Daily Archives: Şubat 26, 2014

El Yapımı Gerçeklik

Maneviyatta hazır formlar ve tapılacak putlara yer yoktur. Kişi maneviyatı kendikendine inşa eder. Tüm gerçekliği dolduran, iyi ve yardımsever üst güç, sonsuzdur. Sadece tek bir özelliği vardır bu da, iyi ve iyilikseverliktir, sevgi ve ihsan etme.

Ancak sadece bu gücü ifşa eden kişi iyilik ve yardımseverliği, sevgi ve ihsan etmeyi hissedebilir. Bu yüzden, onu ifşa edecek olan yaratılan olmadan, Yaradan hakkında konuşmak imkansızdır. Herşey, sadece yaratılan varlığa bağlı olarak netleştirilir, sadece maneviyatı edinen kişiye bağlı olarak.

Bizler her zaman iki güç sayesinde gelişiriz: alma gücü ve ihsan etme gücü. Gerçeklikte bunun dışında başka birşey yoktur. Sadece üst gücün bize ihsan etme arzusu vardır ki bu da, O’nun yaratılışı belirlemiş olduğuna ve amaca, tanımlara uygun olarak tüm iyiliği bize getirmesi anlamına gelmektedir ve altta olanın gücü vardır bu da alma arzusu anlamına gelmektedir. Bu güç, üst güce zıt durumdadır fakat bu iki birbirine karşı gücün birleşiminden oluşur, onun için ve ona karşı olan, bu iki güç onları gözlemleyenin gözünde birbirini dengelerler.

Bu yüzden, bizim gerçekliğimiz içselliğe ve dışsallığa bölünmüştür. İçsellik bana, kendime ve dışsallık da beni çevreleyen dünya anlamına gelmektedir. Çeken kuvvet ve reddeden kuvvet; artı ve eksi; siyah ve beyaz. Her özelliğin bir zıt özelliği vardır ve eğer gelişmek istiyorsak bu koşulları kurmamız gerekmektedir: onun için olan ve ona karşı olan. Yaratılan varlık olmadan, Yaradan yoktur ve Yaradan olmadan da, yaratılan varlık yoktur. Sadece ikisi olduklarında birbirlerine tutunabilirler.

Bu yüzden, Ubar (embriyo) dediğimiz gelişimimizin ilk şeklini ve onun içinde gelişebileceği rahmi oluşturmamız gerekmektedir. Bu, hem yaratılan varlığın hem de Yaradan’ın şeklini kurmamız gerektiği anlamına gelmektedir. Bu iki güç, bu iki özellik, bizler tarafından sürekli olarak dengelenmelidirler. Bizler bu görevi grup içerisinde yerine getiririz. Tıpkı, gruba göre kişi, genele göre birey ya da annenin rahmine göre embriyo gibi. Grup kendini insanlığa göre bir embriyo gibi dengelemelidir, tıpkı içselliğin, dışsallığa göre olduğu gibi.

18 Şubat 2014’de yayımlandı

Günlük Kabala Dersi’ne hazırlıktan 14/02/14

Öğretmeni Adım Adım İzlemek

Soru : Kongreler her zaman bizim için büyük bir testtir.  İki kongre zamanı arasında, negatif  duygular hissetiğimiz  anda bile, doğru yolda olduğumuzdan nasıl emin olabiliriz?

Cevap: Ne zaman negatif duygular hissedeceğinizi, ne zaman hissetmeyeceğinizi ben size söyleyemem. Eğer bizimle bağ içerisindeyseniz, gelişirsiniz ve fiziksel uzaklıkların bir anlamı kalmaz.

Tekrar söylemek istiyorum. Sadece bizler ile tüm kollektif çalışmalarımızda, birlikteyken gelişirsiniz çünkü birkaç ders kaçırdığınızda, aslında daha fazlasını kaçırmış olursunuz ve bir sonraki derste ne söylendiğini anlayamazsınız. Konuları içsel olarak anlayamazsınız!  Gerekli olan doyuma sahip olamazsınız.

Benim derslerim her zaman yukarı doğru meyillidir, sürekli yukarı. Bazen derslerin bir tekrar olduğunu ya da bir önceki ders konusu ile bir ilgisi olmadığını düşünebilirsiniz, ama aslında tabi ki öyle değil. Ben her zaman ileri doğru hareket ederim. Bu farklı bir şekilde sunulabilir, farklı bir anlamda ve stilde, ancak bu her zaman artan bir şekilde daha üst seviyededir.

Bu durumda hiçbir dersi kaçırmamanız gerekiyor. Eğer dersleri birkaç gün için farklı nedenler ile takip etme şansınız olmadıysa, yine de sonrasında arşivden izlemeniz gereklidir. Problem şu ki, ben çalışmamı tam olarak bu temel üzerine oturturken, dostlarımızdan birçoğu, derslere olan günlük katılımı ciddi bir anlamda ele almamaktalar.

Öğrenci dediğimiz kişi, beni adım adım takip eden kişidir.

18 Eylül 2014’de yayımlandı.