Daily Archives: Mart 14, 2016

Kabala Ve Yanlış Çağırımları

Hoşuna ne gidiyorsa o serbest. Bu bizi, günümüzde her şeyin birbirine karıştırılması gerçeğine götürüyor: Bilimin din ile Rock´n Roll´un Beethoven ile. Hatta suşili dondurma olduğunu biliyor muydunuz? Kabala da bir pizzanın üzerine konulan malzemelerden daha fazla diğer inanç öğretileri ile ilişkilendiriliyor.

Fakat bu çok eski bilimin aniden ortaya çıkmasının daha ciddi bir nedeni vardır. Kabala her zaman doğanın en yüksek güçlerin, manevi dünyaların ve Yaradan’ın doğasına iç yüzünü kavrama ününe sahip olmuştur. Bu nedenle insanlar Kabalistik terimleri olası tüm öğretilerle karıştırmaya her zaman eğilimli olmuşlardır.

Bu tür karıştırmaların getirdiği sorun, bize insanın ve maneviyatın doğasının anlaşılmasında yardımcı olan Kabalanın gücünün zayıflatılmasıdır. Buna rağmen öğretinin merkez noktası budur ve Kabalanın bu yüksek düzeylerde tanınmışlığının ana nedenidir.

Her türlü yanlış anlaşılmaları önlemek için Kabalanın ne olmadığına bir göz atalım. Kabala din değildir ve dinle hiçbir ilgisi yoktur. Ne büyü, mistisizm, falcılık, tıp, tarikat, holistik, meditasyon, felsefe, teosofi, psikoloji, ya da parapsikoloji, telepati, rüya yorumu, tarot, yoga, kırmızı bandajlar, rahmet sözcükleri, regresyonlar, nümeroloji, reiki, astroloji, vudu büyüsü, masonlar ve nede sufizm ya da herhangi bir –izm- ile ilgisi vardır.

Kabala uzun, çok uzun yıllardır vardır ve artık kamunun ilgi odağı haline gelmiştir. Kabalanın içinde “son haykırışları/ağlayışları” görenler çok geçmeden gezintilerine devam edecekler ve yeni şeylere bakınacaklardır. Fakat Kabalanın ilkelerinin derinliklerine inenler, onun içinde, yaşamları boyunca yeteni bulacaklardır.

Özet

-Kabala hayatın en derin sorularını cevaplayan bir metottur.

-Kabala ilk defa bu sorular kitlelerde ortaya çıkınca, çıkmıştır.

-Kabala her türlü manevi öğretilerle yanlış ilişkilendiriliyor.

-Kabala geçici bir moda, heves değildir ancak insanın doğasını ve Yaradan’ın özeliklerini anlamamızı sağlayan pratik bir metottur.

 

Kabalanın gizli bilgeliği kitabından

BİR BEBEĞİN GÖZLERİNDEN GÖRMEK

Laitman_00028

SORU    : 42 bebeği inceleyen bilimadamları bebeklerin yetişkinlerin göremediği şeyleri gördüğü kararına vardı.

CEVAP: Bu sadece bebeklere özgü değil. Hatırlıyorum birinde öğle yemeği yiyorduk ve karım masa etrafındaki herkese yemek veriyordu. Yaklaşık iki yaşındaki küçük kızım boş sandalyeyi işaret etti ve sanki boş sandalyede biri oturuyormuş gibi annesine “Ona neden yemek vermediğini” sordu.

SORU: Yukarıdaki çalışmada bilimadamları aynı şeyden bahsediyor. Altı aydan üç yaşına kadarki bebekler yetişkinlerin fark edemeyeceği “önemsiz” farklı ve küçük şeyleri fark ediyor. Bebekler ayrıca gizemli şekiller de görebiliyor.

CEVAP: Bu iddianın güçlü bir temeli var. Bebekler üst dünyanın hissine sahiptir. Küçük bir çocuk aniden hiçbir şey anlamamasına rağmen Yaratan’a  bağlı olmasa ve dindar bir ailede yetiştirilmese de henüz okumasa ve onunla ilgili henüz hiçbir şey duymasa da dua etmeye başlayabilir . Ancak o zaten içsel doğası onu üst seviyeye ittiğinden beri bunu hissediyor. Yani küçük çocuklar dünyamızın dış etkileri nedeniyle aşama aşama yok olana kadar, bu eğilime sahiptirler .

SORU: Bu fenomenin Kabalistik temeli var mı?

CEVAP: Tabi ki, reşimotlar ( hatıralar) insan doğasının temelidir ve zamanla gelişir. Bir kişi bunu geliştirmeye devam ederse doğal biçimde manevi dünyaya doğru büyümeye devam eder ama onu geliştirmediğimiz sürece içimizde embriyo düzeyinde kalır ve manevi tarafımız içimizde dururken sadece egomuz ve bedenimiz gelişir.

SORU: Kabala Bilgeliği ile uğraşmaya başlayan insanlar görünüşe göre çocukluk dönemine geri mi döner?

CEVAP : Sadece bu değil, onlar embriyo seviyesine geri dönerler ve bir kişi manevi seviyelere doğru ilerlediğinde sanki annesinin rahminde gibi bir tür genişlik hisseder ve sonra sanki doğar ve gelişir…