Sadece Kimin için Çalıştığımızı Bilseydik!

02123_1Tora, “Çıkış” 2:23: Ve, o uzun dönem sırasında Mısır kralı öldü. Burada, şunu anlamalıyız ki, dışarı değil, içeri, kendimize bakmamız gereklidir. Bu benim firavunumdur ve benim Mısırım’dır ve tüm bunlar benim içimdedir. Ancak, içimde yeni bir ben inşa etmek istiyorum ve bunu da başarabilmek için, çok sıkı çalışmalıyım ve içimdeki bazı belli arzularımı öldürmem ve onları birbirine çarptırmam gereklidir.

Hz. Musa’nın durumunu hayal edin, firavunun sarayı olarak adlandırılan büyük egonun içinde büyüyen, ihsan etmenin o küçük kıvılcımı.

Zamanı gelir ve Mısır’ın kralı ölür ve ben de sonunda ölen egomun olduğu seviyenin içinde olurum. Anlarım ki, artık ona ihtiyacım yoktur ve ondan özgür olmak isterim, fakat aynı zamanda, bunu başaramam. Bu egonun ölmüş olduğunu görürüm. Ondan kaçmak isterim, fakat ondan nasıl kurtulup, kaçabileceğimi bilmiyorumdur.

“Mısır’ın Kralı öldü,” demek, egonun varolması durduruldu demektir, tıpkı, dünyamızda ölen insanlar gibi. Sadece, benim gözlerimde, değerlendirmemde  varolmayı durdurmuş olur ve benim üzerimdeki kontrolünü kaybetmiş olur. Onun kölesi olmak istemiyorum. Hala bana hükmetmektedir fakat zaten benim arzuma karşıdır. Ben endişe duyduğum sürece, tıpkı diğer büyük hükmedenlerin yaptığı gibi ve ben artık daha fazla onu hesaba katmam.

Daha onun kontrolünden özgür durumda olamam, fakat onu da büyük olarak göz önüne almam ve ona saygı göstermem ve tüm kaprislerini yerine getirme konusunda hemfikir olmam. Artık daha fazla onun sadık kölesi değilimdir.

Dünyaya ve insanların nasıl herşeyi deneyip kendi egolerı için yaptıklarına bakın. Eğer sadece egolarının onlara bir yabancı olduğunu biliyor olsalardı. Eğer, sadece anlasalar ve kurnazca, sabahtan akşama kadar gerçekleştirdikleri aşırı çalışma ile  kazanmış oldukları herşeyi alan bir yalancı için çalıştıklarını görseler. Kişi, dener ve çaba sarfeder; fakat sıkı çalışmasının karşılığı olan meyvenin %99’u ona sadece sefil bir şekilde kırıntıları  bırakan  firavun tarafından çalınmıştır, bu sayede de kişi ölmeyecektir ve gün be gün çalışmaya devam edecektir.

Herşey, kişinin etrafında düzenlenmiş ve organize edilmiştir. Televizyon, reklamlar, basın ve seçimler, onu kaçacak yeri olmayan bir köle yapmak üzere işlerler. Fakat, yavaş yavaş, kişi köle olduğunu anlamaya başlar ve bu da, şu anda maneviyata eğilimi olanların başına gelmekte olanın aynısıdır. Kişi, bu kötü çemberden kaçıp kurtulması gerektiğinin farkına varır fakat, bunu nasıl yapabileceğini bilmiyordur.

Bu şu anda içinde bulunduğumuz koşul ile çok benzerdir, eğer bunları oldukları gibi bırakırsak, kendimizi egomuzun içine gömeceğimizin farkına varırız, fakat bundan nasıl kaçacağımızı bilmiyoruzdur. Hz. Musa’nun kuvvetine ihtiyacımız vardır!

KabTV “Tora Bölümleri, Shmuel Vilozny ile…” 15/12/2014

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Önceki yazı: