Yaradan’a Yapışmak

laitman_2008-12-24_8202_wMidraş, “BeŞalah: Halkın arasındaki dürüst kişiler feryat ettiler: “Yaradan’ın isteğini sabırla yerine getirelim”; zayıf olanlar dört gruba ayrılmalılar. Her biri kendi operasyon planının doğru olduğunu düşünür.

Reuven, Şimon ve Yizahar kabilelerinin temsilcileri korkmuşlardı ve Mısırlılarla yüzleşmektense, denize atlamanın daha iyi olduğuna karar verdiler. Musa onları yatıştırdı: “Korkmayın, sakin olun ve göreceksiniz Yaradan sizleri kurtaracak.”

Zevulun, Yuda ve Yusuf’un kabileleri şöyle dediler: “Gidelim ve Mısırla savaşalım.” Fakat, Musa onları düzeltti:”Yaradan sizin için savaşacak.” Dan, Gad ve Aşer kabileleri, Mısırlıların kamplarını ele geçirmeyi ve orada korku salmayı önerdiler. “Hayır” dedi Musa, “burada kalın ve bu plandan vazgeçin.”

Bu yazılar, İsrail’in, Yaradan için özlem duyan fakat,  üç çizgiyi meydana getirdiklerinden de, tek bir ulus olarak birleşemeyen 12 kabileye bölünmesinden bahsediyor. Üç çizgi; sağ, sol, orta.

Her çizgide gelişimin dört fazı olduğundan, üç kere dört, oniki kabile eder. Her biri, belli bir sırada geliştiklerinden onları birbirlerine karıştırmamamız gerekir, çölde, farklı sütunlarda.

Aralarındaki tüm problemler ve anlaşmazlıklar, onlara sadece Yaradan’ın yardımcı olabileceğini anlamaları adına gereklidir. Bu yüzden, sadece bir yerde kalmaları ya da kaçmaları ya da arzularını yok etmeye çalışarak onlara saldırmaları ya da arzularından kaçmaları değil de,  O’na yapışmaları gereklidir

Başka bir deyişle, etraflarında olan her şey, Yaradan tarafından düzenlenmiştir ve tam olarak oldukları yerde meydana gelir. “O’ndan başkası yoktur.” Geriye kalan tek şey O’na bağlanmaktır ve O her şeyi yerine getirecektir. Bizlere verilen tüm problemler, birliği edinmemiz adınadır.

Ancak aynı zamanda da, tüm özelliklerimiz ve tüm dürtülerimiz bizleri parçalara ayırır. Egoistik durumumuzda kalacağımızdan ve ondan ayrılamayacağımızdan korkarız.

Tek çözüm, yukarıdan Yaradan tarafından gönderilmiş olunan koşula tutunmaktır, korkunun olmadığı gerçeğinin farkına vararak, Mısırlıları korkuturuz, egoistik arzularımızın bize ne şekilde tasvir edilecekleri önemli değildir ancak Yaradan’dan korkarız. Bu zaten farklı bir çeşit korkudur, Yaradan’ın büyüklüğünün korkusu. Eğer, bu korkuya sahipsek, kimse Mısırlılar’dan, egomuzdan korkmayacaktır.

Üstelik, Musa şunu söylemeye devam etmiştir: “Korkmayın, sakin olun, Yaradan sizin için savaşacak. Sizleri kurtaracak.” Bu yüzden, kişinin tüm arzuları, Yaradan’a bağlanmalıdırlar.

KabTV “Ölümsüz Kitabın Sırları” 30/04/14

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Önceki yazı: