Egonun Bataklığında Bizi Yönlendiren Görünmez Atlama Taşları

thumbs_Laitman_419Dr. Michael Laitman, dağıtıma duyulan içsel direncin nereden kaynaklandığını anlıyor. Egomuz, yerinde oturmayı, sadece okumayı, hocanın anlattığı ilginç hikayeleri dinlemeyi, dışarı çıkıp dağıtım yapmaya tercih eder.

Bu, tamamen açıktır; dağıtım yapmak da, grupla bağ kurmak da istemezsiniz. Herhangi bir şeye koşturmayı değil, oturmayı, derse çalışmayı, huzur içinde  yaşamayı tercih edersiniz. Bunun ruhunuz için çok daha “uygun” olduğunu düşünürsünüz.

Ancak size çok bilgece ve ilginç şeyler söyleyen hocanız, aynı zamanda size dışarınızı çıkmanızı, dersler vermenizi, insanlarla konuşmanızı ve onlarla belirli eylemler yapmanızı söylediğinden beri, bazı “garip” fikirlere de sahip. Bunun size göre olmadığını ve hatta bu söylenenlerin, her zaman gizli ve sessizce çalışılan Kabala bilgeliği ile de bir ilgisi olmadığını düşünüyorsunuz.

Burası, kalabalıkların bilgeliğinin geldiği noktadır. Kalabalıkların bilgeliği demek; bu eylemler sana anlam ifade ettiğinden beri bunları yapmak zorunda olduğunu anlasan bile; hatta Baal HaSulam ve Rabaş bunları yapmak istemediğini ve bedenindeki her hücrenin buna direneceğini söylese dahi, aklına ve kalbine göre bir şey yapmak istememen ve yapamamandır.

İşte burası, senin bazı şeyleri netleştirmen gereken yerdir: Kabalistlerin bu tavsiyesini, isteksizliğine ve bitmek bilmez mazeretlerine rağmen kabul ediyor musun? Kabalistler, günümüzde çok özel bir koşulda olduğumuzu söylerler: Baal HaSulam, Rabaş ve bizim hocamız da bunu söylüyor. İnancındaki bilgelik; kendini iptal edip, onların seni yönlendirdiği eylemleri yaptığında ortaya çıkar.

Onlarla asla bir şeyde ya da başka şeyde hemfikir olmayacaksın. Hocanla ve manevi çalışmayla  hem fikir olmanın hiçbir yolu yoktur. Çünkü o sana sürekli, doğal olarak mantıkla açıklanmayan ve arzu da uyandırmayan, egona  ters eylemleri yapmanı söyler.

Bu, tekrar ve tekrar olacak. Hatta teorik olarak onlarla hemfikir olsan bile, uygulamada bunu kabul etmeyeceksin ve bunu yapmaya mecbur edilmedikçe, yapabileceğin her şekilde bunun etrafında dolanıp  bu eylemlerden uzak durmaya çalışacaksın. Bedenin sana itaat etmeyi reddedecek.

Manevi bir hoca, senden bir derece yüksekte olan ve sana elini, ayağını nereye koyman gerektiğini söyleyen  ve böylece bir sonraki dereceye yükselmen için bedenini nasıl hareket ettireceğini  sana gösteren kişidir. Bu, oraya nasıl ulaşılacağını veya elini ayağını daha yüksek dereceye ulaşmak için nereye koyacağını bilmediğindendir.

Bu sanki, bataklığın bir tarafında olup, diğer tarafına ulaşmaya çalışmak gibidir. Bataklığın içinde, suyun altına saklanmış, ilerlemek için kullanabileceğin ve diğer tarafa adım atmanı sağlayan  atlama taşları vardır. Ama atlama taşlarını göremezsin. Yanlış bir adım atarsan kaybolacaksın, bataklık seni hemen yutacak ve bu hayat seni egonun içinde boğacaktır.

Hocan sana her defasında nereye basman gerektiğini anlatır. Ona inanmalısın… Aksi halde geçemeyecek ve bu bataklıkta boğulacaksın. Buna “bilgelikte inanç” denir. Bu şekilde ilerlemek için çalışan kişi bataklığı geçebilir. Tabi ki kişinin sonsuz şüpheleri vardır ve gerçek şudur ki, o bilgelikteki inancı yavaş yavaş elde eder ve kendisini iptal ederek yavaş yavaş daha yüksek bir akla göre çalışır.

İşte bu, bataklığı nasıl geçebileceğindir ve bu yolu takip eden her kim ise bataklığı  geçer. Burada beyinden çok şansa ihtiyacın var.

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Sonraki yazı: