Tüm Evren İnsanın İçindedir

thumbs_laitman_433_02Soru: Neden Kabala Bilgeliği, kişiyi parametrelerden biri olarak çalışmanın içine getirip, tüm evren üzerinden doğanın tüm kanunlarını araştırır?

Cevap: Bu çalışmayı gerçekleştirmek için başka bir fırsatımız var mı ya da bedenimizden dışarı çıkmak gibi? Dünyanın tüm resmi, içimde sadece hislerim olarak belirir. Ve eğer ben yok olursam, o zaman resim de benimle bağlantılı olarak yok olacaktır.

Bu dünya ben olmadan mevcuttur ve eğer böyleyse benim onu gördüğüm şekilde mi vardır ya da farklı başka bir formda, söyleyemediğim farklı dalga boylarında mı? Ben hâlâ herşeyi vücudum üzerinden algılıyorum.

Soru: Bir Kabalist dünyayı nasıl görür?

Cevap: Kabala Bilgeliği “almanın” bilimidir, yani, bir Kabalist, kişinin gerçekliği algılamasını araştırır. Belli bazı aksiyonlar sayesinde, kişi kendini değiştirmeye başlar ve içsel değişikliklerine bağlı olarak, kişinin dünya görüşünün de nasıl değiştiğini araştırır.

Bir Kabalist, kişinin içsel özelliklerini, arzusunun şeklini, algılamasını, dışarıda onu çevreleyen gerçeklikte  neler olduğunu ve bunlarla nasıl iletişime geçeceğini değiştirir. Kişi, arzularıyla ve dışsal gerçeklikle olan bağlantısıyla, bunların üzerine yeni dünyaların inşa olacağı şeklinde  çalışmaya başlar.

Şimdi, bir çok farklı nesneler ve olayları içeren geniş bir dünya içerisinde olduğumuzu hissediyoruz. Arzularıyla aktif olarak çalışmaya başlayan kişi, bunlar üzerinde yeni bir dünya, yeni bir gerçeklik inşa eder.

Kişi, fiziksel bedeni içerisinde yaşamaya ve beş duyu organı vasıtası ile dünyevi resmi algılamaya hâlâ devam eder. Bu resim, gerekli temel olarak sabittir. Ancak, buna ek olarak, Kabalist, ilave dünyayı onlarla hissedeceği yeni beş duyusunu yaratır.  Kabalist, beş fiziksel duyu organında varolan bedenine ilave olarak, bu yeni dünyayı görür, hisseder, onunla çalışır ve içinde yaşar.

Bu yeni duyu, üst dünya ya da manevi dünya olarak adlandırılır. Ve beş fiziksel duyusuna göre, kişinin daha önce varolduğu ve orada kaldığı, eski algılama, bu dünya ya da dünyamız olarak adlandırılır.

Eğer, “bedenimiz dışındaki”, bu ilave beş duyusal algılamaya sahip başka kişiler de varsa, bu kişiler birbirleriyle iletişime geçebilirler.

Soru: Eğer benim tarafımdan algılanan bütün dünyanın resminin, içsel özelliklerime göre olduğunun farkına varabilseydim, bu bana yeni bir çok olaylar açabilecek miydi?

Cevap: Herşeyden önce, tüm algılamanın kişiye, gözlemciye bağlı olduğu konusunda hemfikir olmalıyız. Ve eğer hiç bir insan olmasaydı, bu evrenin gerçekliğini ifşa edemeyecekti. Evren, sadece bizim algılamamızda mevcuttur.

İnsanların dünyada ortaya çıkmalarından ve onu keşfetmelerinden önce var değildi. Nihayetinde, evren sadece kişi ile olan ilişkisine göre ortadadır. Örnek olarak, 10 yıl kadar önce, evrenin 14 milyar yıl önce ortaya çıktığını öğrenmiştim. Ancak aslında, bu gerçekliği, bu gerçekliğin objektif olarak zaman ve yer gibi sınırlamalarına karşı aklımda algılayan benim. Tüm bunlar görecelidir ve sadece kişinin içinde mevcuttur.

Kab TV “Dünyaların Buluşması” 05.12.2014

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Sonraki yazı: