Monthly Archives: Ekim 2016

Tek Kadın

Soru: Hamilelik neden dokuz ay sürer? O Kabala’daki dokuz Sefirot ile mi uyumludur?

Cevap: Tabi ki, dokuz Sefirot’u tamamlanmadan önce embriyo gelişmeye devam edemez. Onuncu Sefira Mahlut’tur. Bu aynı zamanda kameri aylarla ilgilidir çünkü tüm doğa karşılıklı bağlıdır. İlginç bir tarihsel gerçek şudur ki eski Yahudi krallığındaki tüm kadınlar aynı anda aylık dönemlerine maruz kalmaları ve tam bir hafta sürmesidir. Bu olgu, o zamanda yazılmış kitaplarda açıklanmıştır.

Soru: Bu onların tek bir kadınmış gibi hissettikleri anlamına mı geliyor?

Cevap: Tabi ki, bedeni yenilenmiş tek bir kadın gibi hissettiler.

http://laitman.com/2016/09/one-woman/

Nefretin Aşan Sevgi

Sevgili dostlar, çocuklar ve torunlar!

Hepiniz Tişa Beav Bayramına hoş geldiniz. Tişa Beav, sevgiyi, aramızdaki kişisel ve karşılıklı nefret nedeniyle yıkılmış tapınağın, nefretin üzerine inşa edilen dostluğu sembolize eder. Biz nefreti, onun üstüne yükseldiğimizde düzeltiriz ve böylece büyük sevgiye ulaşırız “Ve sen dostunu kendin gibi sevmelisin” (Leviticus 19:18)

Bu gerçek sevgi denen, bizi sonsuzluk seviyesine çıkaran, bütünlüğün ve duygularımızı, düşüncelerimizi sonsuz genişleten, aramızdaki bağın özel hissidir. Biz sonsuza dek var olduğumuzu, her duyguyla dolu, tüm bilginin içinde, her şeyi, tüm diğer insanların sadece sevgi ile O’na bağlı olduğunu hissetmeye başlarız. Herkesin sizi sevdiğini, herkesin size baktığını ve sanki onların küçük çocuğuymuşsunuz gibi sizinle ilgilendiğini hayal edin. Her birimizin diğerlerine bu hissi vermesi gerekir.

Tişa Beav’ın sembolize ettiği budur, özellikle bugün aramızda keşfettiğimiz nefret üzerine inşa edilir. Hadi onun keşfini hızlandıralım!

http://laitman.com/2016/09/tu-bav-love-that-transcends-hatred/

Kabala Bilgeliği: Ne İle İlgilidir? Kim İçindir? Ve Ne İçindir?

Soru: Kabala Bilgeliği ne ile ilgilidir?

Cevap: Kabala Bilgeliği bize doğadaki iyi güç, Işık ile hepimizin nasıl egoizmimizin üzerine yükselmek zorunda olduğumuzdan ve nasıl herkesle tek ve bütün bir arzuda bağlanıp iyi olunacağından bahseder. Aramızda ortaya çıkan sevgi ve ihsan etmenin olumlu niteliğine Üst Güç denir çünkü o egoizmimizin üstündedir. O Yaradan olarak adlandırılır çünkü O bizi O’nun zıttı niteliğinde yarattı, yazılmış olduğu gibi “Kötü eğilimi ben yarattım.”

Soru: Kabala Bilgeliği kime yöneliktir?

Cevap: Doğumunun sırrını, kaderini ve hayatın anlamını keşfetmek için bir arzu hisseden herkes içindir. Tüm kaynaklarımıza göre, Kabala ilmini çalışmada herhangi bir sınırlama yoktur.

Soru: Dindar insanlar neden Kabala Bilgeliği’ne karşı çıkarlar?

Cevap: Yalnız, Kabala İlminin amacını anlamayanlar ona karşı çıkar, birçok dindar olmayan insanın da yaptığı gibi. Kabala İlmi hiçbir şekilde dine değinmez çünkü din, kişiyi sadece dünyevi geleneklere göre yaşayabileceği bir çerçevenin içinde tutmak amacındadır bunun haricinde kişinin niteliğini bencillikten özgeciliğe çevirme amacına sahip değildir. Baal HaSulam “Dinin Özü ve Amacı” makalesinde bunu büyük ayrıntılarıyla açıklar.

http://laitman.com/2016/09/the-wisdom-of-kabbalah-what-is-it-about-who-is-it-for-and-for-what/

İsrail Topraklarında Tek Ulus

Tora bize, manevi yasaları tutan insanların “İsrail toprakları” (Eretz İsrail) denilen, aralarındaki bağın seviyesine nasıl yükseleceklerini anlatır. “Eretz”, “Ratzon” (arzu) kelimesinden, “İsrail” – “Yaşar Kel” (Yaradan’a, üst güce, sevgi ve ihsan etmeye doğru) kelimesindendir. Onlar bu koşula girer ve bunun içinde yaşarlar. Ancak, manevi yasaları tutmazlarsa, İsrail topraklarına girmeleri mümkün olmayacaktır.

Bu nedenle onlar, bu yasaların neler olduğunu, bu toprağın ne olduğunu ve onun hangi meyvelere sahip olduğunu kontrol etmek için casuslar gönderdiler. Bunun anlamı, hangi koşulları üstlenip kabul etmemiz gerektiğinin ve bu koşullar yerine getirildiğinde Yaradan’ın bize ne tür meyveler vaat ettiğinin ve biz bu topraklara girmezsek bize ne olacağının açıklanmasıdır.

Kişi bunların hepsini manevi seviyeye yükselmeden önce açığa çıkarmalıdır. O böyle yaparak, egoizminden özgürlüğü kazanacağını anlamak zorundadır, ancak askerler denilen- İsrail ulusunu birleştirmek için göstereceği büyük çaba ile bunu ödemek zorundadır.

Ancak, çölde bu sadece toplanması gereken bir kabiledir, henüz ulus değildir ve toplumun tüm üyeleri – birbirlerine karşılıklı ihsan etme ve sevgi koşulu olan – İsrail topraklarına girmek için tek bir ulus haline gelmelidir bu Yaradan’la bir eşitlik koşuludur.

http://laitman.com/2016/08/one-nation-in-the-land-of-israel/

Her Şeyi Yapabiliriz!

Soru: St. Petersburg kongresinden sonra birçok sorularım vardı. Öğrenmiştik ki egomuzla çalışarak sadece kendimizi değiştirebiliriz, çevremizdekileri değiştiremeyiz. Ama kongrede, kendimizi de değiştiremeyeceğimizi ancak grup içindeki bağlarımızı değiştirebileceğimizi söylediniz.

Grup içinde çalışmanın çok önemli olduğunu anlıyorum fakat yine de arzularımızı ıslah etmek için bir şekilde kendimiz üzerinde de çalışmak zorundayız. Kendim için alma niyetimizi, ihsan etmeye nasıl düzeltebiliriz?

Herhangi bir somut öneri, egzersiz ya da pratik çalışma var mıdır? Fiziksel olarak bir gruba katılamıyorum ve sanal grubumla çalışmayla gerçekten ilerleyebileceğimi düşünmüyorum.

Cevap: Biz, Yaradan’ın yapabildiği her şeyi yapabilir ve alabilir ve başkalarına zarar da verebiliriz ki bunları O yapamaz. Biz içsel olarak kendimizi ve diğerlerini değiştirebiliriz çünkü tüm dünya benim içimdedir! Sanal bir grup bile olsa, bir grup bulmanız ve beraber çalışmanız gereklidir.

http://laitman.com/2016/09/we-can-do-everything/

Gebe Kalmanın ve Doğumun Sırrı

Soru: Doğum çok karmaşık ve anlaşılmaz bir süreç ve Baal HaSulam tarafından Talmut Eser Sefirot’un (On Sefirot’un Çalışması) 400 sayfalık 6. cildinde açıklanmış. Hangi anda gebelik gerçekleşir?

Cevap: Gebelik, Kli (kap, arzu) gebelik için hazır olduğu anda gerçekleşir. Dişi kısım (alma arzusu), erkek kısım ile (ihsan etme niyeti) onun gibi olmak üzere birleşmeye hazır olduğunda yani arzuları Yaradan rızası için niyetine (ihsan etmeye) layık olduğu anda derhal onların arasındaki birleşme gerçekleşir ve Partzuf (manevi beden) ortaya çıkar.

Partzuf’un sol tarafı dişi parçadır ve sağ çizgi erkek parçadır ve aralarında üçüncü çizgi ya da ruh denilen, Yaradan’a benzeyeni doğururlar.

Soru: Neden gebe kalmak gece gerçekleşmek zorundadır?

Cevap: Tüm süreç ihsan etme niteliği uğruna gerçekleştirilir. Gece karanlıktır ve ihsan etme niteliği sadece karanlıkta ifşa edilir ve ortaya çıkar, ruhun hiçbir ışık ve aydınlanma istemediği koşulda, böylece eylem gerçekten ihsan etme niyeti uğruna olacaktır. Başka bir değişle, ben geleceği görmek istemiyorum, kendim için bir şey istemiyorum. Ben sadece ihsan etmek için hareket etmek istiyorum. Bu koşul, gece olarak adlandırılır.

http://laitman.com/2016/09/the-secret-of-conception-and-birth/

Arzu Yaradan’dan Kaynaklanır

Aldığım bir mektup: “Ben uzunca bir süredir sizin derslerinizi dinliyorum ve özverinizden etkilendim.”

Siz hayatta çok şey görmüş ve yaratılışın en üst hedefine ulaşmak amacıyla çalışan bilge ve zeki bir adamsınız ama eğer arzuladığınız şey sonunda ifşa olmazsa, ne olacağını merak ediyorum. Yaptığınız şeye inanmak için enerjiyi nereden buluyorsunuz?”

Sonuçta, bu imkânsız bir görev, hatta birçoğunun sabrı ya da Yaradan’ı ifşa için arzusu yokken bile, sizin O’nunla sonsuza kadar yaşamak ve dünyayı mükemmel bir yer yapmak için büyük arzunuz var. Siz, Yaradan’a doğru ilerleyen herkes için garantör olabilecek, bu gezegende tek kişi olarak görünüyorsunuz.”

Umarım ki, evrende var olma hakkı için olan tüm çabalarınıza teşekkürler, Yaradan’ın sesini duyabilecek ve yaşam için O’nun özel talimatlarını alabileceksiniz, bu gezegende değil ama başka bir yerde.”

Yorumum: Bu mektupta hiçbir soru yok ama tek bir şey söylemek için bunu yayınlıyorum: Arzu, Yaradan’dan gelir, bu yüzden O’na sadece bunun için teşekkür ederim.

Aslında Yaradan’dan gelen böyle bir arzu için, O’nu dünyaya ifşa etme ve dünyayı O’na getirme arzusu için Yaradan’a olan tutumumuzla O’na ödeme yapmalısınız. Benim eylemlerim yoluyla yapmaya çalıştığım şey budur. Bizim hazzımız, utanç, gurur ve değersizlik duygularımızın aksine olarak, Yaradan’ın büyüklüğünden kaynak bulur.

http://laitman.com/2016/08/desire-stems-from-the-creator/

Dünyamız – Üst Dünyanın Kopyası

Soru: Biliyoruz ki Tzimtsum Alef ve Tzimtsum Bet ( birinci ve ikinci kısıtlama) maneviyatta var. Dünyamızı, manevi dünyadan ayıran üçüncü Tzimtsum, “Tzimtsum Gimel”in de olduğunu söylemek mümkün mü? Neden Kabalistler bizim dünyamız hakkında konuşmazlar ya da burada güçler nasıl etkileşimde tarif etmezler?

Cevap: Sonsuza kadar olan Tzimtsum Alef vardır. Islahın tamamlanması ile geçersiz hale gelen Tzimtsum Bet vardır. Tzimtsum Gimel yoktur ve bunun için ihtiyaç da yoktur. Dünyamız, üst dünyanın fiziksel bir kopyasıdır. Sadece içindeki bağlantılar üst dünyanın zıddıdır.

Our World – A Copy Of The Upper World

Dünyevi Hayat ve Manevi Gelişim

Soru: Kişi dünyevi hayatında zenginlik ve refaha ve aynı zamanda da manevi gelişime özlem duyabilir mi?

Cevap: Hayır yapamaz. İlk olarak kişi yaşamak ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmalıdır ancak o zaman bir sonraki koşul için çabalayabilir. Manevi gelişme aile pahasına yerine getirilmemelidir.

Eğer bir aileniz varsa, onu ihmal etme hakkınız yoktur; çocuklarınız, eş ve anne-babanızın maddi desteğe ihtiyaçları vardır. Tüm maaşınızı, son kuruşuna kadar eve getirmek için ciddi çalışmak zorundasınız. Sadece ailenizin ihtiyaçlarının karşıladıktan sonra Kabala ilmiyle meşgul olmak için özgür olabilirsiniz.

Dahası, bir Kabalist sadece ailesinin geçimini sağlamak için değil, ayrıca yaptığı iş ile diğer insanlarla bağ kurmak amacıyla da çalışmak zorundadır.

Corporeal Life And Spiritual Development

Emek İçin Manevi Dünyadaki Ölçüt

Soru: Para, fiziksel dünyamızda emek için evrensel bir ölçüttür. Manevi dünyada emek için ölçüt nedir?

Cevap: Manevi dünyada para (Kesef), İbranice aynı kökten kaynaklanan, özlem duymayı ya da Masah’ı (perdeyi) ifade eder. Kişinin egoizme karşı olan Masah’ı edinmesi ve yukarısındaki üst dünyayı hissetmeye başlaması, kişinin manevi dünyadaki emeğinin ölçütüdür.

The Criterion For Work In The Spiritual World