Başkalarını Memnun Etmek Ne Büyük Zevk!

thumbs_Laitman_724Manevi yolda ilerlememiz iki safhaya ayrılır. Birinci safhada kişi kendisini Yaradan’a bağlayamaz, buna muktedir değildir ve Işığın onun üzerinde pek bir etkisi olmaz. İkinci safhada, Işık sayesinde, Yaradan’la belli bir bağlantısı, belli bir ilişkisi olduğunu hissetmeye başlar.

Bunun nereden geldiğini gerçekte anlamaz ama gene de farkına varır. Bu tıpkı günlük hayatta olduğu gibidir, önce belli bir kişiyi fark etmezsiniz ama sonra birdenbire sizin için önemli birisi haline gelir, onu düşünmeye ve hesaba katmaya başlarsınız. Yaradan’la da aynı şey olur. Kişi içinde bulunduğu durumları değerlendirir, bunların Yaradan’la bir ilişkisi olup olmadığını, Yaradan’ı memnun edip etmeyeceğini, Yaradan’ın hoşnut kalıp kalmayacağını, Yaradan’ın karşılık verip vermeyeceğini kontrol eder, sorgular.

Tıpkı her gelişme sürecinde olduğu gibi, bu değişim Islah Eden Işığın etkisi sonucunda olur. Kişi Yaradan’la bir biçimde eylemlerini ve düşüncelerini ilişkilendirip ilişkilendirmediğine, Yaradan’ın onunla nasıl ilişki kurduğuna, Yaradan’ın memnun ve hoşnut olup olmadığına dikkat etmeye başlar.

Burada kişinin sahip olduğu Yaradan imajı önemlidir: Kişi Yaradan’ı halkın insanların içinde ifşa olan sevgi ve ihsan etme özelliği ile özdeşleştiriyor mu?

Baal HaSulam, Şamati #19: Kişi kendi alma arzusunu yönetmeli ve ona “Ben artık zevk almak istemediğime karar verdim, çünkü sen hep hoşnut olmak istiyorsun. Senin bu arzun yüzünden Yaradan’dan ayrılmak zorunda kaldım, çünkü form eşitsizliği ayrılığa ve Yaradan’dan uzak kalmaya neden olur.”

Bu, kişinin hangi tarafta olduğunu belirler. Kişi için Yaradan’ın memnun olması daha önemlidir, kendi yararına olana daha az önem verir ve Yaradan’ı memnun etmekten daha çok kişisel keyif duyar. Ve bu onun için en önemli kazanç haline gelir.

Günlük Kalaba Dersi 1. Bölümden alıntı, 1.11.2014,  Şamati #19

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed