Daily Archives: Nisan 24, 2014

Tora’nın Alegorilerinde Manevi Eylemler

Zohar Kitabı, “VaYikra,” madde 73: Tüm kurbanlar erkek ve dişidir, çünkü kurban kalbin üstündedir, onun hakkındaki düşünce ise kalbin üstündedir. Ve kalp ile ilgili olanın ne olduğu bilinecektir,  ki bu düşünce demektir.

Akıllıca düşünce bir erkek olarak addedilir ve kalp bir dişi olarak addedilir, Bina, kalp Hohma’dan aldığını anlar ve kurban yukarı doğru yükseldiğinden dolayı tamamen erkektir.

Tora’daki tüm alegorileri (kurban, ateş, duman, vs.) maddi kavramlara göre resmetmeye çalışmanın bir anlamı yoktur. Herşey düşüncenin üzerinde olmak zorundadır ve düşünce tamamamen soyuttur.

Bu sadece içsel duygusal düzeltmelerden söz eder, kişinin arzuları ve niyetleri üzerinde çalışmasıdır, bundan fazlası değil. Tora, fiziksel seviyede bu eylemleri gerçekleştirmeye bizi zorlamaz.

Biliyoruz ki, ikinci Tapınak’ın son günlerinde, insanlar büyük bir coşkuyla Tora’da yazılı herşeyi yaptılar, hatta zavallı hayvanları bile yaktılar, ama içsel düzeltme ile uğraşmadılar, böylece ikinci Tapınak yıkıldı. İlk Tapınak’ta da aynı şey olmuştu ve o daha da yüksek bir ruhsal seviyedeydi.

İnsanlığın bedensel seviyeye tamamen düşüşü yavaş yavaş böyle gerçekleşti ve içsel ıslah mekanik hareketlere boyun eğdi.

Tora’daki tüm talimatları kelimesi kelimesine anlamamalıyız, kurbanları yemeliyiz diye söylüyorsa, Hohma’nın Işığını, düzeltilmiş arzularda bilgelik ışığını almalıyız anlamına gelir, yani kelime anlamıyla et yemeliyiz demek değildir.

Tora’nın alegorileri, içindeki fiziksel dünya ile ilgili olandan tamamen farklı görüntüler ve duygular çağırmasına hazırlıklı olmayan bir kişi için, çok kafa karıştırıcıdır. Bu lisandan, Tora’nın sadece manevi eylemlerden bahseden gerçek anlamına geçiş, büyük bir sorundur.

Yayım tarihi: 11 Nisan 2014

KabTV’den “Ölümsüz Kitabın Sırları” 10/24/13

Merhamet Kuvvetinin Hakimiyeti Altında

VaYikra,”1:4: “O elini yakmalık sununun başına koymalı ki, sunu onun kefareti olarak, adına kabul edilebilsin.”

Hesed, (merhamet), sağ el, tüm düşüncelerimizin ve hislerimizin üzerinde olmalıdır çünkü ihsan etme, sevgi ve merhamet herşeyin üzerindedir. Genel olarak, Hesed, (merhamet), dünyamızda bir zayıflık olarak kabul edilir. Eğer bir kişi beni çok severse, o zaman bana karşı her zaman merhametli olur, ben de egoistik olarak bunu kendi faydama kullanmaya başlarım ve çok yakında da “başının üstüne oturmaya” başlarım.

Ancak maneviyatta bu tam tersidir. Hesed, (merhamet), en büyük, en yüce niteliktir. Tüm manevi dünya onun üzerine kurulmuştur.

Bu niteliği edinmiş olan kişi tüm arzularını ve niyetlerini getirir (“baş” niyettir) mantık ötesi seviyesine getirir. Mantık ötesi inanç içerisinde çalışmaya başlar ve niyetlerini sadece ihsan etmeye yönlendirir.

Bu  yüzden, Tora, bizlere Yaradan’ın, elini, yakmalık sununun başına koyar der, sanki O, niyeti ona verir gibi. Bu, tüm arzular ve düşüncelerin, akıl ve kalp, O’nun tarafından verilen yeni bir kuvvet tarafından, Merhamet Kuvveti tarafından, yönetilmesi  demektir.
22 Nisan 2014’de yayımlandı

KabTV, “Sonsuzluk Kitabının Sırları” 13 Kasım 2013