim yoluyla ve diğerleriyle karşılıklı işbirliği yoluyla, en az sorunla karşılaşacaktır. İyi bir tutum ve başkalarına açık olmak, istismara, bozukluklara ve tüm olumsuz olgulara karşı en önemli korumadır.

Soru: Dünyamızda “köpek köpeği yer” durumu olsa bile, diğer insanlara karşı iyi tutum yoluyla sağlanan koruma yeterli mi?

Cevap: Köpekler eğitimli olduklarında bile, onlara yiyecek ve özenle yaklaşılmalıdır. Aynı şey, daha da kötü olsalar bile insanlar için de geçerlidir.

http://laitman.com/2016/09/a-good-attitude-is-a-protection-against-abuse/

Bizi Kibirden Ne Koruyacak?

Yorum: Denir ki bizler “O’nun tüm yollarında yürümek ve O’nu sevmek ve Efendi’ye, Tanrı’na ibadet etmek” (Deuteronomy 10:12), ve O’na hizmet etmek zorundayız.

Cevap: Eğer O, mutlak ise O’na hizmet etmeye gerek yok. Bizim sadece, O’nun üst dünyada onlar için yarattığı insanlara hizmet etmemiz gerekir. Yaradan’ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Siz O’na ne verebilirsiniz? O mükemmel!

Soru: Gerçekte insanlara hizmet etmemde öyle ya da böyle hala kendini ortada gösteren egoizm yok mu?

Cevap: Üst sistemde her şey öyle düzenlenmiştir ki önce, eğer tüm niyetlerim bencilce ise insanlara manevi olarak hizmet edemem ve ikinci olarak, başkalarından kafama sadece “tokat” yerim.

Ve ben doğru davransam ve her şeyi onlar için fedakârca yapsam bile, onlar hala beni istedikleri kadar eleştirecekler ve böylece beni kibir ve gururdan koruyacaklar; bunun için onlara çok teşekkür ederim! Ancak, beni eleştirmezlerse bu bir sorundur. Bu Yaradan’dan bir cezadır.

http://laitman.com/2016/09/what-will-save-us-from-pride/

Babadan Oğula

Torah, Deuteronomy, 10:06 – 10:07: “İsrail’in çocukları Bney Yaakan kuyularından Moserah’a yolculuk yaptılar; orada Aaron öldü ve oraya gömüldü; ve onun oğlu Eleazar, onun yerine Kohen olarak görev yaptı. Oradan Gudgodah’a ve Guggodah’tan Yotvath’a, suların aktığı toprağa yolculuk yaptılar.”

Manevi dünyada ölüm, bir ceza ya da korkunç bir şey değildir. Oğulun gelip babasının yerini almasının anlamı, örneğin Aron’un oğlu, bir sonraki seviyeye yükselmedir.

Bunun anlamı, o son görüntüsünde ölür, bazı eylemlerinin geçmiş performansında çünkü o bir sonraki seviyeye geçmiş formundan çıkmadan yükselemez. Sonra, oğlu denilen yeni bir form alır. Ama prensip olarak tüm ruhlar ölümsüzdür.

Onlar hiçbir şey kaybetmezler sadece her zaman kazanırlar. Diğer bir değişle, bu son ıslah koşuluna gelene kadar farklı isimler altında dönüştürülen bir arzu ile ilgilidir.

http://laitman.com/2016/10/from-father-to-son/

Baal HaSulam’ın Makaleleri Kimler İçindir?

Soru: Baal HaSulam neden Kabala ve felsefe, Kabala ve psikoloji ve Kabala ve bilimin karşılaştırmalı analizini sağlayan makaleler yazdı?

Cevap: Baal HaSulam yüz yıl önce yaşadı, dünya henüz Kabala bilgeliğinin neyle ilgili olduğunu duymamıştı. O güne kadar Yahudilik durgunluk içindeydi ve Kabala bilgeliğini sürekli inkar etti ve karşı çıktı. O uyuyan dünyayı uyandırmak istedi, özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan önce, soykırımdan önce. Böylece geçen yüzyılın yirmili ve otuzlu yıllarında, insanlar için makaleler yazdı ve 1940 da Ulus gazetesini yayınladı.

Her biri beş makaleyi içeren, elli kitapçık yayınlamayı planladı. Ancak sadece, “Matan Tora (Tora’nın Verilişi)”, “Arvut (Karşılıklı Garanti)”, “Dünyada Barış”, “Barış” ve başka bir makaleyi içeren, ilk gazeteyi yayınlamayı başardı. Bundan sonra, onun küçük yayınevini kapattılar ve o bir daha yazmayacağını çünkü dünyanın henüz bunun için hazır olmadığını söyledi. Ne çok şey kaybettiğimizi ancak hayal edebiliriz.

http://laitman.com/2016/10/who-are-the-articles-by-baal-hasulam-for/

Toplumda Kutuplaşmanın Kaçınılmazlığı

Soru: Bir yandan para büyük ölçüde insanlığın entegrasyonuna katkıda bulunmakta ama diğer yandan zengin ve fakir arasındaki uçurum büyüyor. Bu konuda ne yapabiliriz?

Cevap: Zengin ve fakir arasındaki uçurum büyümeye devam edecek ve bununla ilgili bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yok.

Toplumda kutuplaşmanın zirveye ulaşacağı bir noktanın yakınındayız. Sadece o zaman insanlar tutumlarını değiştirmeye başlayacaklar. Bu korkunç kan dökülmesini içerebilir ya da eğer istersek, Kabala ilmine göre birlik metodu yoluyla, rasyonel bir şekilde olur.

O zamana kadar toplumda bölünme ve onun parçalanması devam edecek. Ben en azından son on yıldır bunun hakkında konuşuyorum.

10-15 yıl önce verdiğim ve kayıtlı derslerde o zaman tamamen gerçek dışı görünenler, bugün gerçek haline geliyor.

http://laitman.com/2016/09/the-inevitability-of-the-polarization-in-society/

Yaradan’ı Ve Yaratılışı Hayal Kırıklığına Uğratmayın

Soru: Tora’da Yaradan’ın O’ndan korkmamızı istediği söylenmekte. Hissetmediğim bir şeyden korkmanın anlamı nedir? Sonuç olarak, bir oyun olması dışında bunda hiçbir şey yok.

Cevap: Bir hayvan korkusundan bahsetmiyoruz. Benim kendimi sindirmem mümkün değil ve bu Yaradan’a karşı, üst güce karşı yanlış bir tutum çünkü O, mutlak, mükemmel, her şeyi dolduran ve son derece iyidir.

Aslında, dostlarım ve benim aramdaki ilişkiden, üst güç ya da Yaradan olarak adlandırılacak olan, yapay bir sistem yaratmak zorundayım. Sonuç olarak sistem gerçeklik testini geçmeli ve Yaradan tarafından yukarıdan aşağıya yaratılmış olan mevcut sistemle tutarlı olmalıdır ve biz bu sistemi aşağıdan yukarıya yükselerek yaratmalıyız. Benzerlikleri ölçüsünde, iki sistem birleşir ve üst sistem aşağıya yerleşir ve tek bir varlık olarak hissedilir.

Bizi içinde bu şekilde barındıran üst sistem, Üst Işık olarak adlandırılır. Ve alt sistem, bizim üst ışığa uyması gereken ıslah olmuş ilişkilerimizin sistemidir. Yani aramızda öyle ilişkiler yaratmalıyız ki Işık’taki gibi olmalı ve bizim sistemimiz en alçak, kaba arzulardan oluşmasına rağmen, onu Yaradan’ın Üst Işığına benzer yapmamız gereklidir. Sonra Üst Işık alt sistemi dolduracak ve her iki dünya birleşecektir. Bu koşul ıslah olmak olarak kabul edilir.

Yorum: Anlaşılan şu ki siz karanlıkta aşağıdan yukarıya doğru yürürsünüz…

Cevap: Ama bunun için “kitabelere” – kullanım kılavuzlarına – sahipsiniz. Ve en önemlisi, sizi her zaman durduran ve kafanızı karıştıran egoizme sahipsiniz. Onun sayesinde, sürekli Yaradan’a döner ve O’ndan bazı yardımlar alırsınız.

Sonuç olarak, bir tarafta (solda) egoizm sizi amaçtan uzağa iter, diğer tarafta sağın yardımına ihtiyaç duyarsınız. Bu şekilde, bu iki güç sayesinde, biri sözde “karşı” iken ve diğeri “amaca doğru” dur (aslında her ikisi de “amaca doğrudur) , ileri doğru gidersiniz. İhtiyacımız olan sadece onları doğru kullanmayı öğrenmektir.

Soru: Bu, doğru açıdan biraz sapmamamızın bizi tamamen Yaradan ile buluşmadan farklı bir yöne götürdüğü anlamına mı geliyor?

Cevap: Hayır, aslında birbirimize dâhil olduğumuz yerde, ilk dereceye ulaştıktan sonra, sapmanın minimum derecesi her zaman düzeltilir ve daha yüksek bir tamlıkla ıslah gerçekleşir.

Soru: Aşağıdan yukarıya harekette korku nedir?

Cevap: Bu, Yaradan’ın arzusunu tahmin edememe ve insanları ve Yaradan’ı hayal kırıklığına uğratacak bir şeyler yapma korkusudur. Bu hepimizin sahip olması gereken koşuldur.

Soru: Peki, insanları nasıl hayal kırıklığına uğratabiliriz?

Cevap: Gerçekte bu durumda olanlar kendilerini kusurlu hissederler ve karşılıklı utanç duygusuna sahip olurlar ki bu tam anlamıyla onları “yakar”. Bu nedenle aramızdaki ilişkileri, Yaradan’ın bize olan tutumuna benzer hale getirmeye çalışmalıyız.

Do Not Disappoint The Creator And Creation

Tüm Kabala Bilgeliğini Kim Biliyor?

Soru: Hiç tüm Kabala Bilgeliğini bildiğini söyleyebilen bir Kabalist var mıdır?

Cevap: Bu koşula ulaşmış pek çok Kabalist vardır.

Kabala Bilgeliği, dünyamızın yönetim sisteminin bilgisidir, ya da Baal HaSulam’ın yazdığı gibi, Yaradan’ın dünyamızdaki yaratılanlara ifşasının metodudur. Bu nedenle, her durumda herkes tüm Kabala Bilgeliğe ulaşmak zorunda olacaktır.

Who Knows All Of The Wisdom Of Kabbalah?

Sorularınıza Cevaplar, Bölüm 143

Soru: Mahsom’u geçmek, ihsan etmeye ulaşmak, Yaradan ile form eşitliğine ulaşmak ve dostlarla birleşmek hepsi aynı şey mi? Değilse bu olguların arasındaki fark nedir?

Cevap: Bunların hepsi aynıdır.

Soru: Kaynakları dinlerken ve okurken, kişinin Yaradan’ı hissetme arzusu, Saran Işığı çekmek ve Mahsoma’a doğru ilerlemek için yeterli midir?

Cevap: Evet

Soru: Her şeyi Yaradan’ı hissetmek ve böylece O’na haz verebilmek amacıyla yapıyor olmak, Mahsom’a doğru ilerlemek için doğru yol mudur?

Cevap: Bizim bütün yolumuz mutlak ihsana ve Yaradan’a benzemek içindir.

Answers To Your Questions, Part 143