Monthly Archives: Ağustos 2016

Arzuları Nasıl Tatmin Edebilirim?

Soru: Dostumun arzularını nasıl tanıyabilirim? Maneviyatta ihsan etmek ve dostumun arzusunu yerine getirmek ne demek?

Cevap: Dostunun arzusu Yaradan’ı ifşa etmektir. Ancak bunu Yaradan’la, hiç değilse minimum seviyede, aynı özelliğe sahip olursa yapabilir.

Maneviyata birlikte çalışarak dostuna Yaradan’ın özelliğini edinmesi için yardım edebilirsin. Böylece seninle onun arasında, ıslah eden ışığı çeken bir eylem oluşacaktır.

Işık, ihsan etme ve sevgi özelliğidir. Birbirinize yakınlaşarak, ışığın özelliğine daha çok benzer hale geliyor, sen ve dostların arasında ihsan etme ve sevgi özelliklerini biriktiriyor olacaksın. Işık aranızda kendini göstermeye başlayacak ve siz bunu Yaradan’ın ifşası olarak hissedip algılayacaksınız. Dostlarınla çalışman gereken yol budur.

http://laitman.com/2016/08/how-can-i-fulfill-desires/

Bize Ümit Veren Nedir?

Soru: Bize ümit veren nedir?

Cevap: Bunu saran ışık (Ohr Makif) yapar. Uzaktan parlar ve bize ümit ve gelecekteki olaylar için beklenti verir.

Eğer bunun etkisini tecrübe etmek istiyorsanız, gelecekte değil ama halen bu ışığa sahip olan kişilerle çevrelenmiş olmalısınız. Böylece onlardan bunun yansımasını almaya başlayacaksınız.

http://laitman.com/2016/08/what-gives-us-hope/

Gençler Arasında Depresyon

Bugün çocuklarının depresif durumları hakkında şikâyetçi olan aileler ile konuştum. Kafaları karışmış ve ne yapacaklarını bilmiyorlar. Depresyon sıklıkla gençleri aptalca şeyler yapmaya iter; çünkü onlar yaptıkları her şeyi depresyonu bulanıklaştırmak ve mümkün olduğunca derine bastırmak için yaparlar.
Gençler arasındaki depresyon, uluslararası bir sorundur. Aşağı yukarı gençlerin %15 i depresiftir ve bazı ülkelerde bu rakam %15 den daha yüksektir.
Çocuklarınızı veya torunlarınızı böyle bir durumda görmek çok acı verici. Bu yüzden onlara anlamlı bir varoluş sağlamaya çalışmak bize bağlı, çünkü hayat renkli, karmaşık ve çok derindir.
Eğer biz hayatın yüzeyinde “yüzer” ve kayarsak, sanki hayatın kanalizasyon girdabında yüzeriz. Ama eğer bunun içine dalar ve özellikle de derinliklerine ulaşırsak, onun içinde varoluşun anlamını, yaratılışın gelişme planını ve aslında evrende en eşsiz yaratılanlar olduğumuzu fark ederiz.
Hayatlarımızın büyük bir anlamı vardır. “Yıldızların üzerine yükselebiliriz” yani zaman ve mekânı aşabilir ve sınırsızlık koşula ulaşabiliriz.
Kendimiz için değil ama çocuklarımız ve torunlarımız için keşfetmek ve bununla ilgili bilgileri yaymak bize bağlıdır, böylece onlar kendi mutluluklarına ulaşabilirler. Hadi bugün bunu düşünün!
http://laitman.com/2016/07/depression-among-youth/

Mantık ötesi inanç

Soru: “Mantık ötesi inanç” ın ne olduğunu anlayamıyorum, lütfen tek bir cümleyle ne olduğunu açıklayabilir misiniz?
Cevap: Mantık ötesi inanç, kendini kendi içinde değil Yaradan’ın içinde hissetmektir, bir sonraki seviyede olmak gibi.
Soru: Kişi ve Yaradan arasındaki etkileşimin en basit örneğini verebiliri misiniz?
Cevap: Bunun için örnek, yalnızca tek yönde elektrik akımını ileten bir diyottur, Yaradan tarafından ve sadece eğer bir benzerlik varsa, O’nunla form eşitliği varsa, bu geri iletilir.
Soru: Mucizeler yapan güçleri listeleyebilir misiniz lütfen?
Cevap: Mucizeler yoktur, ama henüz bilmediğimiz, bize mucize gibi görünen, doğanın kanunları vardır. Her şeyi yaratan güç tektir, Üst Işık!

http://laitman.com/2016/07/answers-to-your-questions-part-134/

Herkes Musa Olmalı

Tora, Deuteronomy 5: 26: Kalpleri şöyle olmalıdır: Benden korksunlar ve her zaman benim emirlerimi yerine getirsinler; böylece onlar ve onların çocuklar sonsuza kadar iyi olabilsinler.

Korku huşu niteliğidir, kişinin kendini ıslah etmek için bir fırsatı olmasından önceki bir durumdur, ama o, üst güçle meşgul olmak, kendini O’nun seviyesine yükseltmek ve Musa gibi olma fırsatını sürekli kaçırır.

Herkes Musa gibi olmalıdır yani kendini tamamen düzeltmelidir der Tora’da.

Soru: Musa sık sık “O’nunla konuştum ve O’nun bana söylediklerini size aktarıyorum” demekte. O Yaradan’ı duyar ne anlama gelir?

Cevap: Bu Yaradan’ı kendi içinde hisseder anlamına gelir. Bina seviyesinde Yaradan’ı hissetmeye duymak denir, Hohma seviyesinde bu görmektir.

İnsanlar İsrail topraklarına girmeden önce Musa onlara Tora’nın kanunlarını tekrarladı.

Tüm Tora sadece tek bir prensipten bahseder “Dostunu kendin gibi sev.” Ancak her bir seviyede, bu artan bir kapasite, daha derin egoizm ve ona göre manevi ilerlemenin yüksekliğini getirir.

Her seviyede farklı görünür. Bu tıpkı çocuklarla olduğu gibi: prensip olarak, onlara aynı şeyi söylersiniz ama onlar farklı anlarlar ve siz onlara farklı muamele edersiniz. Her şey kişinin içsel arzusuna, gereksinimlerine ve kendi içinde mesajınızı kavrama yeteneğine bağlıdır.

http://laitman.com/2016/07/everyone-must-become-moses/

Sevgi İçin Altın Yol

Tora, Deuteronomy, “Va’etchanan” 5:29: Onları, Efendin Tanrı’nın sana emrettiği gibi uygula; bir tarafa dönme, ne sağa ne sola.

Ne sağa ne de sola, bir tarafa dönmemenin anlamı, sevme ve ihsan etmenin tüm nitelikleri kullanarak sadece orta çizgiden gitmektir.

Tüm nitelikleri, ne olursa olsunlar, kabul etmeliyiz, böylece kendimizin üzerine, onları sevmeye yükselelim.

Sola saptığımız zaman, düzeltilmemiş arzuların olduğu koşulun içine gireriz ve onları öylece bırakamayız. Sağa saptığımız zaman, Üst Işık’ın içinde dalgalandığımız, sevgi ve ihsan etme koşuluna gireriz ama tüm egoizmimizle bunun içine dâhil olamayız.

Bu nedenle, her iki taraf da sevgi için altın yol denen, orta çizgiyle dengelenmek zorundadır.

http://laitman.com/2016/07/golden-path-to-love/