Daily Archives: Mart 18, 2016

İçsel ve Dışsal Güzellik

SORU : Ruh ile bir insanın dışsal güzelliği arasında bir bağlantı var mıdır?

CEVAP: Hayır, bir insan ruhunun içinden konuşuyorsa o güzeldir. Onun içsel olarak yoğunluklu, bilgili, anlayışlı ve bir çeşit aydınlıkla dolu ciddi biri olduğu hemen hissedilir; bununla beraber o güzeldir.

Sonuçta, sanatı ve bilimi görünüşlerine göre yargılamayız. Onları içlerinde bulunan potansiyel dehalarına göre değerlendiririz. Bilim adamlarına dışsal görüntüleriyle herhangi bir bağ kurmadan hayranlık duyarız çünkü onlar varoluşumuzun sırlarını açığa çıkarırlar.

MARX HAKLIYDI

SORU: Kabalistlerin her zaman birlik hakkında konuştuklarını duydum. Onlar sadece birlik olursak insanlığın tüm problemlerinin çözüleceğine inanıyorlar.

Bu bana “DÜNYANIN TÜM İŞÇİLERİ BİRLEŞİN! “ diyen sloganlı Sovyet gazetelerini hatırlatıyor. Yani, Rus devrimcileri de bir tür Kabalist miydi?

CEVAP: Marx’ın sahip olduğu bir çok fikir doğruydu ve şimdi tüm bu yazılar yeniden değerlendiriliyor. Kabala Bilgeliği temelde Komünizm gerçeği hakkında konuşur. (Rusya’da uygulanmaya çalıştıkları haliyle değil ). Komünizm tüm insanlık için en gelişmiş rejimdir ve gelecekteki rejimdir.

Komünizmin safça görünebilen basit prensipleri ;  “herkesin verebileceği kadar vermesi” ve  “ihtiyaçlarına göre alması gerektiği ”, insanlar arasındaki iyi ilişkilere vurgu yapması, sevgi ve dostluktur. Bütün bu ilkeler insanlığın şu anki durumundan oldukça uzaktır ama Kabalistler bunu doğada görürler ve toplumun bu koşula ulaşmak için önceden programlanmış olduğunu da görürler.

İstesek de istemesek de bu topluma ulaşacağız ve tek soru bunu nasıl yani dünya savaşlarıyla ve korkunç çatışmalarla mı yoksa bilinçli olarak bu rejimin en iyisi olduğunu fark ederek mi    yapacağımız”dır  ve onu kendimiz kurmaya çalışmalıyız…

KANLI HABERLER

YORUM: Ünlü bir bloger dünyada olan bitenler hakkında insanları şaşırtmanın giderek daha zor olmaya başladığını yazdı. İnsanlar terörle ilgili ya da genç bir adamın bir adamı bıçakla deldiği  sık görülen kanlı haberleri sindiriyor ve insanlar artık kayıplar hakkında yas tutmuyor. Çünkü yas tutarlarsa bunu her gün yapmak zorunda kalacaklar.

CEVAP:                Bizler,eski zamanlardan bu yana insanları öldürmeye, insanları sakatlamaya, savaş sahnelerine vs. alıştıklarından beri bu tür görüntülere açlık duyuyoruz. İnsanlık onlarsız yapamaz. Bu sadece modern insanın ihtiyacı değildir insanın kana olan ihtiyacıdır.

Bizler ciddi bir bilinç krizinden geçiyoruz ve gittikçe “sefil hiçler” olduğumuz daha net hale geliyor. Ve bir şekilde bunun kırılmak zorunda. Bu nedenle, internet, farklı problemler, İŞİD ve radikal İslam organizasyonları dünyayı ileriye doğru hızla itiyor. Bunlar evrimin hayati güçleridir. Değişiklikler çok yoğun biçimde ortaya çıkıyor ve biz her şeyi çok hızlı biçimde algılayıp fark ediyoruz. Geçmişte insanlar herhangi bir noktada çağlar boyu saplanıp kaldıysa bugünkü nesil döneminde çok şeye katlanırlar.

SORU: Bu duygu neye yol açacak?

CEVAP: Bu varlığımızın anlamsızlığının kabulünden kaynaklanan büyük bir haykırışa yol açacaktır. Yaşamayı ve ölmeyi , bu hayatı yaşamayı ya da yaşamamayı bile seçebilecek durumda olmayacağız ve böylece egoist doğamız tarafından kontrol ediliyoruz. Var olduğumuz gerçeği yanında bize çaresiz ve değersiz olduğumuzu, nedensiz ve amaçsız var olduğumuzu anlayacak bir akıl da verildi.

Bu belirsiz haykırış insanlıkta ortaya çıkacak ve sonra Kabalistler şunu söyleyebilecek : “Bu durumda ne yapılması gerektiğini biz biliyoruz. Bunu yaklaşık 6000 yıldır bekliyorduk ve bugün bu karanlıktan nasıl çıkılacağını , korkunç umutsuz bir feryadın sevinç nefesine ve sınırı olmayan bir neşeye nasıl  dönüşebileceğini söyleyebiliriz. Bu mümkün. Bu fırsatı sizinle paylaşmaktan çok mutlu olacağız…”

Kabala Sevginin Bilgeliğidir

“Kötü eğilimi ben yarattım ve onun ıslahı için de Işığı (Tora’yı) yarattım”, ifadesinde yaratılışın tüm düşüncesi yatar. Bu nedenle “dostunu kendin gibi sev;” (insan sevgisi) Tora´nın ana fikri ve amacıdır. Ve Yaratılışın amacı herkesi sevgi denilen mükemmel bir bağa ve birliğe getirmektir. Bu sebeple Yaradan insanlarda egoizmi sürekli geliştirir ki bağ kurmanın, öncelikle ayakta kalabilmeleri ve sonra da yüce anlayışlara ulaşmak için gerekliliğini anlayabilsinler.

Kalaba Bilgeliği, egoizmi büyütmek için 2000 senedir kaybolmuştur ki böylece ıslah edecek bir şey olsun. Islah edilmesi gereken son bencillik düzeyine 20. Yüzyılın (1995) sonunda ulaşılacağı önceden tahmin edilmiştir.

“Dostunu kendin gibi sev” onunla bağ kurmak ve birlik olmak anlamındadır,  herkes karşılıklı diğerinin arzusunu yerine getirir. Yani sevgiden anladığımız başkasının “kullanılmasından” alınan zevk değil fakat diğer insanların en yüce arzularının yerine getirilmesi olarak anlaşılmalıdır. Bu durumda sevgi, “Adam” diye adlandırılan sistem içinde, tüm insanların tam bir birliğini uyandırır.