Daimi Ateş Eyleme Çağrıdır

thumbs_Laitman_420_05Zohar Kitabı, ”Tzav”, 50.madde: Sönmeyecektir. Tabii ki Tora’nın ateşi sönmeyecektir. Çünkü günah Tora’yı söndürmez ama bir günah Mitsva‘yı söndürür ve günah işleyen birisi bir Mitsva‘yı, yani “bir mum” denilen şeyi söndürür. Nitekim kişi bir kişinin bedenindeki mumunu söndürür, yani ruhunu, şöyle denir, “İnsanın ruhu Yaradan’ın mumudur.”

Bir kişi eğer maneviyatta günah işlerse, neticede Mitsva (emir) ateşini söndürmüş olabilir. Fakat egosu ve Saran Işık (Or Makif) hâlâ bir mumun görüntüsünü, kişinin ve Yaradan’ın nitelikleri arasındaki bağı ortaya çıkarır. Daha sonra kişinin niteliği kademe kademe Yaradan ile uyumlu şekilde düzeltilir.

Bu seviyeden Tora’da sıkça, Makabiler hikayesinde olduğu gibi bahsedilir. Örneğin, onlar bir kavanoz içinde, aslında mantıkça yalnızca bir gün yeterli olacak fakat sekiz gün yanmayı sürdüren yağı bulmuşlar. Bu ise şu anlama gelir: daimi ateş, amaç için sürekli, kesintisiz devam eden özlemdir. Sürekli bağ ve sürekli anlayış, daimi bir ateş gibi, sanki aramızda artık olmayan kimselerin hatırasına ilişkin sürekli yanarcasına.

Bu bizim için ebedi hatıraya ilişkin eyleme çağrıdır. Bizler içimizdeki bu ateşi korumalıyız ve Üst Işık, Yaradan ve bencil arzularımız arasında sürekli şekilde bağ içinde olmalıyız. Bu böyledir çünkü arzumuz yüzünden Işık aydınlatır ve kademe kademe azalır ve Işık için yakıt olarak hizmet eder.

Yaradan (Işık), yalnızca O’nun seviyesine yükselebilirsek ve kendimizi yanan bir ateş haline dönüştürebilirsek belirir. O zamana kadar Yaradan yoktur ve işte bu yüzden O’na “gel ve gör”, Bo-re denir.

Bizler kendimizi sevgi ve ihsan etme niteliğine dönüştürmeye çalıştığımızda, enerji yağdan, fitilin içinden geçerek yükselir ve mumu yakar. O zaman mumun şekli yalnızca Yaradan’ın şekli değil, O’nun niteliği olup, aynı zamanda kişinin, yani Yaradan’a benzeyen insanın (Adam) şeklidir. Nitekim onlar birbirlerine uyarlar ve tamamıyla bütünleşmişlerdir.

Bunun sonucunda, doğası itibariyle yanmayan element yanmaya başlar. Bu olmadan ateş olmaz ama ancak Yaradan’a eşdeğer hale gelmeye ulaşmak için özlem duyduğu anda ortaya çıkar. Işık bunun neticesinde belirir çünkü bu olmadan, ne üst seviye ne de üst dünyalar yoktur.

Manevi dünya kendi içimizde, bizde olan kaynaklar ile bunu oluşturduğumuzda ortaya çıkar. Aralarındaki bağ içinde sevgi ve ihsan etme niteliğini keşfetmek için özlem duyan, öncelikle gruptur. Şayet aramızda böyle bir nitelik uyanırsa, aramızdaki sıkıştırma, baskı ve bağ kurma arzusu neticesinde tutuşma oluşur. Nitekim o zaman, aramızdaki Yaradan’ın görüntüsü yani Işık belirir.

KabTV’den “Ölümsüz Kitabın Sırları” 27.11.2013

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Önceki yazı:

Sonraki yazı: